Sakın ‘’Basın Plaka’’na güvenme!
Çünkü;
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın görev başındaki gazetecilere kolaylık sağlanması için verdiği ve resmi bir belge olan ‘’Basın Trafik Kartı’’nı Bursa Emniyeti görmezden geliyor!
Acı ama gerçek!
Durum ne yazık ki böyle.
Üstelik;
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’un imzasını taşıyan metal bu kartı sanki tenekeden ibaret gibi görmek, hiçe saymak gerçekten çok üzücü.
Üzülüyorum, hem de iki kere!
Birincisi...
Cumhurbaşkanlığı gibi yüce bir makama bağlı İletişim Başkanlığı’nı tanımıyormuş gibi bir tavır sergileniyor olması canımı sıkıyor, içimi acıtıyor.
İkincisi...
Mesleğimizin her geçen gün itibar kaybetmesiyle meslektaşlarım adına geleceğe yönelik kaygılarım artıyor.
*
Efendim;
Anlatayım hikayeyi.
AK Parti Bursa İl Başkanlığı’nın pazartesi günü 2 yıllık bir değerlendirme toplantısı vardı.
Milletvekilleri, Belediye Başkanları, AK Parti’nin il ve ilçe yöneticileri o gün tam kadro Crowne Plaza’daydı.
Davet üzerine biz basın mensupları da katılım sağlayarak İl Başkanı Davut Gürkan’ın açıklamalarını dinledik ve sözlerini haber sayfalarımıza taşıdık..
Biliyorsunuz...
Bursa’nın içinden çıkılmaz bir hal alan trafik sorunu var.
Bu kadar araç yoğunluğunun olduğu bir kentte trafik sıkışıklığının yanında bir de otopark sıkıntısı çekiliyor.
Araçlar;
Artık cadde ve sokaklara sığmaz oldu.
O yüzden;
Biz de toplantıya icabet ettiğimiz gün aracımızı uygun gördüğümüz yere bıraktık.
Uzatmayayım...
Mesleğe dolu dolu 40 yılını vermiş bir haberciyim.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nca verilen Basın Kartı'nı aralıksız 20 yıl taşımış, onurlu bu kartı 17 yıldır da ‘’SÜREKLİ’’ye dönüşmüş haliyle ömürboyu kullanmaya hak kazanan gazetecilerden biriyim.
Şunu özellikle belirtmek isterim.
Bu güne kadar, yüce bir makamın verdiği bu karta güvenip trafikte ne bir saygısızlık yaptım, ne de kural dışı, yakışık almayan hareket içinde asla bulunmadım.
Toplantı günü de;
Aracımı park ettikten sonra ‘’Trafik Kartı’’nı ön cama görünür bir şekilde bırakıp Başkan Gürkan’ın önemli açıklamalar yaptığı otele girdim.
Şu bilgiyi de paylaşayım ki, sonrasında yanlış anlaşılmayayım.
Park ettiğim yerde yola yayalar için çizgi çekilmiş, fakat bölgenin inşaat alanı olması yüzünden yaya geçidi şu sıralar işlevsiz kalmış.
İşte;
Ben de bu yüzden aracımı sözünü ettiğim noktaya bırakmış oldum.
İl Başkanı Davut Gürkan’ın iki saate yakın süren konuşması bitiminde park yerine dönünce bir baktım ki, o da ne!
Aracımın yerinde yeller esiyor!
*
Mesele;
Benim aracım çekildikten sonra otoparktan almaya gittiğimde bin 500 lira ücret ödemem değil.
Tekrar ediyorum...
Doğrudan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a bağlı olan İletişim Başkanlığı gibi önemli bir mercinin verdiği resmi bu belgeyi, devletin görevlilerinin yok sayması asıl beni üzen konu.
Bursa Emniyeti’nin;
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nca verilmiş Trafik Kartını tanımayan ya da yok sayan mensupları için başta Sayın Valimiz Erol Ayyıldız, Emniyet Müdürümüz Dr. Sabit Akın Zaimoğlu, İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürü Ali Fuad Gölbaşı'ya bu sütunlardan sesleniyorum.
Öncelikle...
Bursa Emniyet Müdürü Dr. Sabit Akın Zaimoğlu, çok deneyimli ve başarılı bir kanun adamı.
Başkentimiz Ankara'da bundan önce önemli görevleri olduğunu biliyoruz.
Elbette;
Trafik görevlilerinin bu yaptığına sessiz kalmaz, bundan sonrası için aynı mağduriyeti diğer meslektaşlarıma yaşatmaz diye düşünüyorum.
Bursa Emniyet Müdürümüz Zaimoğlu’nun basın mensuplarına trafikte kolaylık sağlanmas konusunda yardımcıları ve şube müdürlerine gerekli talimatları vereceğine inancım tam.
*
Bu arada…
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü görevlilerine bir kaç tavsiyem var.
Bizlere bu konuda gerek mail gerekse WhatsApp ihbar hattımızdan gelen şikayetler ve yakınmalardan bir kaçını paylaşayım:
Cadde ve sokaklara gelişi güzel park eden sorumsuz sürücüler yüzünden itfaiye ve ambulanslar acil durumlarda olay yerine ulaşmakta güçlük çekiyor.
Görev başındaki basın mensuplarının araçlarını çekmek yerine bu gibi olumsuzluklarla mücadele edilsin.
Yine trafikte;
Slalom yapan, ''RALLİCİ'' gibi davranan sürücülerin varlığından haberdar mı acaba kent trafiğinde görev yapan polislerimiz.
Makas atan araçlar, hatta gecenin bir yarısı egzoz patlatan, zigzag çizerek otomobillerin sağından solundan geçerek önüne kıran, serseri mayın gibi gezmeleri hiç mi dikkatini çekmiyor Bursa caddelerindeki trafik polislerimizin.
Bu gibiler, kendi canlarını hiçe sayıp ölüme meydan okurken, trafik güvenliğini tehlkiye düşürmüyor mu?
Ve soruyorum...
Bursa Emniyeti'nin;
Kent trafiğindeki magandaları denetleyen, resmi veya kaç sivil ekibi var acaba?
Devam edeyim...
Bu yazdıklarım okurlarımızdan gelip biriktirdiğim yakınmalar.
Yeri gelmişken iletmiş olayım.
Yine kavşaklarda, trafik polislerinin gözünün önünde, hatta burunlarının dibinde cam silip mendil satma bahanesiyle dilenen çoluk çocuk, yaşlı genç, özürlü veya özürlüymüş gibi davrananlardan şikayetler alıyoruz.
Bu kimseler, hem trafiği telikeye atıyor hem de sürücülere (özellikle kadınlara) büyük rahatsızlık veriyorlar.
Emniyet Müdürümüz Zaimoğlu’nun ilgili müdür yardımcıları ve şube müdürlerine tüm bunlarla ilgili de çalışma yapmaları yönünde talimat tekrarında bulunacağını umuyorum.
*
Bitirirken bilmeyen, tanımayanlar buyursun.
Basın Kartları Yönetmeliği der ki…
Basın trafik kartı MADDE 37- (1) Basın kartı sahiplerine talepleri halinde basın trafik kartı verilebilir. (2) Basın trafik kartının verilmesi, kullanılması, sağlayacağı kolaylıklar ve gerektiğinde geri alınmasına ait usul ve esaslar, Başkanlık ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nce birlikte tespit edilir.
Sağladığı avantaj mı?
Basın Trafik Kartı sahiplerine güzergah ve kavşaklarda geçiş kolaylığı, trafiği aksatmamak şartıyla durma, duraklama ve park etme gibi kolaylıklar..
Ben yine de;
Tüm meslektaşlarına sesleniyorum:
''Basın mensuplarına kolaylık sağlayın'' diye talimat verildiğine ilişkin ilgili makamlardan duyuru ve açıklama gelmeden!..
Siz, yine de ''Basın Plakanıza'' güvenip sakın park etmeyin!
Yorumlar
Kalan Karakter: