“Haklı olan bir iddia er geç muzaffer olur”
Bu nedenle “Mücadeleye devam!” diyeceğim amma...
Memur ve memur emeklilerinin zam oranları kaldı Hakem Heyetinin iki dudağı arasına...
İşveren adına masaya oturan hükumet kanadının sunduğu zam teklifini Hakem Heyeti ne kadar çeker yukarıya muamma...
“Umut yok mu?” diye soracak olursanız...
“Her şeyin yok olduğu anda bile umut vardır” sözünü hatırlatırız...
***
Biliyorsunuz aylar öncesinden başlamıştı memur ve memur emeklilerinin maaşlarına yapılacak zam oranlarının heyecanlı ve meraklı bekleyişi...
Hani derler ya!
“Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” diye...
Aynen öyle oldu maalesef...
Hükumet kanadı ilk görüşmede zam teklifini açıkladığında yetkili sendikalar “Kabul edilemez!”ifadeleriyle masadan kalkmışlardı.
7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin ikinci toplantısında hükumet memur ve emeklilerine 2024 yılının ilk altı ayı için yüzde 15, ikinci altı ayı için yüzde 10 zam teklifi sundu.
2025 yılının ilk altı ayında yüzde 10, ikinci altı ayında ise zam oranını yüzde 5 açıkladı.
Yine anlaşma sağlanamadı...
Çünkü sendikaların talepleriyle işveren adına masaya oturan hükumetin talepleri arasında ciddi makas farkı vardı.
Ve...
Hükumet “topu!” Hakem Heyetine attı...
Şimdi Hakem Heyetinin vereceği karar bekleniyor ama hayaller kırgın...
E, “Hayal kırıklıklarımız kendi eserlerimizdir”
Öyle değil mi acaba?
***
Genel Sağlık İş Sendikası Bursa Şubesi Başkanı Tansu Darıcı, “Meydanlarda ‘Hakkımızı söke söke alırız’ dedik ama hakem heyetinin vereceği karara kilitlendik... Hakem Heyeti hükumetin aldığı karara uygun davranacaktır....” diye konuştu.
Başkan Darıcı, eski yıllarda olduğu gibi iş bırakma eyleminin fazla bir etkisinin olmadığını savunarak şu ifadelere yer verdi:
“Biz emekçiler hastanelerde ‘İş bırakma eylemi yapacağız’ dediğimizde sadece poliklinik hizmetleri duruyor. Diğer tüm birimler çalışıyor... Bu nedenle iş bırakma eyleminin pratikte bir karşılığı pek fazla olmuyor. Ayrıca ülke genelinde yetkili iki sendikanın eylemlere katılmıyor. Oranları yüzde 70’in üzerinde... Eylemlere katılmadıkları için yapılan etkinlikler fazla hissedilmiyor...”
***
Sağlık emekçileri yetkili sendikaların üyelerine seslenerek, “Memur- Sen: Meydan diyor mu? Grevli toplu sözleşme diyor mu? İş bırakma diyor mu? Hayır! O zaman üç hayırla uğurlayalım.”şeklinde tepki gösteriyor...
“Sendikacılık ‘Ne yapalım istedik vermediler’ demekle olmaz. Uzlaşmacı değil, mücadeleci sendikalar lazım...” diyen sağlık emekçileri kendilerini de eleştirmekten geri kalmıyor...
“Kabahat biraz da bizde “ ifadelerini kullanan memur emekçiler toplu sözleşme görüşmelerinin tiyatro oyunu olduğunu iddia ettiler.
Emekçiler, sosyal medyalarda durumu bakın nasıl yorumladılar:
“Yetkili sendikalara üye olan arkadaş! Madem bu sendikalardan kopamıyoruz hiç değilse sendikalarımıza eylem için baskı yapalım. Zira hakem heyeti karar vermeden önce geniş çaplı eylemler şart. Ya da verilene razı olup susalım. Karar bizlerin. Yalandan masadan çekilmeler, memur temsilcilerinin olmadığı kapalı kapılar ardında görüşmeler derken... Memur ve emekli yine açlık sınırının altına mahkum edildi. Şimdi yetkili sendikadan istifa etme zamanı...”
***
Mali ve özlük hakları konusunda her daim hüsrana, haksızlığa uğradıklarını öne süren yetkili sendikaya üye emekçiler, “İstifa ettik, edeceğiz” teraneleriyle yıllardır kendilerini kandırdılar...
Oysa ki:
“Haksızlığı her kabul ediş daha büyüğünü doğurur” nokta.
Yorumlar 3
Kalan Karakter: