“Bir gün herkes kendisini en çok seven kişiyi özleyecek; ama o gün her şey için çok geç olacak...”
Vee...
Maalesef ki hayat geç kalmayı, ertelemeyi ve beklemeyi asla affetmiyor...
Canlar gidiyor, canımız acıyor...
Daha çok değil, geçtiğimiz hafta pazartesi günü 5.1 şiddetinde depremle sallandık...
Yüreğimiz ağzımıza geldi...
Biliyorsunuz, deprem felaketi ülkemizin kanayan bir yarası...
Ancak, bu yarayı alacağımız tedbirlerle, önlemlerle az hasarla, az can kaybıyla atlatmak mümkün...
Ama projeler, vaatler, beklemeler dışında hala orta da somut bir şey yok...
Her zaman hep konuşuruz...
“Her şeyin başı sağlık!” diye...
Peki hastane binalarımızın akıbeti ne durumda?
Güçlendirilmesi mi gerekiyor, yeniden yapılması mı?
Haydi buyurun...
***
Öncelikle paniğe neden olmamak için hastane binalarının adını kullanmayacağız...
Merkezde iki hastane binası çürük...
Bazılarına da deprem güçlendirilmesi yapılması gerekiyor...
Daha önce karot testleri yapılmış ve söz konusu hastane binalarının dayanıksız yani çürük olduğu tespit edilmiş...
Konu Sağlık Bakanlığı'na bildirilmiş...
Komisyondan çıkacak karar bekleniyormuş...
Sistem şöyle işliyormuş...
Komisyonda maliyet hesaplarına bakılıyormuş...
Eğer ki, güçlendirme maliyeti yenileme maliyetinden yüksek çıkıyorsa...
Bina yıkılıp yeniden inşa ediyormuş.....
Aylar oldu, yıllar oldu karar gelmedi...
Niye?
Neyi bekliyoruz acaba?
Her şey tüm gerçekliği ile ortada...
Sadece şehir merkezindeki iki hastaneden ibaret değil dayanıksız hastane binaları...
Ve buralarda hala hizmete devam ediliyor...
Halbuki, hastane binalarının karşılaşılabilecek tüm doğal afetlerde kullanılabilir ve hizmet sunabilir olması, afet sonrası yaşanması muhtemel sıkıntıların en aza indirgenmesinde hayati önem taşıyor...
Kahramanmaraş depreminde gördük, yaşadık hastanelerimizin durumunu...
Amacım felaket tellallığına soyunmak falan değil!
Geç kalmadan bir an önce tedbirleri, önlemleri almak, ağlamamak...
Hepsi bu!
***
Şimdi yazı başlığımızı başka bir konuda da değerlendirebiliriz mesela...
“Ne uzun sürdü karar vermek...” derken boş koltuklar sahiplerini bulamadı hala...
Kararı Sağlık Bakanlığı verecek...
Dosyalar haftalardır masada...
Başkanlık, başkan yardımcılığı, başhekimlik, müdür...
İl’de yeni sözleşme imzalayan yöneticilerin gözleri ÇKYS de...
Ha bugün ha yarın ama...
Düşmüyor düşmüyor bir türlü...
“Nereye düştüğüne değil, nereye takıldığına bak o zaman”
Anlayacağınız “Tık!” yok yani...
Ne oldu acaba?
Bakanlıkta yapıyordur herhalde bir araştırma...
Amaan ne bileyim!
Bi düşerse hepsi de makam mevki sahibi olacak, çok mutlu olacak amma!
“İnsanlar yüksek mevkilere ulaştıkça tanrılaştıklarını sanırlar. Düştükleri zaman insanlıklarının da elden gittiğini görürler...”
Allah düşürmesin!!!
Yorumlar 7
Kalan Karakter: