Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kazan fokur fokur kaynıyor, sular bir türlü durulmuyor...
Yeni atanan bazı idareci ve yöneticilerin keyfi uygulamalarından mutsuz olan bir çok personel ya rapor alıyor, ya izinlerini kullanıyor ya da emeklilik işlemlerini başlatıyor...
Söz konusu hastanede çalışan personelden her gün onlarca mail geliyor elektronik posta adresime...
Ve bugünlerde şikayetler iyice artmaya başladı...
Çalışanlar, “Bugün ne oldu, ne olacak endişesiyle iş yapmaya çalışıyoruz” diyor.
Anlayacağınız ne iş huzuru, ne de barışı var bu kurumda...
Bu iddialar sağlık çalışanlarından geliyor...
Bizler yazıyı yazarken elbette sadece çalışanların iddiaları ile konuyu gündeme taşımıyoruz...
Araştırıyoruz, konuşuyoruz, kuruma gidiyoruz...
Masa başı değil yani!
Gören görüyor, bilen biliyor...
Neyse...
***
Anımsayacaksınız geçtiğimiz pazartesi günü Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Destek ve Kalite Hizmetleri Müdürlüğüne atanan Özkan Kart’ın kendine bağlı birimde görev yapan çalışanların yaşadıkları dertten bahsetmiştik...
Kart’ın çalışanlara uyguladığı psikolojik şiddetten, toplantılarda yaptığı tehditlerden ve yer değiştirmelerden söz etmiştik...
Belki biraz “Durulur!” dedik ama Kart coştukça coşmuş...
E, torpili Bakan Koca’dan olunca olacağı bu işte!
Nereden mi çıkardık bu söylemi...
Biz değil, "Kart Hazretleri!” öyle söylüyormuş personele.
Ne yönetici, ne müdür ne de siyasileri kısaca kimseyi “Tınlamıyormuş!”
Vay be!
Daha önceleri nerelerdeydiniz?
***
İddialar o ki; Özkan Kart, hastanede personele bazen “Ben Bakan Koca’nın akrabasıyım!”, bazen de “Bakan Koca’nın köylüsüyüm... Bana bir şey olmaz!” deyip efeleniyormuş.
Bakan Koca’nın köylüsü olsan kime ne, akrabası olsan kime ne!
Eğer gerçekten öyle isen Bakan Koca bu söylemlerinden haberdar olsa ne olur acaba?
Ki, bu yazıdan sonra haberi olacaktır mutlaka...
Öncelikle Bakan Koca naif bir insan, bu hareketleri, bu ifadeleri tasvip edeceğini hiç düşünmüyorum...
Öğrendiğinde de gereğini yapar herhalde!
Yanlış zaman, yanlış insan ve yanlış atama!
Ha bu arada Özkan Kart beyefendi! Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz’a da veriyormuş “Mehteri!”
Personele diyormuş ki:
“Tebrik ve memnuniyetlerinizi bana, şikayetlerinizi, sıkıntılarınızı başhekime ya da sağlık müdürüne iletin...”
Bir çok personelin yerini değiştirmiş...
Her şey allak bullak olmuş...
İzine ayrılan, rapor alan personelin sayısı da epey çokmuş...
Eğer yazdıklarımız doğru değilse, doğruluğunu araştırıp doğru bilgi vermek yetkililerin işi...
Zahmet olmasın size!
Neler olup bitiyormuş diye bi gidin bakalım o hastaneye!
Ayrıca hastane yönetimi Sağlık Bakım Hizmetlerine bağlı çalışan bazı personeli de sözlü olarak Kart’a bağlamış...
Personel yalvarıyor!
“Alın Özkan Kart’ı başımızdan! Çok mutsuzuz, bıktık usandık!”diye...
Bunu isteyen 3 kişi değil, beş kişi değil...
Onlarca insan...
Öte yandan Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği'ne vekaleten bakan Dr. Salih Metin Ankara’ya gitmiş.
Başhekimlik için mi, yoksa başka bir görev için mi?
Bilemiyoruz...
Yakında çıkar kokusu...
Bekleyip görelim hep birlikte hem Dr. Metin’in, hem de Kart’ın akıbetini...
Yorumlar 42
Kalan Karakter: