Adrese teslim kadrolar...

NÖBETÇİ'nin haber sitesindeki dünkü yazımın başlığı “Yüksek İhtisas ve Şehir Hastanesi karıştı! İstifalar başladı...” şeklindeydi.

Mevzu, söz konusu hastanelerde yaşanan kadro adaletsizliğiydi...

Yıllarca kadro bekleyen onlarca akademisyen yerine, kadroların 2-3 ay içinde hak eden hekimlere verilmesi ortalığı karıştırdı...

Ve bir çok hekim istifanın eşiğine gelmiş vaziyette...

Hatta istifa edenler bile olmuş...

Nereye mi gittiler?

Sizce?

Tabii ki özel hastanelere...

Ortalık fena halde, kazan fokur fokur kaynıyor...

***

Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Tufan Kumaş adaletsizce verilen kadrolara tepkisini, “Bu kadrolar adrese teslim kadrolardır....” diyerek gösterdi.

Yıllarca eğitim ve araştırma hastanelerinde kadro bekleyen akademisyenlerin olduğunu söyleyen başkan Kumaş, Sağlık Bilimleri Üniversitesinin iki ayda  500’ün üzerinde kadroyu adrese teslim ettiğini belirtti.

“Liyakat, adalet yok!” diyen Dr. Kumaş şunları söyledi:

“Üniversite kadro verirken neye dikkat ediyor, nasıl bir değerlendirme yapıyor. Bunun belli kriterleri var. Bilimsel araştırma, bilimsel çalışma gibi... Bu kriterler üniversitenin mevzuatında da var ancak kendileriyle çelişkiye düşüyorlar... Kişiye özel kadrolar çıkartılıyor. Meslektaşlarım öfkelenmekte, isyan etmekte son derece haklılar. Bu zafiyetin değiştirilmesi lazım. Üniversiteler öğrenci, asistan yetiştirir. Eğitim verir. Böyle giderse hoca kalmayacak hastanelerde. O zaman hekimi kim yetiştirecek, hastalara kim bakacak? Yıllarca bu kurumlarda görev yapıp akademik unvanı olan ve yıllarca kadrosunu bekleyen arkadaşlarımız var. O pozisyonu layıkıyla hak eden meslektaşlarımız var. Bu büyük hem de çok büyük bir haksızlık.”

***

Evet hani bir söz vardır!

“Nereden tutarsan çorap söküğü gibi geliyor” diye...

Bu konu da aynen öyle...

Gazetecilikte fikri takip önemlidir...

O nedenle yazımızı bugün de farklı görüş ve bilgilerle devam ettirmek istedik...

Yazımızın ardından bir çok akademisyen hekim aradı...

Hem çok üzgün, hem de çok kırgınlardı...

Görüştüğümüz hocalar arasında üniversitenin yanı sıra özeli tercih edenler de vardı.

Sohbet sırasında anlatılan bir konu gerçekten çok dikkatimi çekti ve önemli...

Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde profesör olmasına rağmen yıllardır uzman kadrosunda çalışan hocaların olduğu söylendi.

“Nasıl oluyor bu böyle?” diye sorduğumuzda...

“Kadro verilmediği için çalışmak zorunda, bu nedenle her yıl başhekimliğe “Hastanedeki kalışımın uzamasını istiyorum şeklinde dilekçe veriyorlar.” dediler.

Dilekçede teknik cümleler kullanılabilir ama özü buymuş...

Bir çok hoca yıllarca kadro beklerken, bazılarının bu kadroya 3- 4 ay içinde sahip olması...

Noktalı yerleri siz doldurun artık...