Ah şu şarkılar, türküler, şiirler, ata sözlerimiz de olmasa...
Sırası geldiğinde lafı nasıl oturturduk gediğine acaba?
Her biri ayrı bir hikaye, her biri bir tecrübe ve her biri ayrı bir yaşanmışlık...
Acısıyla tatlısıyla, günahıyla sevabıyla...
Bugün ki yazıma“Adaletin bu mu dünya, ne yar verdin ne mal dünya...” şarkı sözüyle başlamak geldi içimden...
Adaletsizlikler, haksızlıklar, mobbingler her yerde almış başını gitmekte...
***
Defalarca kamu sağlık kurumlarındaki kadro farklılıklarından dolayı personelin yaşadığı sıkıntıları gündeme taşıdık...
Aynı statüde, aynı işi yapan, aynı birimde nöbete kalan çalışanların aldıkları maaşlardaki adaletsiz dağılımdan, iş barışı, huzursuzluklarından bahsettik...
Ancak olmayınca olmuyor işte!
4/A’dan tutun 4/D’ye, 657 devlet memurluğundan 3+1’e kadar kadro çeşitliliği kamu hastanelerinde hüküm sürmekte...
Biliyorsunuz uzun süredir, maaşlarla ilgili devlet memurlarıyla işçiler arasında olan polemiği.
Fakat son aylarda buna “kadro ayrımcılığı”eklenmiş durumda...
Günlerdir elektronik posta adresime yazıp duruyorlar...
Gündem yoğun olunca bazen konular aksıyor, gecikmeler yaşanabiliyor...
Bu da o mevzulardan biri...
İŞ-KUR’dan alınan işçiler ile taşeron firmadan devlet kadrosuna geçen işçiler arasında yaşanan maaş krizi var...
Her iki grupta 4/d çalışan statüsünde.
Önce gelen ortak maili paylaşayım sizinle:
***
“Merhaba Lale Hanım. Biz 696 KHK ile kadroya alınan işçileriz. Mayıs ayında yapılan KÇP ve toplu iş sözleşmesinden sonra ocak ayından mayıs ayına kadar olan geriye dönük alacaklarımızı hala devlet ödemedi. İdarecilere sorduğumuzda gerekçe olarak İŞ-KUR üzerinden alınan personelin maaşı genel bütçeden, taşeron firmasından devlet kadrosuna geçen işçilerin maaşları da hastane döner sermayelerinden ödeniyor diyorlar. İŞ-KUR üzerinden atamayla gelen tim personel bütün alacaklarını aldı. 696 KHK ile kadroya alınan bizlere bayramdan önce 23-26’sında ödemelerin yapılacağı söylendi ama hala ortada hiçbir şey yok. Hem İŞ-KUR üzerinden çalışan personel de 4/d’li biz de. Yıllardır hep ayrımcılık yapılıyor. Mağdur ediliyoruz.”
***
Evet bu kapsamda çalışanların iddialarına göre;
Ocak ayında yapılması gereken toplu iş sözleşmesi depremden dolayı geciktiği için mayıs ayında yapılmış...
5 aylık dönemde 2022 yılındaki toplu iş sözleşmesinin maaşından ödeme yapılmış personele...
5 aylık dönemde geriye dönük 60-70 bin lira bir fark oluşmuş...
Bordrolar çıkmış, hesaplanmış ama paralar hala hesaplarda yokmuş...
Ancaaak...
İŞ-KUR’dan atanan personel bu farkların hepsini bayramdan önce almış...
Kurumlardan hiçbir yetkili ödemelerle ilgili sağlıklı bir açıklama da yapmıyormuş...
Söylenen “Hazine Bakanlığında para yok!”
Her iki grup çalışanlarının statüleri de aynı, yaptıkları işte.
Her iki grup da 4/d’li işçi ama...
Ah kavanoz dipli dünya ah!
Kimine kürk giydirir kimine yelek, kimine kavun yedirir kimine kelek...
Şimdi...
Gel de yanma!
Geçip giden hayata, geçen ömre...
Gel de ağlama!
Ah bu şarkıların gözü kör olsun...
Yorumlar 5
Kalan Karakter: