Her defasında mitinglerde, sahalarda, toplantılarda övüne övüne “Sağlıkta devrim yaptık! Sizleri muayene, ilaç kuyruklardan kurtardık! Açtık şehir hastanelerini rahatlattık sağlık hizmetlerini...” diyenlere gelsin bu yazı...
“Devrim, yenilik, reform!” denilen şey buysa şayet...
Yani:
Aylar sonrasına muayene, tetkik, işlem, ameliyat günü veriliyorsa...
Hekimin reçeteye yazdığı ilaçların hepsini “yokluk” nedeniyle hastalar alamıyorsa...
Ameliyat olabilmek için hastanelerde servis yatağı bulunamıyorsa...
Ağır bir hastalıkla pençeleşirken, yaşam ve ölüm arasında hayata dönmek için mücadele eden hastalar yüksek teknoloji ve tıbbi cihazlarla donatılmış reanimasyon ve yoğun bakım ünitelerine yoğunluk nedeniyle yatamıyorsa...
20 yıl öncesinin sağlık hizmetlerine dönmeye hazırız, nokta!
Muayene için bir iki gün, ilaca kavuşmak için de gün boyu beklemeye razıyız.
***
Öncelikle kamu sağlık kurumlarında hem hastaların hem de çalışanların yaşadıkları bu olumsuzluklar bir “kader” falan değil!
Tamamen tercih meselesidir...
Kamu sağlık kurumlarının bu hale gelmesinin en büyük nedenlerinin başında uygulanan sağlık politikaları ve kamu kurumlarının tepelerine atanan liyataksız, yetersiz, beceriksiz torpilli bazı idareci ve yöneticilerdir.
Ve unutmayın!
“Çay kaşığı gibi ortalığı karıştıran insanların unuttukları bir şey var. Ortam durulduğu zaman bir kenara bırakılırlar”
Söz konusu bu idareci ve yöneticileri devletin kurumlarının başına atayanlar sağlık hizmetlerinin bu hale gelmesinin tek müsebbibidir!
Şehyler, şıhlar, radikal islamcılar, müridler, tarikat ve cemaatla ilişkileri güclü olan kişilerin sağlığın tepesinde ne işi var Allah aşkına?
Onlar gitsinler medreselere, tekkelere, dergahlarına...
Hizmetlerini (!) orada yürütsünler!
Sağlık kurumlarının başına da liyakatlı bilim insanlarını getirsinler...
***
Şimdi dönelim yazımızın başlığına...
8 ay sonrasına randevu mevzusuna...
Hani o ballandıra ballandıra anlattığımız Şehir Hastanelerine...
Diğer illeri bilemem ama Bursa Şehir Hastanesinde yönetimsel ve sağlık hizmeti sunumda yaşanan sıkıntıların had safalarda olduğu söylenmekte...
Neyse...
“Her şeyin başı sağlık” diyelim ve 8 ay sonrasına verilen randevunun ne olduğunu açıklayalım.
Özellikle kolon kanseri, bağırsak hastalıkları, gastrointestinal, kanama gibi ciddi hastalıkların hem tanı hem de tedavisinde önemli yeri olan kolonoskopi işlemi için hastalara 8 ay sonrasına gün veriliyor Şehir Hastanesinde.
İşte belgesi...
Şimdi...
8 ay sonraya kim öle kim kala!
Eğer hasta kolon kanseri ise ki (Allah göstermesin!) biliyorsunuz erken tanı ve tedavi kanser hastaları için çok önemli...
Hadi diyelim hasta dayandı 8 ay sonrasına işlemi yapıldı...
Sadece bununla bitmiyor ki alınan parçanın patoloji rapor sonucu için de beklenecek...
Bekledik, rapor da çıktı...
Sonuç: Hastanın ameliyat olması gerekiyor...
Bu sefer de ameliyat için beklemek zorunda...
Tek kanser hastası o değil ya!
E, ne olacak şimdi?
Bu sefer personel giriyor devreye, “Ameliyat günü için biz size haber vereceğiz” diyor.
Çünkü hekimlerin ellerinde defter var....
Orada hasta isimleri, yapılacak ameliyatlar, tarihler yazıyor...
Gördüm!
Kimi kırmızı, kimi de mavi kalemle yazılmış...
Hastanın hastalığının derecesine göre herhalde...
Kırmızı kalemle yazılanlar acil, mavi ile yazılanlar bekleyebilecek hastalar olabilir...
Endeskopik işlemlere 6-7 ay, ultrasona 5- 6 ay, patoloji raporlarına da 15- 20 gün sonrasına randevu veriliyor Şehir Hastanesinde...
“Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete...”
Sağlıklı günler diliyoruz herkese...
Yorumlar 6
Kalan Karakter: