Karatay, daha önce de defalarca anemi (kansızlık) konusunda uyarılarda bulunmuştu ve bu sefer, "Bu rahatsızlık ülkemizde o derece yaygınlaştı ki, artık bir pandemi gibi." şeklinde konuştu.
Karatay açıklamasına şu şekilde devam etti:
"Virüs kaynaklı pandemiler büyük yankı uyandırdı ancak kansızlık pandemisi yeterince dile getirilmiyor. Ülkemizde özellikle üreme çağındaki kadınlar, menstrüasyon dönemlerinin başlaması, emzirme dönemleri ve herhangi bir cerrahi müdahaleden sonra kansızlık yaşanabiliyor. Beslenme alışkanlıkları da bu duruma yol açabiliyor. Bunların başında gluten geliyor.
Eğer sürekli demir eksikliği yaşıyorsanız ve sürekli kansızlık çekiyorsanız, gluten intoleransınız olabilir. Yani, ne kadar sağlıklı beslenseniz de bağırsaklarınızdan yeterince emilim sağlanamıyor. Kazalar, hastane yatışları ve özellikle ameliyatlar sonrasında ciddi kansızlık ve yorgunluk durumlarıyla karşılaşıyoruz. Kansızlığın en belirgin işareti yorgunluk, aşırı uyku ihtiyacıdır.
Sürekli uyuma isteği ve yorgunluk ortaya çıkar. Ayrıca, sık sık hastalıklar da görülür çünkü bağışıklık sistemini olumsuz etkiler."
Karatay, beslenme alışkanlıklarının önemine değinerek, yemeklerden hemen sonra çay tüketilmemesi gerektiğini söyledi. Çayın, kırmızı ette bulunan demirin emilimini engellediğini belirterek "Türkiye'de kansızlığın yaygın olmasının arkasındaki ana sebeplerden biri bu." dedi.
65 - 70 yaş sonrası vücut fonksiyonlarında yavaşlama olduğunu ifade eden Prof. Dr. Canan Karatay, "Bağırsak fonksiyonları, hormonlar ve enzimlerde düşüş görülüyor. Bu yaşlarda kemik iliğinde de azalmalar olması, yaşlılarda kansızlığa yol açabiliyor." şeklinde konuştu. Karatay, kansızlığın belirgin semptomları arasında baş ağrısı, çarpıntı ve yorgunluğun olduğunu vurgulayarak, kansızlığın üstesinden gelmek için doğal beslenmenin önemine işaret etti.
Yorumlar
Kalan Karakter: