Bazı okuyucularımız sitemde bulunuyor bendenize...
Bardağın hep boş tarafını görüyormuşum...
Yapılan iyi hizmetleri, iyi işleri yazmıyormuşum...
Sağlık emekçilerinin emeklerini göz ardı ediyormuşum...
Karamsar tablo çiziyormuşum, moral ve motivasyonlarını bozuyormuşum...
Peh!
Sanki her şey güllük gülistanlıkmış gibi...
Anlamayanlar için dilimizi, kıymet bilmeyenler için yüreğimizi yormasak mı ne!
Bilemedim şimdi...
Yıllardır her yazımızda sağlık emekçilerinin sıkıntılarını dile getirdik, yapılan haksızlıkları, mağduriyetleri paylaştık durduk...
Bir çoğunun yarasına da merhem olduk ama...
Bazen iç sesim: “Ne çok kıymet vermişim kıymet bilmeyenlere” diyor...
Olsun!
Her zaman dediğimiz gibi sağlık emekçileri bizim vazgeçilmezimizdir!
Evet, devam ediyorlar yorumlarına...
“İyi yapılanlar görülmüyor... En ufak aksaklıkta toptan eleştiri. Biz sağlık çalışanları bunu hak etmiyoruz... Elbette var olan aksaklık, eksiklik için birinin bunu aktarması gerek. Vazifeniz bu ancak biraz da yapıcı olsanız! Varsa yazdığınız hususlarda bilgi veya fikirleriniz bunları paylaşsanız...”
***
Öncelik: Bendeniz ne sağlık bakanı, ne sağlık müdürü, ne de her hangi bir kamu hastanesinin yöneticisiyim...
Gazeteciyim!
Defalarca da yazdık çizdik...
Gazeteci iddiaları, yaşanan problemleri gündeme taşır, kamuoyuyla paylaşır...
İddiaların doğruluğunu araştırmak, gerçek olup olmadığını ortaya çıkarmak yetkililerin işi...
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz değil mi?
Görevim halka doğru bilgi akışını sağlamak...
Bunu yaparken de sır saklamasını, haber ve bilgi kaynaklarının gizli tutmasına son derece dikkat eden bir gazeteciyim.
Amaç, sağlık emekçilerine karşı yapılan haksızlık ve mağduriyetlerle mücadele etmek...
Halkın sağlık hakkını korumak, eksik, yetersiz, sıkıntı yaşanan hizmetleri duyurmak...
Yani alanım sağlık olduğu için sağlıkçıların sesi, kulağı, gözü olmaya çalışıyorum...
Bazılarının tekerine çomak sokup, moral ve motivasyonu bozuyor olsak bile...
Gelen bilgileri araştırmadan, görüşmeler yapmadan da sütunlarımıza taşımıyoruz...
Elbette bazen olayları manipüle edenler olmuyor da değil...
Bunu da yaptığımız incelemelerle ortadan kaldırmaya gayret ediyoruz...
***
Şimdi söyleyin!
İlimiz kamu sağlık kurumlarında iyileştirici ne gibi düzenlemeler yapıldı da yazmadık?
Bir çok kamu sağlık kurumlarına atanan bazı idareci ve yöneticilerin şişik egoları, keyfi uygulamalarını defalarca ifade ettik...
Yazmayalım mı?
Hangi hastaneler, hangi idareciler olduğu malum...
Bu kişiler benim ne amirim ne de memurum...
Haksızlıkları, ötekileştirmeleri, adam kayırmaları zatı muhteremler bana yapmıyorlar...
Siz sağlık emekçilerine, sizin çalışma ve mesai arkadaşlarınıza uyguluyorlar...
Yazmayalım mı?
Hastalar randevu alamıyor, hastanelerde yatak yok, insanlar çaresizlikten acil servislere akın ediyor adeta...
Sağlık emekçileri de bu yoğunluğa yetişmekte zorlanıyor, yoruluyorlar...
Yazmayalım mı?
Ve daha neler neler...
***
Evet...
Kamu hastanelerinde mobingler kalktı da yazmadık mı?
Hastalara hiç bekletilmeden muayene randevuları verilmeye başladı da yazmadık mı?
Hasta yatak sayıları arttı, artık hastalar acillerde bekletilmiyor da yazmadık mı?
Kurumların başına liyakatlı yöneticiler atandı da yazmadık mı?
Hastalar eczane eczane artık dolaşmıyor reçetelere yazılan ilaçlara hemen ulaşıyorlar da yazmadık mı?
Fiziki koşulların azlığı, hekim yetersizliği nedeniyle özellikle merkezdeki kamu hastanelerinin birbirine taşınması mı iyileştirme?
Geçtiğimiz günlerde İl Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım’ın yaptığı doğru bir uygulamayı yazımıza taşıdık.
Doluluk oranı az olan ilçe devlet hastanelerinde hekim kadrosunu güçlendirerek merkez hastanelerdeki yoğunluğu azaltmak için yaptığı yeni düzenlemeyi paylaştık.
Ve...
“Doğru bir karar” dedik.
Yani yapılan iyi düzenleme yapıldığında size aktarıyoruz.
O nedenle eleştiri yaparken biraz hakkaniyetli olmanızı öneririm size...
Yorumlar 14
Kalan Karakter: