Mevzu; yavrularımızın, anamızın, babamızın, canlarımızın, yarimizin sağlığı ile ilgili...
Hani trafik kazası geçirmiş, yüksekten düşmüş, bıçaklanmış...
Kanlar içeresinde yerde, sedyelerde, ameliyat masalarında operasyon olmak için kan bekleyen sevdiklerimiz var ya!
Bazen “Kan lazım!” denildiğinde o kanı bulabilmek için çırpınışlarımız, oraya buraya saldırışlarımız...
Ve bulamadığımızda hayata küsüşlerimiz...
Hastane koridorlarında, “Canımı al!” diye bağırış, yalvarışlarımız...
Hangi yürek, hangi can dayanır bu fotoğrafa...
“Allah korusun, düşmanımın bile başına vermesin!” deriz ya her seferinde!
Aynen öyle!
***
Anlayacağınız üzere, kan stoklarımızda son yıllarda ciddi bir düşüş yaşanmakta...
Konuyu yetkililerle görüştüğümüzde olayı doğruladılar ve gönüllü kan bağışında yüzde 25’in üzerinde bir azalmanın olduğuna dikkat çektiler...
Yetkililer, her gün 5-6 ekibin gönüllü kan bağışı için yola çıkıldığını ve şehrimizin belli noktalarına stantların kurulmasına rağmen beklenilen sayıya ulaşamadıklarından yakınıyorlar...
“Pandemiden sonra kan bağışında azalmalar oldu. Covitten sonra toparlanamadık!” diye konuşan yetkiler, vatandaşı kan bağışı yapmaya davet ediyor...
Geçtiğimiz yıllarda içinde bulunduğumuz aylarda kan stoklarının yüzde 100’ün üzerinde doluluk oranına sahip olduğunu da sözlerine ekleyen yetkililer şunları anlattılar:
***
“Gönüllü kan bağışlarında yaşanan azalmalar sadece ilimizde değil, ülke genelinde yaşanmakta maalesef... Fomara, Kent Meydanı, Heykel’de stantlarımız var ancak bağış yapanlarının sayısı çok ama çok az. Fabrikalara gidip yetkilileriyle görüşüyoruz ve çalışanların kan bağışı yapmaları için personeli ikna etmelerini rica ediyoruz. Bir çok kez ihtiyacı olan hastalarımız için kan ihtiyacı donörler tarafından karşılanıyor ama kanın işlenmesi yaklaşık 2 gün sürüyor... Bu da hasta için hayati bir şey... Covitten sonra bir türlü toparlanamadık. Ya da başaramadık m bilemiyoruz. Kan bağışçılarının sayısını arttıramıyoruz bir türlü... “
***
Şimdi...
Anımsayacaksınız 6 Şubat depreminde çadır ve gıda satışıyla gündemden düşmeyen 155 yıllık Türk Kızılay’ı çok yıpranmıştı...
Halkın güvenini zedeleyen bu uygulamalar kuruma yapılan yardım ve bağışların da azalmasına neden oldu.
Vatandaştaki bu güvensizlik önce Kurban Bayramında yapılan bağışlarla hissedildi...
Kurban bağışlarında ciddi düşüşler yaşanırken ayrıca söz konusu bu düşüşler nakdi ve ayni yardımlara da yansıdı...
Neredeyse yüzde 60’a yakın azalmalar oldu...
Ve doğal olarak bu süreç kan bağışlarında da yaşandı.
Bu günlerde Kızılay Kan Merkezlerimizde stokların erimeye başladığının duyurulması...
Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen kendimiz ve sevdiklerimiz adına kaygılanmalıyız diye düşünüyorum...
Öncelikle Kızılay Kurumumuz bizim göz bebeğimizdir.
Kızılayımıza hep birlikte milletçe el ele vererek sahip çıkmalıyız...
Ötesi yok!
Buyurun o zaman kan bağışına...
Yorumlar 3
Kalan Karakter: