Sağlık ortamının zemini bugünlerde çok kaygan...
“Aman yavaş, yerler yaş!” yani...
Sağlık emekçilerinin beklentileri, istekleri karşılanmayınca bir de hak ettikleri değeri göremeyince iyice moraller düşüyor yerlere...
Ara ki huzur bulasın!
Bazı bürokratların, sendikaların “koltuk sevdaları!” yüzünden yapılan mücadelelerde de istenilen sonuç alınamayınca...
Bazı kırgınlıklar ve mecburiyetler çıkıyor ortaya...
***
400’e yakın üyesi bulunan ve 7 yıldır sağlık emekçilerinin hakları için mücadele eden
Bursa Aile Sağlığı Merkezi Çalışanı Ebe ve Hemşire Derneği’nin (BURASED) kapısına önceki gün “hüzünlü” bir kilit vurularak veda edildi.
Kapanış evrağı da aynı gün Valiliğe sunuldu...
***
Başkan Hatice Erdoğan derneğin kapatılma gerekçesini sistem, düzen ve ilgisizliğe bağladı.
Hem Sağlık Bakanlığı, hem bazı sendikalara, hem de İl Sağlık Müdürlüğü yönetimine kırgın olduklarını söyleyen Erdoğan, “Bugüne kadar ebe ve hemşire arkadaşlarımız muhatap alınmadı. ‘Sıkıntılarınızı, sorunlarınızı nasıl çözeriz?’ deyip ilgilenen olmadı ne yazık ki... Mücadele vermeye değer bir gelecek planımız kalmadığını müzayede de sergilenen mafiş parçalar misali sürünüp çalışmaya devam edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz! ” şeklinde konuşurken sözlerinde sitem vardı sanki...
Hatice Erdoğan’la telefonda konuşurken ses tonu bazen ağlamaklı bazen de öfkeli geliyordu...
“Biz emekçiler birilerinin gözünde sayı olarak görünüyoruz...” derken sistemden kaynaklı yaşadıkları problemlere adeta isyan eder gibiydi.
Bakın bu sıkıntıyı nasıl örneklendirdi.
“Mesela” diye şöyle başladı söze Hatice Erdoğan:
“Pandemide korona, bugünlerde kızamık vakası takiplerinde en önde mücadele ediyoruz. Çalıştığımız kurumlarda dövülüyoruz, hakaretlere uğruyoruz. Çok basit bir örnek vereceğim. Bizler koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında gebe, aşı takibi yapıyoruz. Bir gebe kadını düzenli kontrollerini yapmak için ASM’ye davet ediyoruz. Gelmiyor. Muhtara gidiyoruz, kapı kapı dolaşıyoruz. Yine gelmiyor. Gelmediğinde sistem bize ceza veriyor. Performans kesintisi ücretimizi kesiyor yani. İtiraz formu dolduruyoruz. İl Sağlık Müdürlüğüne beyan ediyoruz. Sağlık Müdürlüğü beyanımıza inanmayıp, hastanın beyanını esas alıyor. Hastaya sorumluluk vermiyor. Arkamızda ne bakanlık, ne müdürlük ne de yetkili sendika olmadığı için mağdur oluyoruz. Bizleri sadece koltuk edinmek için sayı olarak gören yetkili sendika ve bütün sendikalara da başarılar diliyoruz...”
***
Hatice Erdoğan mücadele vermeye değer bir gelecek planlarının kalmadığını belirtirken, “Hedef kitlesi olduğumuz doğarken ve ölürken ekonomisine can verdiğimiz bu sistemin içinde sabah 08.00 akşam 17.00 yaşadığımız emanet hayatlarımızı, Don Kişot misali savunmaya gerek olmadığını düşünüyoruz.“ şeklinde manidar sözlere yer verdi.
Ve başkan Erdoğan, “Biliyoruz ki artık iktidar sahiplerinin sadece yanında olmak güvende hissettiriyor. Sonuçta hepimiz artık sadece ölü balıklar misali akıntıyı takip ediyoruz. Ahirette haklarımızı alıp helalleşeceğimizi umuyoruz.”diyerek sözlerine son noktayı koydu.
Yorum sizin...
Yorumlar 2
Kalan Karakter: