Bursa’nın meşhur tahanlı pidesi denince akla gelen adreslerin başındadır Tarihi Taş Fırın.
Görmüşsünüzdür…
Hani;
Şu, önünde uzun kuyruk oluşan Abdal’daki iki ayrı fırın var ya, işte bu işletmelerden biri bugün benim yazı konum.
Geçen sabah;
Taş Fırın’ın 3. kuşak sahipleri olan Enes ve Bilal Kavan kardeşlerin konuğuyduk.
Nerde mi ağırlandık?
İki üç hafta önce hizmete açılan Yıldırım’daki Vişne Caddesi’nin altında Yunusemre Caddesi’ndeki adreste.
Önce;
Buluşmayı organize eden isimle başlamak istiyorum.
İşletme sahiplerinin yakın dostu Türkiye Sebzeciler Meyveciler ve Seyyar Pazarcılar Federasyonu Kurucu Genel Başkanı ve Bursa Sebzeciler Meyveciler Esnaf Odası Başkanı Mehmet Çakman’ın davetiyle gittik bu lezzet diyarı yere.
İyi de oldu…
Bahaneyle bizler de tesadüfen karşılaştığımız bir kaç dostla sohbet etme fırsatı bulduk.
*
Efendim…
Bilmeyenler için önce tarihçesini anlatayım Tarihi Taş Fırın’ın.
Altı çocuklu bir baba olan Sabri Kavan 1979’da Nalbantoğlu’nda başlamış bu işe.
Tarihi Taş Fırın’ın;
Bugün 2. kuşak sahibi olan çocuklarından Gürsel Kavan o yıllarda bir sopaya dizdiği simitleri satarak öğrendiği baba mesleğini hala yaşatıyor.
Gürsel Kavan’ın;
Oğulları Enes ve Bilal de 3. kuşak sahipleri olarak Taş Fırın’ı şimdilerde dünyaya tanıtma yolunda çaba sarf ediyor.
Evet, evet…
Bir dünya markası olmaya hazırlıyorlar Taş Fırın’ı genç girişimci bu iki kardeş.
*
Durun anlatayım…
Taş Fırın’ın;
Damaklarda tat bırakan başta tahanlı pidesi ve simidi olmak üzere bir çok ürünü artık marketlerde dolaba girecek.
Önce;
Türkiye’deki birçok markette dondurulmuş olarak satılacak, tüketiciye ise ürünü sadece fırına atmak kalacak.
Sonra da…
Yurt dışına pazarlamak var aynı ürünleri.
Dış ülkelerdeki gerek gurbetçilerimiz gerekse o ülkelerde yaşayanlar Bursa’nın bu eşsiz lezzetiyle tanışacak.
Enes Kavan;
Bizlere imalathaneyi de gezdirdi.
Son derece modern, oldukça hijyen bir ortamda usta eller tarafından hazırlanıyor tüm ürünler.
Enes Kavan;
‘’Eskide kalmak yerine, bazen eskiyi de hatırlayarak geliştirmesi lazım insanın kendisini. Hedefimiz AR-GE çalışmalarıyla Taş Fırın’ı dünya pazarlarına taşımak. Çok daha güzel şeyler yapıp geniş kitlelere ulaşmak istiyoruz’’ diyor.
Taş Fırın’ın;
Yıldırım’daki 2 bin metrekarelik 5 katlı yeni ve modern binasında aile salonu da var.
Asıl üretim yeri burası olacakmış.
Yani;
Ürünler artık Abdal’daki fırında hazırlanmayacak.
Oraya;
Hazır halde gidecek ve usta ellere sadece pişirme kısmı kalacak.
…Ve Nilüfer’de yaşayanlar için de güzel bir haber verdi Enes Kavan.
Tarihi Taş Fırın;
Yakın zamanda Nilüfer Ata Bulvarı’nda da bir şube açacak.
*
Eğer siz de giderseniz Tarihi Taş Fırın’ın yeni mekanına, kapıdan girdiğiniz gibi sizi üzeri simit dolu tablasıyla ilk karşılayan Gürsel Usta olacak!
Açılışa özel bir merasim sandım Gürsel Usta’nın müşterilerini kapı girişinde beklemesini!
Meğer…
Benim Gürsel Usta sandığım, onun bal mumundan yapılmış heykeliymiş.
İnanın gerçeğinden ayırt etmek çok zor.
Enes Kavan;
Şöyle bir tüyo verdi:
‘’Babamın canlı gibi görünen bu bal mumu heykelinde gözlerinin içine gizli kamera yerleştireceğiz. Abdal’daki fırında duran babam gelen tüm konukları görecek ve kendi sesiyle ‘hoş geldiniz’ diyerek karşılayacak. Hatta, onlarla sohbet bile edecek.’’
Umarım kırılmaz bana Enes, ''Sürprizi bozdun abi’’ demez!
Unutuyordum…
İşletmenin içinde gezen bir de robot garson var!
Komut vermişler ve masamızda otururken yanımıza gelerek ‘’Hoşgeldiniz basın mensupları’’ diye selamladı bizleri.
İlgimizi çekti.
Yorumlar
Kalan Karakter: