Şimdi;
Nereden başlasam acaba?.
Devlet, devleti soymuş!
Yada;
Devlet, devletin yerini işgal etmiş mi desem bilemedim.
Adına ne derseniz deyin…
Bu hikayede gerçek olan tek şey var!
O da;
Çocukların, ailelerin, vatandaşın yaşadığı, yaşayacağı mağduriyet.
O mağdur ailelerden bir annenin söylediği:
“Benim çocuğum bir futbol okulunun lisanslı sporcusu. Yarın nerede antrenman yapacak.”
*
Anlatacaklarım;
‘Bu kadarı da olmaz artık’ dedirten cinsten.
Hikaye şu…
Nilüfer Belediyesi’nin Ataevler’de bir Spor Kulübü Derneği’ne kiraya verdiği yerin kendi mülkiyeti değil, Devlet Demir Yolları’na ait olduğunu söylesem inanır mısınız!
İnanın, inanın!
Çünkü;
Konu doğru.
Durumun ortaya çıkması büyük şaşkınlık yarattı.
Nilüfer Belediyesi’nin ‘Kendi mülkiyetleri’ bilip yaklaşık 20 yıldır kira geliri elde ettiği Ataevler’deki bir yer aslında Devlet Demir Yolları’na aitmiş.
Arkadaşım Onuralp Özalp de bugün köşesine taşıdı.
Konuyu;
Tarafların ve mahallelinin görüşlerini de alarak yazdı.
Bu yüzden;
Ben fazla detaya girmeyeceğim.
Daha fazla detay öğrenmek isteyenler, Onuralp’i okuyabilirler.
Çalışma arkadaşımın, yazısının girişinde ifade ettiği gibi…
Böylesi ancak bizde, yani Türkiye’de olur.
Düşünebiliyor musunuz!
Devlet, devletin arazisine el koymuş, çöreklenmiş!
Evet;
Yanlış duymadınız.
Peki;
Olay nasıl patlak verdi!
Halı sahayı 7 yıldır işleten derneğe, ‘Sözleşmeniz sona erdi’ denilerek tesisi tahliye etmesi istenince iş inada biniyor.
Avukat;
Bununla ilgili bildirimin zamanında yapılmaması üzerine sözleşmenin otomatik olarak yenilendiğini öne sürerek direniş başlıyor.
Direnişten kasıt, halı sahanın bulunduğu alan kiracı tarafından tahliye edilmiyor.
Ancak;
Belediye tahliye konusunda ısrar edince Avukat Suna Soydaş hukuki yola başvurduğunda sürprizle karşılaşılıyor.
Söz konusu yerde ilçe belediyesinin hiçbir hakkı yokmuş!
O halde;
Üzerine halı saha kurulan, dernek binasının olduğu bu koskoca alan kimin?
Şimdi sıkı durun!
Bu yer, Devlet Demir Yolları’na aitmiş.
Şehrin göbeğinde Devlet Demir Yolları’nın neden böyle bir mülkiyete sahip olduğunu merak ettiğinizi biliyorum.
Onu da anlatayım.
Devlet Demir Yolları tren istasyonu yapmak için yıllar öncesinden almış bu yeri.
Kent içinden tren geçmeyince de ellerinde kalmış koca arazi.
Bu günün rakamıyla değeri çok büyük.
RANTA KURBAN GİTMESE BARİ!
Öğreniyoruz ki…
Nilüfer’de yeni istasyon yapılmak üzere Devlet Demir Yolları’nın almış olduğu birkaç yer daha varmış.
Ancak;
Tren hayal olunca da Devlet Demir Yolları’nın yetkilileri, unutuvermiş bu bölgede katma değeri yüksek kendilerine ait mülkiyetleri.
Ama;
Nilüfer Belediyesi gözü açık davranıyor.
Kiraya verivermiş Ataevler’deki alanı.
Ne kadar doğru bir söz değil mi:
“Yemeyenin malını yerler!”
7 yıldır halı sahayı işleten kişinin belediyeyle anlaşmazlığa düşmesi sonucu Devlet Demir Yolları geç te olsa gözünü açıyor.
Bir anlamda, uyandırılmış oluyor!
Gözü açık belediyeye, ‘Sorarım şimdi bunun hesabını’ dercesine…
Nilüfer Belediyesi hakkında ‘ecrimisil’ davası açıyor.
Nedir ecrimisil?
Türkçe karşılığı ‘Haksız işgal’ demek oluyor.
Ve bu haksız işgal için Nilüfer Belediyesi’nden 20 yıl geriye dönük para istiyor.
Diyor ki:
“Benden habersiz yerimi işgal ettin, kullandın. Karşılığında maddi menfaat temin ettin. Kazandığın parayı şimdi geri ver bana.”
Belediyeye;
‘Topla tasını tarağını’ diye resti çekmesiyle Nilüfer Belediyesi zabıta ekiplerini gönderiyor halı sahanın olduğu yere.
Güya;
Halı sahanın demirleri, tel örgüleri ve kale direkleri sökülüp işgale son verilecekti!
Karşılarına;
“Buna hakkınız yok. Çünkü yer sizin değil” diye dikilen hukukçu çıkınca, “Yıkarım, yıkamazsın” tartışmalarına son noktayı koymak için devreye polis giriyor.
Son sözü söyleyecek olan kurum şimdi Adliye…
Kazanan taraf kim olur bilemem.
Kaybeden, mağdur olan bir taraf var ki onu tahmin etmek güç değil.
Tanık olduğum bu öyküde kulaklarımda yankılanan tek bir ses var şimdi!
O da;
Bölgeye gelen bir annenin…
“Benim çocuğum şimdi yarın nerede antrenman yapacak” sözü.