CHP kurultay sonrasında değişimin keyfini ve sükunetini yaşarken,
“Değişim olmasın” diyen partililer bile şimdilerde,
“Partide böyle bir diriliş yaşanacağını bilsek, hiç düşünmeden değişimden yana tavır alırdık” diyorlar.
Ve bu sözleri CHP Yıldırım İlçe Başkanlığının hafta sonu organize ettiği ve Fatih Maçoğlu’nun da konuk olduğu program arasında birçok partiliden bizzat işittim.
Evet, CHP’de değişimle beraber olumlu yönden tam bir değişim rüzgarının esmekte olduğu dışarıdan bakışla bile hissediliyor.
Kırgınlıklar, küslükler bir kenara atılmış ve tek yürek halinde heyecanla seçime doğru çalışmalar başlamış.
Tabii tüm bu gelişmelerde Bursa özelinde konuşursak, yeni İl başkanı Nihat Yeşiltaş’ın,
“Partide dedikodu istemiyorum, hepimiz aynı çatı altında aynı amaçla buradayız. Hedefimiz, kimseyi ötekileştirmek değil kazanmak olmalı” sözlerini ilk günden beri yinelemesinin etkisini de unutmamak gerek!
Eh tabii bir de İYİ Parti’de hız kesmeden yaşanan skandallar ve Akşener’in tutarsızlıklarının teşkilatlara yansımasıyla gelen istifaların da bir ölçüde etkisi olduğu muhakkak!
Kaldı ki istifa edenlerden bazılarının güçlü bir muhalefette toplanma isteğiyle CHP’ye geçtikleri de artık biliniyor.
...
BURSA İL BAŞKANLIĞI YENİ ÜYELERİYLE ANKARA’DA!
5-6 gün önce üye katılımlarıyla ilgili konuştuğum CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş:
“Son 10 gün içinde hatta belki daha kısa zamanda 500’e yakın bir üye girişi olduğunu, 10 otobüs kiraladıklarını ve haftaya Ankara’ya giderek rozetlerini genel merkezde takacaklarını belirtmişti.”
Fakat dün akşam il başkanlığından yola çıkan CHP Bursa örgütleri, tam tamına 15 otobüs ve son birkaç günde gelen üye başvurularıyla 650’ye yükselen yeni üyeleriyle Ankara’ya gitti.
Ve bu konuyla ilgili konuştuğum Nihat Yeşiltaş; üye girişlerinin süratle arttığını, hemşehri derneklerinin de hafta içi ziyaretleri olduğunu ve birçok farklı bölgelerden de katılımların devam ettiğini ifade ederken,
İttifakla ilgili isteklerini yineleyip adaylık başvuru tarihinin de uzatıldığını ve başvuruların 5 Aralık'a kadar devam edeceğini söyledi.
Bu arada çoğumuzun bildiği üzere, CHP Belediyelerinde; Nilüfer, Mudanya ve Gemlik’te aday adayı sayısı oldukça fazla.
Ve bazı güçlü adayların aynı bölgeden adaylık yarışına girdiğini de görüyoruz. Keza bunun en göz önünde örneği, Nilüfer diyebiliriz.
Haliyle bu noktada aday belirleme de hiç kolay olmayacaktır. O zaman kriter nasıl olacak?
Yeşiltaş’ın bu soruma verdiği yanıt ise;
“Büyükşehir de düşünülerek ilçelerden en çok oy getirebilecek adaylar tespit edildikten sonra bu isimler genel merkezin önceliği olacaktır muhakkak” oldu.
Yani mesele şu ki; “Öteden beri partiliyim, herkes bilir tanır beni” demek yeterli olmayacaktır.
Veya “Önceki seçimlerde aday olduğum diğer partide kazanamadım ama param gücüm çok” diyenlerin de düşündüğü gibi aday olması çantada keklik olmayacak!
Üstelik adaylara baktığımızda, çoğu maddi anlamda veya kariyer noktasında hiç de fena sayılmazlar.
Buradaki kriter, tüm bunların yanında seçmenin güvenini ve sempatisini kazanabilecek adaylar olmaları belli ki!
Ve haliyle bu da en mühimi!
...
ADAYLAR VE ALGILAR!
CHP’de işler şimdilik güzel bir havada geçse de, siyasi partilerde mevcut başkanlar ve adaylığa talip isimlerde kendi stratejilerinden yola çıkarak boş durmuyorlar.
En çok uygulanan yöntem ise, anket verileri...
Nasıl yani, zaten uygulanıyor diye düşünmeyin!
Evet uygulananlar, uygulanıyormuş gibi yapılanlar vesaire diye daha birçok çeşitleri var.
Mesela Alinur Aktaş, Mustafa Dündar, Turgay Erdem, Hayri Türkyılmaz gibi siyasiler son dönemde kendi lehlerine anket verilerini, birileri tarafından dile getirilmesini sağladıkları iddia edilen niceleri içinde en tanınanlarından...
Amma velakin kendi kendilerine yaptıkları, yani kendi çalıp oynanan anketlerin zaman geçtikçe geçerliliğinin pek de olmadığını görüyoruz.
Hele ki mevcut duruma baktığımızda!
Bir diğer algı ise, kendi bölgelerinde farklı söylentilerle yürütülen algılar.
Misal; Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır’ın hayalinin Osmangazi Belediye Başkanlığı olduğunu bilmeyen yoktur sanırım.
Hatta Tophane’de yaşaması, akşamları ailecek Osmangazi’de vatandaşların arasına girip hasbihal etmesi, Kestel’den daha çok Osmangazi’de görünür olma çabası ve birilerinin bundan rahatsız oluşu...
Bu tavırları, AK Parti teşkilatlarının gitgide gözüne batmaya ve antipatik gelmeye başlayınca işler değişmeye başladı.
Hatta AK Parti’nin sayılan bir ismi “Osmangazi’yi bıraksın Kestel’de devam etme şansı kalmışsa şükretsin” dediğine bile bizzat şahit oldum.
Nasıl olabilirdi ki diye merak ederken, Kestel’de bazı çalışmalarından memnun kalmadıklarından kaynaklı olduğu iddia edilirken,
Bazı kulis bilgilerine göre ise;
Kestel’de kulaktan kulağa yayılan “İlçede sadece MHP aday gösterecek” fısıltılarının nedeni de yine Tanır’ın Osmangazi olmazsa en azından “Kestel’i kaybetmeyeyim” diye aday olmak isteyen partililere karşı bir algı yürüttüğü iddiaları...
Öyle ki aday adaylığına talip bazı isimlerin genel merkezi arayıp işin aslını astarını sorduğu bile yine aldığımız haberlerden.
Tabi ki bunlar iddialar! Kaldı ki Tanır’ın aday olmasını istemeyen bazı partililerin yürüttüğü bir çalışma olma ihtimalini de yok sayamayız.
Fakat mesele şu ki, iktidar belediyelerindeki güç kapma yarışının, bu aralar muhalefetten çok daha çetin geçtiği ve kimsenin kimsenin gözünün yaşına bakmadığı...
...
Yenişehir’de de buna benzer durumlar yaşanırken, yeni gelişmeler durumun farklı yerlere evrileceğini de gösteriyor.
AK Parti'lilerin MHP adayı mevcut Belediye Başkanı Davut Aydın’ı istememesinden ötürü İYİ Parti adayı Ercan Özel’i desteklemeyi düşündüğüne ilişkin iddialar olduğunu iki gün önce yazmıştım.
Fakat, bu söylentiyi çıkaranın ise Ercan Özel’in yanındaki bazı kişiler olduğunu, bunun adayları sindirmek için bir algı olduğundan bahseden bazı isimler bana ulaştı.
Ve açıkça itiraf edeyim, öylesine hararetli konuşuyorlardı ki, hani “Kessen kan akmaz” denir ya aynen öyle...
Aldığım telefonlardan birinde de MHP’nin yaptırdığı ve tüm partilerden muhtemel adayların olduğu bir ankette MHP adayı Davut Aydın ve CHP aday adayı Tayfun Sırman’ın başa baş bir sonuç aldığını,
Ve bu kez İYİ Partiyi desteklemek yerine CHP’nin aday çıkaracağını ve kazanma ihtimalinin de yüksek olduğunu söylerken, bununla ilgili bazı kayıtları da teyitleme anlamında bana gönderdiklerini de belirteyim.
Ama tabi ki bu siyaset, ne olacağı belli olmamakla beraber, gerek iktidar kanadında gerek muhalefette adaylar noktasında kendi içlerinde de bazı fikir ayrılıklarının gittikçe gün yüzüne çıktığını görüyoruz ve aslında bu oldukça doğal.
Ve belli ki adaylar netleşene kadar algı yönetimleri, rekabet ve belki daha kim bilir ne kadar stratejik yöntemler ve hatta oyunlara da şahit olacağız hep beraber...