Bursa’da doğalgaz dağıtım işini Aksa Enerji satın aldı.
Satış konusuna geçmeden önce geçmişe kısa bir yolculuk yaparak, Bursa’ya gaz ilk ne zaman geldi, kamunun bir hizmeti olan gaz dağıtımı kimden kime devredildi, kısa kısa hatırlayalım.
1989: BOTAŞ Bursa’da doğalgaz dağıtım yetkisini aldı.
BOTAŞ, 1974’te kurulan ve 2017’den beridir de Türkiye Varlık Fonu Portföyünde yer alan bir KİT.
1992: Bursa Şehiriçi Doğalgaz Dağıtım Ticaret ve Taahhüt A.Ş (Bursagaz) kuruldu ve kente doğalgaz geldi.
İlk kullanımı sanayi amaçlıydı ve Bura OSB’deki işletmelerin hizmetine sunuldu. Zamanla konutlarda ısınma amaçlı da kullanılmaya başlandı.
2004: Bursagaz’ın yüzde 90 hissesi 120 milyon dolara Ahmet Çalık’a ait Çalık Enerji’ye satıldı.
Kalan yüzde 10’luk hisse Büyükşehir Belediyesine ait.
2007: Bursagaz’ın yüzde 39,9 hissesi Alman enerji kuruluşu EWE’ye satıldı.
Satışın yapıldığı tarihte Çalık Holding’in Genel Müdürü Berat Albayrak’tı.
Alman basını, satış tutarının Bursagaz için 104 milyon euro olmak üzere Kayseri ve Bursa için toplam 150 milyon euro (o günkü kurla 190 milyon dolar) olduğunu yazdı.
2008: Çalık, EWE’ye yüzde 40,1 hisse daha sattı.
Böylece Bursagaz’ın yüzde 80’i EWE’nin oldu.
Devir bedeli açıklanmadı. O dönemde tahminler yine Kayserigaz ile birlikte toplam tutarın 120 milyon euro (150 milyon dolar) olduğu yönündeydi.
2019: EWE, Bursagaz’daki hisselerini Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi SOCAR’ın iştiraki SOCAR Türkiye A.Ş.’ye sattı.
İki grup arasındaki satışa Kayserigaz, EWE Enerji, Enervis ve Millenicom şirketleri de dâhil edildi ve satış tutarının 140 milyon dolar olduğu konuşuldu.
Kesin rakam açıklanmadı.
Türkiye’de PETKİM’i satın alan, Star Rafineriyi kuran SOCAR aynı zamanda Hazar Denizi bölgesindeki gazın Türkiye’ye ve Avrupa’ya ulaştırılmasını öngören TANAP’ın da (Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi) en büyük ortağı.
Kısa bir ara verip Bursa genelinde dağ dağıtımını hangi şirketlerin yaptığına bakalım:
Üç merkez ilçe, 4 dağ ilçesi ile Mudanya, Gürsu, Kestel ve İznik’te SOCAR Türkiye.
Gemlik, Kemalpaşa ve Karacabey’de Kazancı Holding’in Aksa’sı.
Orhangazi’de Türkiye’de altın ve döviz piyasasını yönlendirecek büyüklükteki olduğu iddia edilen Ahlatcı Holding’in Enerya’sı (Şirket yetkiyi Haziran 2024’te 1,9 milyar liraya satın aldı.)
Yenişehir ve İnegöl’de Torunlar Holding iştiraki Torunlar Enerji’nin T-Gaz’ı (Şirket yetkiyi Mayıs 2024’te 1,4 milyar liraya satın aldı.)
Gelelim bugüne.
10 Ocak 2025: Bursa’nın üç ilçesinde dağıtım yapan Kazancı Holding’in Aksa Enerji’si Bursagaz’ı satın alma sözleşmesini imzalandı.
Böylece Bursa’da dağıtım yaptığı ilçe sayısını 14’e çıkardı.
Devir işleminin tamamlanmasıyla da satış 24 Mart itibariyle abonelere duyuruldu.
Satış sürecinde Bursagaz ve Kayserigaz için toplam 250 milyon dolarlık satış rakamı gündeme gelse de devir bedeli açıklanmadı.
Aksa, Türkiye genelinde 27 ilin tamamında, 3 ilin bazı ilçelerinde doğalgaz dağıtımı yapıyor. Bursa ve Kayseri ile birlikte faaliyet gösterdiği il sayısı 32’ye çıktı.
Bir de Aksa Enerji’nim bağlı bulunduğu Kazancı Holding’e yakından bakalım.
Kurucusu ve Onursal Başkanı Ali Metin Kazancı Forbes’in Türkiye’nin en zenginleri listesine 2013 yılında 22. sıradan girmişti.
2024 listesinde ise bu kez holdingin Yönetim Kurulu Başkanı olan oğlu Şaban Cemil Kazancı 3,1 milyar dolarlık serveti ile dördüncü sırada yer aldı.
Aslen Rizeli olan Ali Metin Kazancı, 1998'de Türkiye'deki ilk biogaz santralini yine Aksa Enerji ile Bursa'da işletmeye aldı.
Rusya lideri Putin’in 2009’da Türkiye ziyaretinde eşlik eden Gazprom yetkilileri ile görüşebilen ve iyi niyet anlaşması imzalayan Aksa oldu.
Holding, diğer beş büyük şirket gibi enerji ihaleleri ile öne çıkıyor.
Holdingin ve Aksa Enerji’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, 25. ve 26. Dönem AKP milletvekili; 64. ve 65. Hükümetlerin Maliye Bakanı ve Kasım 2020-Mart 2021 dönemi Merkez Bankası Başkanı olan Naci Ağbal.
Diğer Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ise Pamukbank, Halkbank ve Ziraat Bankası, Cengiz Holding, Erdemir Grup’ta çeşitli görevlerde bulunmuş Ömer Muzaffer Baktır.
Bursa’nın doğalgazını dağıtacak şirketi tanıdıktan sonra gelelim son söze.
Öyle görünüyor ki enerji dağıtımında tekelleşmeye doğru gidiliyor.
81 ilin yarıya yakını aynı şirkete verilmiş durumda.
Enerji, haberleşme, ulaştırma ve iletişim gibi hayati alanların özel sektör eliyle işletilmesinin sakıncalarına zaman zaman değiniyorum.
Böylesi riskli alanların tek bir şirketin elinde bulunması ise daha önemli bir konu.
Tek teselli bu kez yabancı değil yerli sermayeye devredilmiş olması.
Yorumlar
Kalan Karakter: