Özellikle son yıllarda kamu sağlık alanında öyle acayip süreçler işliyor, işletiliyor ki...
Okuduğumuzda, duyduğumuzda “Artık bundan ötesi yok!” dedirtiyor insana...
Sağlık kurumlarının başına getirilen bazı yönetici ve idareciler, kendilerini o koltuklara oturtan referanslarına güvenerek yaptıkları akılamaz uygulamaları, taktikleriyle bir çok çevreler tarafından tepki çekiyor...
İlginç olan konu yapılan bazı yanlışlıkların, usulsüzlüklerin, görevi kötüye kullanmaların kamuoyuna yansımasına rağmen...
Ne bir görevden uzaklaştırıldığına ne de görevden alındığına şahit olduk...
Olamıyoruz!
Çünkü o makamlara getirilen bir çok yönetici ve idarecilerin bazı siyasiler, cemaatler, tarikatlar, vakıflar ve gruplarla bağlantıları var...
Adeta can siperhane korunuyorlar...
Ve...
Bir çok haber ve yazı kamuoyunun gündemine taşındığında ciddi tepki ve tartışmaların yaşanmasına rağmen, “Kamuoyu istedi diye görevden almayız. Biz adamımıza işte böyle sahip çıkarız!” teraneleriyle destek olunuyor...
Bu neyin inadı anlamak mümkün değil...
Şimdi dönelim “Müfettiş raporu kaç kez ve niye değiştirildi?” yazımızın başlığına...
***
Konumuz Bursa Şehir Hastanesi...
Geçtiğimiz yıl hastanenin ameliyathanesinde hastaların tedavisinde kullanılan bazı sarf malzemelerinin bazı personel tarafından çalınıp satıldığı ve vurgunun 400 milyon lira civarında olduğu ileri sürülmüştü.
Soruşturmalar, tutuklu- tutuksuz yargılamalar, elektronik kelepçe...
O süreçte Sağlık Bakanlığı konuyu araştırması için hastaneye müfettişler göndermişti...
Aylarca süren incelemenin ardından müfettişler hazırladıkları raporları bakanlığa iletmişti...
Ancak iddialara göre müfettişlerin düzenledikleri raporun tam 3 kez değiştirildiği öne sürüldü...
Doğru mudur değil midir bilemem...
Sağlık kulislerinde konuşulanlar bu şekilde...
Şimdi sıkı durun!
Müfettişin hazırladığı raporun son bölümünde Başhekim Doç. Dr. Dursun Topal ile birlikte hastane idaresinde bulunan müdür ve sorumlular hakkında: “Adli yönden işlem yapılmasını gerektirecek herhangi bir hususun bulunmadığı” şeklinde kanaat bildirilmiş...
Hastane açıldığı günden bu güne hastane başhekimliğini yürüten Doç. Topal’ın yönetiminde, yıllarca pervasızca hırsızlıklar, büyük vurgunlar yapılmasına karşın...
“Adli yönden işlem yapılmasını gerektirecek durum yoktur” demek...
Neyse...
Peki öyle olsun!
Sözleşme süreci sona erdiğinde bakalım başhekim Topal ile yeni sözleşme imzalanacak mı?
Bir cemaat veya tarikat liderinin Doç. Dr. Topal’ı çok sevdiği ve destek verdiğini bilmeyen yok hem sağlık camiasında hem de siyasiler arasında...
Pekii...
Şeyhin, şıhın dışında...
Doç. Dr. Topal’ı koruyup, kollayan bir de siyasetçi hatta siyasiler de varmış...
Peki ama kim bunlar acaba?
***
Soruşturmalar, araştırmalar, incelemeler devam ederken başhekim Topal soruşturmanın selameti açısından bile görevden uzaklaştırılmadı...
TBMM’ye muhalefet partilerin milletvekilleri defalarca soru önergesi verdiler ve sordular:
“Soruşturmanın selameti açısından hastane başhekimi ve diğer idari yöneticileri hakkında herhangi bir idari tedbir veya görevden uzaklaştırma işlemi uygulanmış mıdır?
Kamunun uğradığı zararın toplam miktarı tespit edilmiş midir, bu zararın tahsil edilmesi için ne yapılmıştır?” şeklinde onlarca soru yöneltildi...
Cevap yok!
Amma!
Müfettiş yazmış raporu işte!
Yorumlar 1
Kalan Karakter: