Bugün ki yazımızda “Yuh olsun, yeter artık, yazıklar olsun, pes valla!” gibi şaşkınlık içeren ifadeler yerine...
Uyarmak adına kullanılan bir seslenme sözü olan “HOŞT!!!” diye başlamak istedim...
Evet evet...
”HOŞT!”
Niye mi?
***
Artık sıradanlaştı, kanıksandı belki ama kabul edilebilir bir eylem değil asla!
Yıllardır en üst makamlardan itibarsızlaştırma, değersizleştirme çabaları sağlıkta şiddetin daha da alevlenerek artmasına neden oldu...
Konumuz sağlıkta şiddet...
Hekimlere, sağlık personeline uygulanan şiddetin yöntemleri ve teknikleri de değişti...
Son günlerde sağlıkta uygulanan şiddetin en trend hali “ısırma” ve “yolma” yöntemi...
Şaka falan değil beyler!
***
Geldiğimiz noktada insan insanı ısırıyor işte!
Halbuki öpülecek eller ısırılmamalı...
Eğer bu eller; yavrularımızı, bizi, anamızı, babamızı, kardeşimizi, yarimizi yani canlarımızı, sevdiklerimizi sağlığına kavuşturuyorsa...
Minnet, vefa duymamız gerekmez mi acaba?
Hasta ve yakınları tarafından saldırıya uğrayan sağlıkçılar mutsuz, moral ve motivasyonları yerlerde...
Öldüler, öldürüldüler, bıçaklandılar, hakarete, tehditlere maruz kaldılar...
Ve bu talihsiz olayların çoğu kamu hastanelerinde yaşandı...
“Bıçak kemiğe dayandı artık!” diyen sağlıkçılar kamudan ayrıldılar ve ayrılmaya da devam ediyorlar...
Sonrası mı?
Sonrasını da siz düşünün bakalım!
***
Yazımızın başında da dedik ya!
“Sağlıkta uygulanan şiddetin teknikleri değişti...” diye...
Güzel, cennet ülkemin farklı illerinde son bir hafta içinde bizim okuduğumuz, duyduğumuz ve bilmediğimiz onlarca şiddet yaşandı hastanelerin çeşitli birimlerinde...
İstanbul’da, Gaziantep’de, Trabzon’da...
Son günlerde sağlıkçılar şiddete maruz kalan arkadaşlarının fotoğraflarını sosyal medyadan paylaşıyorlar.....
İstanbul 112 de çalışan bir sağlık emekçisinin kolunu ısırmış hasta yakınları...
Kanlı diş izleri sağlıkçının tenine saplanmış vaziyette...
Bir hemşirenin de yolunan saçları beyaz peçete üzerinde gösterilmekte...
Hey!
Onlar; Hasan beyin karısı, Fatma teyzenin kızı, Yavuz’un kardeşi, minik Esma’nın annesi...
Sizin şamar oğlanınız, oyuncağınız değiller yani!
Kendinize gelin!
Bu ülke hukuk kurallarına göre yönetiliyorsa eğer şikayetinizi yargıya yapın, hakkınızı oralarda arayın!
Saçı yolup koparmak, kolu ısırmakta da nedir yahu!
***
Arkadaşlarının fotoğraflarını sosyal medyadan gören sağlıkçılar oldukça öfkeli tabii...
Yorumları da bir o kadar sitemli...
“Saygı yok, minnet duygusu yok, ceza yok... Yaptığımız hizmetlerin karşılığı bu mu olmalı! İt bile iti ısırmazken insan insanı ısırıyor. ‘Biz artık doktor, sağlık personeli dövüyoruz’ diyen zihniyetten her şeyi bekler olduk ama... Asıl acı olan bunların aşısı yok!’ diyorlar.
***
Anlayacağınız sağlık emekçileri çok kırgın ve üzgünler...
Ama yüreklerindeki o şefkati, sevgiyi ve merhameti de gizlemiyorlar...
Bakın bazı sağlık emekçileri şiddet uygulayan hasta ve yakınlarına nasıl dua ediyor:
“Bizi dövenler, hakaretler yağdıranlar... Umarız en yakınınız sağlıkçı olur ve bu muameleye maruz kalmaz...”
Ya!
Yıllardır popülist söylemler yerine sağlıkta şiddete karşı kesin ve kalıcı çözümler, caydırıcı cezalar düzenlenmiş olsaydı bunları görmemiş, duymamış, yaşamamış olurduk ama...
Sağlık hizmetleri sunumu gücü elde tutma bahanesiyle hasta memnuniyetine göre ayarlanınca...
Kışkırtılmış cehaletin yapacağı bu işte!
Unutmayalım:
“Kiminle güldüğünü unutursun ama kiminle ağladığını asla”
Yorumlar 1
Kalan Karakter: