Maden, zeytin ve yemin

Zeytinliklerin maden sahalarına dönüşmesine yol açacak düzenleme olarak bilinen; enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeren Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri başladı.
Her sabah olumsuz bir gündemle uyanan ülkede gerilimin dozu giderek artarken kanun değişikliği teklifine halktan yükselen tepkinin Meclis duvarlarının ötesinden duyulmaması düzenlemenin Genel Kurul aşamasına kadar gelebilmesini kolaylaştırdı.
Umulan reddediş çıkabilir mi?
Bu toz duman gündem arasında zor görünüyor. 
Kaldı ki hükümet eden partilere mensup vekiller ülke menfaatlerini dikkate alamayacak ölçüde görev bilinciyle tam gaz hedefe kilitlenmiş durumdayken aksini düşünmek olanaksızlaşıyor.
Zeytinin sadece zeytin olmadığını meselenin zeytinliklerden öte bir anlam içerdiğini kavrayacak bir vicdana; ekonomiyle, ülkenin geleceğiyle, bilimle uzaktan yakından ilgisi olmayan, mantıkla bağdaşmayan bu yaklaşımdan başka bir bakış açısına ihtiyaç var.
Bilinen, tespit edilebilen varlığı 40 hatta 50 bin yıl öncesine dayanan ve belki de insanlıktan önce de var olan zeytin ağaçları kaç medeniyet, kaç insan nesli gördü; hatırlamak gerek.
Meclis’in kapısından girmeyi sağlayan oyların hangi argümanla alındığını da hatırlamak gerek.
Dört kutsal kitapta adı geçen, Nuh’un gemisine tufanın bittiğini müjdeleyen kuşun gagasında getirerek yeryüzünde hayatın yeniden mümkün olduğunu işaret eden zeytin hakkında ne diyor Kur’an?
6 surede ve 7 ayette zeytinin adı geçiyor. Nahl suresi 11. ayet, Abese suresi 29. ayet, En-âm suresi 99. ve 141. ayet, Mü’minûn suresi 20. ayet ki zeytinin yağ ve katık olarak verildiğini açıklar, Nur suresi 35. ayet ki zeytinin “ne doğuya ne batıya ait mübarek bir ağaç” olduğunu anlatır, Tin suresi 1. ayet ki “Yemin olsun incire ve zeytine” diyerek zeytin üzerine yemin eder.
Kur’an’da üzerine yemin edilen 18 şeyden biri yiyecek ve yemine konu yalnızca iki yiyecek var; incir ve zeytin!
Madenler için zeytinlikleri gözden çıkarmayı göze alanlar madem ülkenin geleceğini, halkın taleplerini dikkate almıyor hiç olmazsa Genel Kurul’daki oylama günü vicdanlarının sesini ve zeytin üzerine yemini hatırlasınlar yeter.