Hani sapanın lastiğine taş koyup daha sonra gererek çekip hedefe atarsınız ya!
Ha işte!
Sanki bu sefer sapanın lastiğine dolar, altın, euro yerleştirildi de bilmem kaç kilometre hızla birden fırlatıldı...
Sanki roket gibi...
Dolar, altın, euro’da yaşanan durum da böyle...
Şimdi diyeceksiniz ki, “Altın, euro, dolarla mı iş yapıyorsun veya maaş alıyorsun, hayırdır!” diye...
Çok şükür hiç biri!
Ama ya ilaçlarımız!
İlaç pazarının TL bazında yüzde 45’i yerli, yüzde 55’i de ithal ilaçlardan oluşuyor.
Ve ithal ilaçlar euro kuru üzerinden ülkemize geldiği için “Acaba yeniden ilaç yokluğu başlar mı?” sorusu kafalara takılıyor.
Çünkü geçtiğimiz yılın kasım ve aralık ayında ilaç yokluğu ülkemizde yüzde 35’ler civarındaydı...
İnşallah böyle olumsuzluklar, yokluklar bir daha yaşamayız amma!
Kaygılar da yok değil hani!
***
Bursa Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin, dövizdeki bu hızlı yükselişin eczacıları korkuttuğunu söylüyor.
Başkan Şahin'e “Niye?” diye sorduğumuzda şu yanıtı verdi bize:
“Yeni ekonomi yönetiminin faizle ilgili bir şey yapması lazım. Asgari ücret artışı, euronun yükselmesi... Tüm giderlerimizde artış olacak. Bunu karşılamakla alakalı ekonomik sıkıntı içine girebiliriz. Giderleri karşılamak için eczanelerimize sermaye sokmamız gerekiyor. Ya ev, ya da araba satmak zorunda kalabiliriz. Bir de kredi meselesi var. Ama kredi muslukları kapandı! Bu olay dalga dalga geliyor ve göz göre göre ekonomik krize neden olacak gibi görünüyor. Bir an önce önlem alınmalı ki ekonomik sıkıntılar yaşanmasın. Devletimizin gerekli desteği vermesini bekliyoruz. Yoksa bir çok eczane kapanabilir... Durum çok üzücü maalesef!”
Şahin’e bu durumun hastalara nasıl yansıyabileceğini de sorduk elbet.
Piyasada ilacını bulamayan vatandaşın eczacı ile karşı karşıya kaldığını ve tartışmaların yaşandığını ifade ederek şunları anlattı:
***
“Geçtiğimiz yıl 3 ilaçtan 1’i piyasada bulunmuyordu. Vatandaş ilacına erişmek için günde en az 4-5 eczane dolaşmak zorunda kalıyordu. Bulamayınca da sanki bu ilaç yokluğunun nedeni eczacıymış gibi hasta ve vatandaşlar arasında tartışmalar yaşanıyordu. Geriye dönersek ve bu koşullar devam ederse tekrar olumsuzlukların yaşanma ihtimali var. Yani ilaç yokluklarına girme dönemi başlayabilir. Stoklar bizleri ancak 3-4 ay idare edebilir. Ve her kur artışı önümüzdeki dönemde özellikle yabancı ilaç firmalarının ülkemize getirdiği ilaçların adetlerinin düşmesine sebebiyet veriyor maalesef... Bu da piyasada ilaç yoklarının artması demek...”
Evet, geçtiğimiz yıl ilaç yokluğu nedeniyle özellikle kronik hastalar ciddi sıkıntılar yaşamıştı...
Hala bazı ilaçlar piyasada bulunmuyor...
Ama sağlık her şeyin başı!
Dileyelim de hiçbir hastamız, yakınımız, sevdiğimiz, canımız ilaç yokluğu nedeniyle mağdur olmasın!
Yorumlar 18
Kalan Karakter: