Sendikalar simit hesabının neresinde?

Yurt genelinde ve Bursa’da gündem yoğun. 

Ülke gündeminde bir tarafta kendisine reva görülen asgari ücrete tepki gösteren yurttaşlar, bir tarafta da yurttaşın koltuklarında ayağının izi çıkmış sendika temsilcileri (!).  

Şehrin siyasi gündeminde de yarın AK Parti’nin Bursa kongresine katılacak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan var. 

Bu iki gündem art arda gelmişken klasik bir hesap yapalım haydi.  

Sosyal medyada da denk gelmişsinizdir.  

Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir simit hesabı olmuştu yıllar önce. 

Erdoğan Bursa’daki o görüntülerde asgari ücretlinin nasıl bir hesapla para alması gerektiğini anlatmıştı. 

Gelin 1993’te Erdoğan’ın sorduğu sorulara bugün bu satırlardan birlikte cevap verelim. 

Asgari ücret 22 bin 104 lira olarak belirlendi. 

“Şu anda bir bardak çay Bursa’da kaç para?” 

Mahalle kahvesinde 10, Mudanya’da 30, merkezi bölgelerde 30-35 lira. 

“Simit kaç para?” 

15 lira. Çay ve simit toplam 25 lira diyelim. 

“3 tane çocuğunuz, eşiniz 4 siz 5. Çay ve simit dışında bir şey yemeyeceksiniz.” 

Bir öğün 125 lira. Günde 3 öğün 375 lira yapar. 

Ay 30 gün. Ne yapar? 

11 bin 250 lira. 

Demek ki asgari ücretliyseniz her öğün 2 simit ile bir çay tüketebilirsiniz. 

Ne güzel. 

Daha ne olsun yahu... 

Haydi haydi. Çayımızı tazeletmeden diğer bir konuya geçelim. 

Zira asgari ücretli için ikinci çay, önümüzdeki ayın maaşından yemeye başladığı anlamına gelebilir. 

*** 

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay 9 yıl. 

Hak-iş Başkanı Mahmut Arslan 17 yıl. 

DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu 6 yıl. 

Tüm-Bel-Sen Başkanı Bünyamin Eryılmaz 5 yıl. 

Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın 11 yıl. 

KESK Başkanı Mehmet Bozgeyik 4 yıl. 

Büro Memur-Sen Başkanı Ali Öztürk 5 yıl. 

Kamu-Sen Başkanı Önder Kahveci 5 yıl. 

Sağlık-Sen Başkanı Semih Durmuş 6 yıl. 

Türk Eğitim-Sen Başkanı Talip Geylan 8 yıl. 

Sağcısı-solcusu, sendika başkanları bu kadar süredir görevde. 

Kimse asgari ücretten, çalışma şartlarından memnun değil. 

İktidar partileri, muhalefet partileri eleştiriliyor. 

Evet çok haklı eleştiriler. 

Ama unutulan küçük bir detay var. 

Çalışanın temsilcileri (!) bu beğenmedikleri şartları değiştirmek için ne yapıyor? 

Tek bildiğimiz masadan kalkılıyor, masaya gelmiyor... 

Asgari ücretli de o masada 2 simit bir çaya gelecek ayın faturalarını düşünedursun. 

Haydi herkese afiyet olsun.