İlimiz kamu sağlık kurumlarının başına getirilen bazı yönetici ve idareciler ciddi bir güç zehirlenmesi içindelermiş...
Hizmet etmek yerine; egolarını şişirmeye, personeli küçük görmeye, kibirlerini had safaya ulaştırmaya...
Ve...
Mümkün olduğunca da empati kurmamaya büyük özen gösteriyorlarmış...
Maalesef ünvandan gelen güç zehirlenmesinin tedavisi zormuş...
“Panzehri var mı?” diye soracak olursanız şayet...
Bilemiyoruz ancak mabatları yaydıkları o koltuklardan kaydırılırlarsa belki...
Ama nerde!
Gücü gücü yetene...
Hal böyle olunca gücünü yanlış kullananlar yüzünden kurumlarda çalışanların motivasyonu düşüyor, verimlilik kayboluyor...
Bazı sağlık çalışanlarında da sağlık sorunları ortaya çıkıyor...
***
Sağlık kulislerinde Personel Hizmetleri Başkanı Dt. Lütfi Çifçi almış sazı eline “pervasızca!” vuruyormuş tellerine...
Tel kopacakmış, sesi bozuk çıkacakmış...
Söylenenlere göre de hiç kimseyi umursamıyormuş...
Öz güven patlaması mıdır, yoksa arkasında çok güçlü güvendiği referanslarından mıdır bilinmez...
Başkan Dt. Çiftçi; Özgür-Der, Sınır Tanımayan Doktorlar, İHH (İnsani Yardım Vakfı), Ensar Vakfı gibi radikal STK’ların bazılarında yönetici pozisyonunda bazılarıyla da sıkı işbirliği içindeymiş...
Kendisi de bunu inkar etmiyormuş zaten...
“Ben aktivistim!” deyip dolaşıyormuş...
“Aktivist mi, ‘Artist’ mi?” bilemedik şimdi...
Madem aktivistsin ne işin var kamu kurumunun başında...
“Git aktivistliğini yap!” demezler mi adama!
Amaç; kan kusturmak, küçümsemek, baskı kurmak mı çalışanlara...
Başkan Dt. Çiftçi’nin ego patlamasından sağlık emekçileri “İllallah!” etmiş durumda haberiniz ola!
“Kim ne yapacaksa yapsın bir an önce kurtarsınlar bizi bu müdür yardımcısından” diye feryat ediyorlar adeta...
Biz, sağlık emekçilerinin dertlerini, sıkıntılarını dile getiriyoruz sadece...
Yanlış bilgi ise:
Dt. Çiftçi hakkında bir soruşturma açılsın, araştırma yapılsın veya anket düzenlensin de görelim doğru hangisi...
Böyle bir şey yapılabilir, olabilir mi peki?
“HAYIR!” tabii ki...
Amaaan...
Neyse gelelim yazımızın başlığına...
“Önce beni ikna edeceksiniz!” ifadesine...
Bu sözü kim demiştir sizce?
***
Efendim!
Bu cümleyi Personel Hizmetleri Başkanı yani eski unvan ile İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dt. Lütfi Çiftçi söylemiş...
“Kime ve neden söylemiş?” mevzusuna gelince...
Bazı hastane müdürleri kurumlarında yaşanan personel eksikliği sıkıntısının giderilmesi için önce İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Çetin’in ziyaret etmişler...
Dr. Çetin, müdürlerin bu isteklerine “Benim için uygundur...Ne gerekiyorsa yapalım!” demiş...
Bunun üzerine hastane müdürleri doğal olarak konu personel olunca Personel Hizmetleri Müdürü Dt. Çiftçi’nin makamına uğramışlar...
Hastane müdürleri konu ile ilgili Dt. Çiftçi’ye bilgi verdikten sonra Sağlık Müdürü Dr. Çetin ile görüştüklerini ve olumlu yanıt aldıklarını belirtmişler...
Anlatılanlara göre Dt. Çiftçi’nin egosu aniden kabarıvermiş...
Dt. Çiftçi, “Mustafa Beyi değil, önce beni ikna edeceksiniz” deyiverince...
Ortam adeta buz kesmiş, müdürler neye uğradıklarını şaşırmışlar...
Yaşanmış hikayeymiş...
Anlayacağınız Başkan Çiftçi, halk tabiri ile yazıyorum İl Sağlık Müdürü Dr. Çetin’i “Takmıyormuş!”
İnanması zor di mi?
Bursa sağlığının başına siz gelseydiniz o zaman!
Diplomanız mı yetmiyor yoksa?
Ve...
Çiftçi, sözleşmeleri 14 Temmuz'da bitecek olan mevcut başhekim, müdür ve yardımcıları için yeni isim arayışlarına, listelerini hiç kimselere sormadan hazırlamaya başlamış bile...
Bir çok STK’nın gücünü arkasına alan Çiftçi ve bağlı bulunduğu bazı radikal gruplar ilk kararnamede Vali Beyi gönderirlerse hiç şaşırmayalım!!!
Sayın Valim Erol Ayyıldız!
Öncelikle üstlendiğiniz görevi layıkıyla ile yaptığınızdan, devlet adamlığınızdan zerre şüphemiz yok!
Sağlık kurumlarının başına yapılacak yeni atamalara müdahil oluverseniz...
Yoksa...
Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete...
Yorumlar 1
Kalan Karakter: