Bursa Mühendis ve Mimar İş İnsanları Derneği (BUMİAD), Podyum Davet’te 8. Dönem Yönetim Kurulu üyelerini basına tanıttı.
Öncelikle BUMİAD Başkanı Mustafa Gümüş’ün basını onore eden ifadelerini paylaşmak istiyorum:
“Topluma yön veren gücün öncülerisiniz. Halkı yönlendirebilen fikirleriniz var. Bizler de dahil olmak üzere bütün halk sizlerden etkileniyor. Bizi yalnız bırakmayın. Bursa'da çok güçlü bir medya ağımız var. Medyadaki gazeteci arkadaşlarımızın, medyaya yön veren arkadaşlarımızın da oldukça güçlü fikirleri ve birikimleri var. Sizi daha çok aramızda görmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız. Lütfen bizimle olun, bize de yön verin."
2015’ten bu yana mesleğin içindeyim. Kimi zaman haber merkezinde editörlük yaptım, kimi zaman sahada siyasi isimlere, kamu kurumlarının başkanlarına mikrofon uzattım, kimi zaman birebir röportajlar gerçekleştirdim.
Hangisi daha zor derseniz, sahada bulunmak en zoru. Zamanla yarışmak bir yana, dahil olduğumuz programlarda saygı görmeyi bekledik en çok.
Bazen kamera ve mikrofonlarımız itildi, bazen sokakta ya da caddede yandaşlıkla, yahut tetikçilikle suçlandık -ki bunda en büyük pay yer aldığımız kurumların yöneticilerine aitti- bazen de alkışlandık ya da takdir edildik.
Takdir edilmek demişken, seçimlerden hemen önce evimin sokağına geldiğimde 9-10 yaşlarında bir çocuk, elimdeki Nöbetçi Gazete logosu olan mikrofonu gördüğünde yanındaki arkadaşına “Aa, bak haberci abla” diyerek heyecanlı bir şekilde beni göstermişti.
Ben de o anı sosyal medya hesabımda “Mikrofonun böyle büyüleyici bir yanı var” diye paylaşmıştım. Böylesi güzel bir tepkiyi belki daha önce hiç almadım.
İşin bir de yorgunluk kısmı var elbet…
Gazeteci büyüğüm Selahattin Adıgüzeller, “Bursa’da seçimin en’leri” başlığıyla kaleme aldığı yazısında seçimde en çok yorulanlar kısmına basın mensuplarını da eklemişti.
Çok doğru. Mesela Nöbetçi Gazete ekibi olarak seçim günü köşe yazarımız Çağla Şahin İYİ Parti’de, Derya Uysal CHP’de, bendeniz AK Parti’de, haber merkezimizdeki görevli diğer arkadaşlarımız ofiste sabahın ilk ışıklarına kadar sandık sonuçlarını takip ettik.
Seçimler, mitingler, toplumun önemli bir kesimini yahut bütününü etkileyen deprem, yangın, sel gibi olaylar, siyasi hareketlilik temelli eylemler gibi tüm gelişmelerde en çok biz yoruluyoruz.
Haliyle gittiğimiz herhangi bir yerde onore edilmek, takdir edilmek ve teşekkür duymak böylesi yorgunluklara ilaç gibi geliyor.
Bizi taraf olmakla suçlarken, yargılarken, eleştirirken görevimizin sizi bilgilendirmek ve işimizi yapmak olduğunu unutmazsanız inanın her şey daha kolay olur.
Onore edilmeyi hak ediyoruz…
Yorumlar
Kalan Karakter: