Hani bir ata sözümüz var ya!
Anımsayacaksınız bazen yazılarımda da sık sık kullanırım...
“Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” diye...
Ha işte!
Bu sözü sağlık alanında bendeniz, “Sözleşmeli yöneticilik dönemi başladı, liyakat unutuldu” şeklinde ifade ediyorum...
Aynen öyle maalesef!
Aslına bakarsanız yıllar önce “Yenilik, Devrim, Reform” olarak nitelendirilen sağlıkta dönüşüm programının bazı uygulamaları kamu sağlık kurumlarında görev yapan çalışanlara olumsuz yansıdı...
Performas, teşvik, ek ödemeler...
Bunlardan biri de sözleşmeli yöneticilik...
Sözleşmeli yöneticiliğin başlamasıyla torpilliler doldurulunca makam koltuklarına liyakat kaldırıldı rafa...
Liyakatsız bazı sözleşmeli yöneticilerin şişik egoları sağlık emekçilerinin başında Demokles’in kılıcı gibi sallanmaya başlayınca...
Ne huzur kaldı ne güven, ne iş huzuru ve barış, ne de motivasyon...
Hepsi “diplerde!”
Bu şekilde aktarıyor sağlık emekçileri bize...
Neyse...
Gelelim yönetici mevzusuna...
***
Yıllardır yazıp duruyoruz bazı sendika, cemaat, tarikat, dernek ve siyasetçilerin referanslarıyla devletin makam koltuklarına atanan liyakatsız yöneticileri...
Ama yüreklerin kulakları sağır olunca...
Üç maymun oyunu oynanmaya başlayınca...
Her şey boş, her şey yalan...
Dünkü yazımızda İnegöl Devlet Hastanesi Başhekimi ve bazı idarecilerin çalışanlara yaptıkları baskıdan söz etmiştik......
Yaklaşık 10 yıldan bu yana İnegöl Devlet Hastanenin Başhekimi olan Dr. Hayrettin Göçmen bu sıkıntıları gideremiyor, hatta ve hatta bu sıkıntıların yaşanmasına vesile oluyorsa şayet...
Artık demir almak günü gelmiş demektir...
Ve inanın!
Demir aldıktan sonra başhekim Dr. Hayri Göçmen’e “Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol!”
***
Evet, her yazımızın altına sağlıkçılar sahte isim ve face hesaplardan yorumlar yapıyorlar...
Hastane yöneticileri ve idarecileri tarafından mobbinge maruz kalmamak, tehdit ve hakarete uğramamak, sürgün edilmemek için elbet...
Ez cümle: Korktukları için...
Söylenecek bir şey yok!
Ve her daim bazı hastanelerdeki idarecilerin yaptığı “zulümlerden” dert yanıyorlar, üzerine basa basa isimlerini de yazıyorlar...
Elçiye zeval olmaz!
***
Başta AK Partili siyasetçilere ve İl Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım’a isimleri duyuralım...
Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Destek ve Kalite Hizmetleri Müdürü Özkan Kart, Kestel Devlet Hastanesi İdari ve Mali İşler Müdür Yardımcıları Erkan Öğüt, Ömür Aydın, Dr. Ayten Bozkaya Spastik Çocuklar Hastanesi İdari ve Mali İşler Müdürü Yakup Güler, Çekirge Devlet Hastanesi Destek ve Kalite Müdürü Yusuf Turgut...
Bu arada bazı sağlık bakım hizmetleri müdür ve yardımcıları da var onları daha sonraki yazımızda gündeme getireceğiz...
Sağlık emekçilerinin anlattıklarına göre hepsi farklı yerlerden destekli...
***
Son olarak bekletmediğim daha dün çok taze gelen bir yazıyı paylaşayım hemen...
Kestel Devlet Hastanesindeki bazı çalışanlar gönderdi...
Buyurun...
“Lale Hanım Kestel Devlet Hastanesinde çalışıyoruz... Müdür Yardımcıları Erkan Öğüt ve Ömür Aydın’ın mobbing ve adam ayrımcılığından bıktık usandık... Irkçılık da yapıyorlar fazlasıyla... Biz istemiyoruz böyle durumların yaşanmasını... İnanın istifa noktasına geldik... O kadar çok sıkıntılı durum yaşıyoruz ki hastanede... İnsanlar çok mutsuz. Yetkililer hastaneye el atsın. Bir çok çalışanın canı yanıyor bu müdür yardımcıların ayrımcılığı yüzünden... Yoksa...”
Aslında gönderilen yazıda çok daha vahim konulara değindiler ama etik olarak bunları gündemimize almamız doğru değil...
O nedenle acil olarak yetkililerin bir an önce konuyu araştırmaları şart oldu...
Bizden söylemesi...
Ayrıca sağlık emekçileri bazı mevcut kamu hastanelerinin başhekim, müdür ve yardımcılarının 2 yıl ya da en fazla 5 yıl sonra değişmeleri gerektiğini söylüyorlar...
Yani “Miadı dolanlar gitsin!” diyorlar...
Doğru olan da bu değil mi?
Devletin kurumlarının başında yıllarca oturmak, kök salmak, kemikleşmiş yapı kurmak zarar vermez mi?
Sizce?
Yorumlar 25
Kalan Karakter: