O koltuklarda oturanlar hep gitti!

Hiçbir yönetici ve idareci bir makama, koltuğa ayrılmamacasına yerleşemedi, yayılamadı...

Kök salmadı!

Ez cümle: Makamlar, koltuklar gelip geçici...

Aslolan gönüllerde olmak ve arkanda hoş bir sada bırakmaktır...

Çünkü insanlar geride bıraktıklarıyla hatırlanır...

***

Şimdi...

Bursa’da farklı bölgelerde hizmet veren kamu sağlık kurumlarında hekiminden hemşiresine, laborantından sağlık memuruna, tıbbi sekreterinden güvenlik görevlisine, teknisyeninden teknikerine kadar 30 bine yakın personel çalışmakta.

Ve...

400’e yakın da sözleşmeli yönetici ve idareci statüsünde olanlar var...

Sağlık müdürü, başkanlar, başhekimler, müdürler, yardımcılar...

Gani gani...

Sağlık emekçilerine tek soru:

Sözleşmeli yöneticilik başladığı günden bu güne; görev yaptığınız kamu sağlık kurumlarında giden ya da mevcut yönetici ve idarecilerle hatırladığınız güzel bir anınız var mı?

Torpilliler bu soruyu cevaplamasın!

Elbette binlerce kişinin bulunduğu kurumlarda art niyetli olanlar, manipülasyon yapanlar vardır, her daim de olacaktır...

Bu kişileri kapsam dışı bırakıyorum...

Yanıtlarınızı yazımızın yorum bölümünde bekliyoruz...

Bilelim!

***

Haksız bir şekilde mağdur olan, şişik egolu sözleşmeli yönetici ve idarecilerin zulmüne uğrayan, tehditlere maruz kalan sağlık emekçileri bir şarkı sözünü dillerine pelesenk etmiş adeta:

“Düzen bozulmuşsa ben mi yarattım/ Derdi, ızdırabı ben mi yarattım/ Her şey karanlık nerde insanlık...” diyorlar...

Düzen!

“İnsanlar için en iyi, en ideal düzen onların mutlu olduğu düzendir...”

Amma!

Bozuk düzende sağlam çark olmayınca...

Ha bu arada yazımızın başlığı yorumlardan geldi...

***

Biliyorsunuz neredeyse her yazımızın altına fake hesaptan da olsa sağlık emekçileri bazı başhekimlerden, müdür ve yardımcılardan dert yanarlar...

Bazı hastane ve idarecilerin tehdit dilini bu günlerde çok fazla kullanmaya başladıklarının altını çizerek, buna karşın torpilli personele kimsenin dokunmadığını, dokunamadığından söz ediyorlar...

Kısacası mutsuzlar!

***

Hani bir söz var ya!

“Tüfek icat edildi mertlik bozuldu” diye...

Sağlık sisteminde sözleşmeli yöneticilik dönemi başladığı günden bu güne çalışanlarda iş huzuru ve barışı kalmadı.

Birilerinin referansıyla bazı makamlara atanan torpilli, liyakatsizler çile çektirmeye hiç hız kesmeden devam etmekte...

Ne zaman bitecek bu çile!

Bazı yönetici ve idarecilerin sözleşme sürelerinin bitmesine aylar kaldı...

Keşke bu sözleşmeli yöneticilik uygulaması kalksa da eski düzene bir geri dönülse...

Sağlıkta Dönüşüm Programının hangi ayağı, sağlık sistemine merhem oldu ki?

Varsa; buyurun, söyleyin, yazalım...