Şu bir gerçek;
Bursa, plansız bir kent.
Bursa, yol fakiri bir kent.
Bursa, yeşili yok edilmiş bir kent!
Bursa ovası korunamamış bir kent.
Bursa, dağ eteğindeki ormanı talan edilmiş bir kent.
Bursa, yüksek binalarıyla betona boğulmuş bir kent.
Bursa, alt kümede kalmış bir kent.
Bursa, takımıyla birlikte bir üst lige yükselmek isteyen bir kent.
Bursa…
Bir an önce sınıf atlamak istiyor.
*
Yukarıda saydıklarımdan kimse birilerini hedef aldığımı sanmasın!
Kişilerle işimiz olmaz.
Ama;
Bu kente, yada insanına birinin kötülüğü dokunmuşsa, o vakit kişiyle de uğraşılır.
Lafı uzatmadan…
Yukarıda saydıklarımla ilgili her şeyi şu an görev başında olan mevcut yerel yöneticilere yüklemeyelim.
O şekilde düşünmek, haksızlık olur.
Sıraladığım olumsuzluklar öteden beri var olan durumlar!
Yazımın girişinde “Şu bir gerçek” dedim ya…
Tüm bu saydıklarım dışında;
Gerçek olan bir şey daha var!
O da;
Tehlikenin görmezden gelinmesi.
*
İşte örnek!
Hafta sonu çekilen bu fotoğraf aslında her şeyi anlatmaya yetip artıyor.
Yer;
Yeşil Caddesi.
Yıldırım ilçesinin kalbi olarak bilinir.
Kentin merkezindeki en yoğun yerlerin başında geliyor.
Her gün yüzlerce Bursalının ve onlarca turistin yaya, yada araçla geçiş yaptığı önemli bir güzergah.
Sosyal medyaya düşen fotoğrafı görünce paylaşıma hak vermedim dersem yalan olur.
Bakınız;
Paylaşımı yapan Kurtoğlu Mahallesi Muhtarı Ahmet Gedik fotoğrafın altına neler yazmış:
“Yeşil caddesinde görülen bu insan konvoyu mağazaya girmek için değil, araçların trafik akışına engel olmamak, yolu ihlal etmemek için yaya kaldırımında yürümeye çalışan bir turist kafilesi. Mahalle muhtarı olarak inanç ve kültür turizm güzergahı olan yeşil caddesinin trafik akışını gidiş geliş olmadan tek yön kullanılması ve kaldırımların genişletilerek, yayalara can güvenliği, esnaflarımıza ise rahat ortam sağlanması düşüncemi sosyal medyadan da duyurmak istedim.”
Konuyu gayet açık ve net özetlemiş muhtarımız.
Yılların dostu, arkadaşım Ahmet Gedik’i telefonla aradım.
Sordum:
“Bununla ilgili evvelce müracaatın oldu mu?”…
“Hem de defalarca” diye yanıt verdi.
Ve bir de acı örnek sundu:
“Çok değil, yakın zamanda bir yaya otobüs çarpması sonucu canından oldu.”
Önlem alınmaması halinde başka canların yanmasının an meselesi olduğunu da sözlerine ekledi.
Muhtar haklı!
Bu yol yayalar için ayrı, araç sürücüleri için ayrı bir dert!
Hele ki;
Ortada, facia için “Geliyorum” diye bağıran bir fotoğraf varken…
Sessiz kalmak, ‘Ölüme göz yummak” tır.
Dahası;
Bunun adı…
“Cinayete ortaklık’ sayılmalı!
Çünkü;
Hayat söz konusu, hayat!
Bu yolun tamamı yaya yolu olsa daha iyi olurdu , Bursa'nın en güzel tarihi evleri ile süslü yolu.