Bursa siyasetinin bir dönem ağır topuydu.
Şu an elini ayağını çekmiş görünse de, yeri geldiğinde çeşitli yakıştırmalarda bulunanlar oluyor.
Mesela;
İçişleri Bakanlığı’na getirileceğine ilişkin yazılar okuduk.
Haliyle rahatsızlık duymuş bundan.
Eylül ayında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile de WhatsApp üzerinden yazışmış.
Bize de gösterdi telefonundaki yazışmaları.
“Bu gibi haberlere itibar etmeyin sayın bakanım” dediğinde Soylu, “Allah razı olsun ağabey” deyip gülüp geçmiş.
Çelik;
“Ama gelin görün ki, tekrar bakan olabilmemiz için sanırsınız Ankara’ya karargah kurduk” diyerek dile getiriyor rahatsızlığını.
Aslında;
Kendisiyle ilgili yazılan çizilen bir çok şeyden rahatsız sayın Çelik.
Mesela;
Kestel sınırları içindeki Alaçam’da ruhsatsız bir yapısının bulunduğundan da rahatsız.
Kimileri;
Villa diyor, kimileri malikene bu yer için…
Son zamanlarda adı bir çok konuda sıklıkla zikredilir olunca da dün habercilerin karşısına çıktı eski bakan Çelik.
Adı;
CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey ile de dillendiriliyor.
Deniliyor ki;
“Birlikte hareket ediyorlar”…
Tüm bunlara çok kızdığı belliydi.
Fena patladı!
Bundan sonra da kendisiyle ilgili asılsız, çirkin üslupla bir şeyler yazıldığında sessiz kalmayacağını bir anlamda haykırdı:
“Artık kamuoyunda konuşan Faruk Çelik göreceksiniz. Bundan sonra sesimi yükselteceğim.”
Ve, tüm bu yapılanları itibar suikastı olarak nitelendirdi.
*
Sabahki kahvaltılı buluşmada…
Çelik’in gazetecilerle bir araya gelmesi;
Gazetecilik kisvesine bürünenlere sanki ayar verdiği düşünülse de, meslek etik ve kurallarını hatırlattı bizlere.
Yazıma başlığı atan da Faruk Çelik oldu!
Konuşmasının ortalarında sesini öyle yükselterek söyledi ki:
“Ne istiyorsunuz Faruk Çelik’ten”…
Evet;
Faruk Çelik’ten kim ne istiyor… Ak Parti içindeki siyasi çekişmenin, hıncın sebebi sayın bakanı siyasetten tamamen silmek mi?
Çelik sitem dolu sözlerinde…
“11 yıldır Faruk Çelik Bursa’da yok. Ve siz bundan memnunsunuz. Ben böyle anlıyorum. Faruk Çelik, ne zarar vermiş Bursa’ya söyler misiniz bana? Bunu diyecek bir tek adam göremezsiniz. Sorun çözüyor mu, birisi diyemez çözmüyor diye. E ne istiyorsunuz o zaman?” ifadelerini kullandı.
Ekledi de:
“Kim ne destek istiyorsa en büyüğünü ben veririm. Büyükşehir Belediye Başkanı istiyorsa veririm. İlçe Belediye Başkanları isterse veririm. İl Başkanı isterse de veririm. Kimseyle bir hesabım yok benim.”
*
Kendisiyle ilgili yazılanlara söylenenlere sitemini dile getirirken eleştiriye açık olduğunu da bildirdi Çelik.
Karşı çıktığının, asılsız şeyler ve çirkin üslup olduğuna sıklıkla vurgu yaparken, bugüne kadar kimsenin ekmeğiyle oynamadığını da dile getirdi.
Çelik’in bu söylemini önemli bulduğum için örnek veriyorum.
Gerçekten, ben Çelik’in hiçbir gazete patronunu arayıp da “Şunun işine son verin” dediğine tanık olmadım.
Bunu neden yazıyorum. Örnekleri var Bursa’da.
Ekmekle oynayan çok siyasetçi gördük ve biliyoruz.
Meslektaşım olan eşim Lale Akasoy’un Olay Gazetesi’ndeyken zamanın yerel yöneticisinin tek bir sözüyle kapının önüne konulduğunu unutmadım, unutmuyoruz!
Üstelik;
Yazısında tek bir hakaret, karalama yokken.
Neymiş efendim; Eskişehir Belediyesi’nin Porsuk Çayı’nı nasıl ıslah ettiğini, biz de ise Nilüfer Çayı’nın durumunun içler acısı olduğunu yazdı diye…
Ve Çelik’in bakanlığı döneminde de Lale Akasoy’un kendisiyle ilgili eleştirileri olduğunu hatırlıyorum.
Hiçbir zaman bunu şikayet konusu yapmadı.
Eleştiriye açık olduğunu vurguladığından dolayı bu örneği sundum…
*
Faruk Çelik’in rahatsızlığını dile getirdiği sözlerindeki bazı önemli başlıklar şöyle:
-Acayip insanlarla oturuyormuşum. Bu acayiplik neye göre nitelendiriliyor?
-Mustafa Bozbey ile adım anılıyor. Selamda mı vermeyelim. Kaldı ki, Bozbey ile siyasi rakibiz. Altında ne gibi işbirliği arıyorlar.
-Mudanya’ya gittim o da laf oldu. Mudanya da bizim, Gemlik’te. Transfer mi görüşüyorsunuz diyenler oluyor.
-Alaçam’daki yerim için villa denildi. Üzerinde bir gram beton yok. Kaldı ki, bağ evi ruhsatım var. 5 dönüm üzerindeki yerlere Tarım Bakanlığı ruhsat veriyor.
Toparlayacak olursak…
Çelik, meslektaşlarımızla ilgili sadece kötü örnekler anlatmadı.
Yerel basının desteklenmesinin öneminden bahsetti.
“İstiyorum ki bu işi layıkıyla yapan gerçek yayın organları gerek belediye, gerekse valilikçe desteklensin. Ayrım yapılmasın. O muhalif, bu yandaş gibi… Herkese pay verilmeli. Bu, gazeteciyi susturmak için yapılmamalı. Dere sinek üretiyorsa, kokuyorsa üslubunca bunlar yazılmalı. Hizmet gitmiyorsa bir yere o da yazılacak. “
*
FARUK ÇELİK ŞİMDİ NE YAPIYOR?
Eski Bakan Çelik, 1999 seçimlerinde Bursa’dan 1. Sıra Milletvekili adayı olarak 1 Nisan’da parlamentoya girdi. 2007 yılında ilk kez Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı oldu. Tarım, Hayvancılık ile Devlet Bakanlıkları da yaptı.
3 dönem Bursa, 2 dönem Şanlıurfa’da milletvekiliydi.
Siyasi hayatının kısa özetini böyle yaptı yaptıktan sonra…
Öğreniyoruz ki;
Çelik şu an, geçmişe dönük uzun siyasi hayat hikayesini yazmakla, olan biten hatıraları, anıları, yaşanmışlıkları not etmekle meşgulmüş.
Yani hayatını ve yaşadıklarını satır satır kaleme alıyor.
Bu, şu demek:
İlerleyen zamanda karşımıza Faruk Çelik’in hayatıyla ilgili bir kitap çıkacak.
*
ERDOĞAN "BURSA’DA GERİDEYİZ" DEMİŞ!
Faruk Çelik, Cumhurbaşkanıyla en son Artvin Yusufeli’ndeki bir programda bir araya gelmişti.
Bu da, malzeme konusu olmuş.
Çelik, Cumhurbaşkanıyla tokalaştı mı, tokalaşmadı mı gibi yorumlar yapılmış.
Tarih vermedi ama Cumhurbaşkanı telefonla aramış Faruk Çelik’i.
“İki puan gerideyiz. Bursa'da sen evde oturuyorsun” demiş.
Kendisi de;
“Efendim görev verin yapalım” yanıtını vermiş.
Ak Parti’ye kırgınlığı ve küskünlüğü olmadığını, “Hedefim Erdoğan'ın tekrar seçilip finali çok güzel yapmasını istiyorum” sözleriyle özetledi.
*
45 dakikaya sığdırdığı konuşmasını “Atış serbest, şimdi ne sorarsanız sorun” diye bitiren Çelik, sözlerinin finalini “Benim siyaset sayfam beyaz” diyerek tamamladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: