Göreve başlar başlamaz suya yüzde 25 indirim, caddelerdeki otoparklardan ücret alınmaması, Türkçe tabelalar gibi müjdeleri art arda sıralayınca Bursa’yı CHP’ye kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in basınla ilk buluşmasından da beklenti yüksekti.
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki toplantıya da sanırım bu yüzden rekor sayıda gazeteci katıldı.
Özellikle Kestel Soğuksu’da kurulmak istenen sanayi bölgesi için ne söyleyeceği merak ediliyordu.
Gelin görün ki AK Parti’li eski yönetimden öyle çok borç devralınmış ki tarımsal alana sanayi bölgesi kurma konusu gölgede kaldı. Çünkü Bozbey’in tabiriyle, “inceledikçe borçlar milyon milyon değil milyar milyar artıyor”muş.
Kısacası Bursa’nın geleceği heba edilmiş, milyar milyar ipotek altına alınmış, yatırımsız bırakılmış.
Mazbatayı ilk aldıklarında 7 milyar lira diye bildikleri toplam borç “şimdilik” 25 milyar liraya ulaşmış. (2005’ten önce olsa 25 katrilyon lira, diye ifade ederdik.) Kim bilir daha ne kadarı bulacak?
Biliyorsunuz Türkiye’nin borçları konuşulurken “Doğan her bebek şu kadar lira borçlu” haberleri yapılır.
3 milyon 200 bin (küsuratı da var ama hesap kolaylığı olsun) nüfuslu Bursa’nın 25 milyar liralık borcu için de aynı haber yapılsa “Bursa’da yaşayan her yurttaş 7 bin 812 lira 50 kuruş borçlu” diye yazılır. Yuvarlayıp 8 bin lira diyelim.
Onu da il nüfusunun yüzde 46’sını oluşturan B ve D gelir grubundaki yaklaşık 1,5 milyon kişi ödeyemez.
İl nüfusunun yaklaşık 900 bini 50 yaş üstü diğer bir deyişle emekli olduğu ve çoğu sefalet düzeyinde emekli aylığı aldığı için ödeyemez.
Yine yaklaşık 900 bini 0-19 yaş arasında olup büyük kısmı ekonomik üretime katılamadığı ve bir gelire sahip olmadığı için ödeyemez.
Ama il nüfusunun yüzde 6’sını oluşturan A+ gelir grubundaki yaklaşık 200 bin kişi ödeyebilir.
Ama işte o 200 bin kişiden bir avuç kadarı da - kim olduklarını gazeteci Yüksel Baysal önceki gün enbursa’da yazdığı yazıda açıkladı- memleketi değil kendi yararını gözettiği için tarım arazisine sanayi kurmaya çabalıyor. Üstelik yeri geldiğinde hiçbiri mangalda kül bırakmıyor.
Başkan Bozbey de bu konuda muğlak sayılabilecek bir açıklama yaptı. 1/100 binlik plan çalışmasının başlangıç aşamasında olduklarını ve konuyu bu plan içerisinde tüm taraflarıyla tartışacaklarını söyledi.
Şehrin ne yana doğru büyüyeceğine ve neye ihtiyacı olduğuna şehrin katılımı ile karar vereceklerini anlattı.
Açık ve net bir ifadeyle “Beyler, Bursa sanayiye doydu, hiçbirinize göz açtırmam!” demedi, diyemedi.
Ne diyelim, belki gelecek günlerde şu “matruşka gibi” dediği borç yükü hafiflediğinde konuya yeni bir bakış açısı getirir Başkan.
Bozbey’in toplantısından Bursa’nın önceki dönem nasıl yönetildiğine dair moral bozucu detayları zaten haberlerden okuyup izleyeceksiniz.
O yüzden iki güzel gelişmeden söz ederek bitireyim yazımı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal medya hesaplarından Atatürk ve 30 Ağustos ile ilgili yorum yapılmasına engel getiren eski yönetimin bu kısıtlamaları kaldırılmış.
Hatırlarsınız eski başkan 2019’da, “30 Ağustos halkın genelini ilgilendiren bir bayram değildir” açıklamasını yapmış ve Türkiye’nin gündemine oturmuştu.
Sanırım, sosyal medya hesabına getirdiği bu engellemeyi de yine sosyal medya tabiriyle “linç yememek” ve yeni polemiğe neden olmamak için kapattı. Neyse ki artık böyle bir kısıt yok. Bursa halkı kurucu önderimiz Atatürk’e olan sevgisini bu sayfalarda da paylaşabilecek.
Ayrıca, önümüzdeki hafta kutlanacak 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı 17-19 Mayıs 2024 tarihleri arasında tam üç gün boyunca Mihraplı Parkı’nda kutlanacak. Hatta Bursa, bundan böyle tüm mili ve dini bayramları coşkuyla ve birlik içinde meydanlarda kutlayabilecek.