Anımsayacaksınız geçtiğimiz aylarda Sağlık Bilimleri Üniversitesine bağlı olarak çalışan Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma ile Şehir Hastanesinde çalışan bazı hocaların istifa etmeye hazırlandıklarını paylaşmıştık...
Nedeninin de yönetimden kaynaklı keyfi uygulamalar olduğuna dikkat çekmiştik...
Söz konusu neden doğru, ancak hekimlerle yaptığımız görüşmelerde istifa gerekçesinin sadece bu olmadığını söylediler bize...
İstifayı düşündüren en büyük etkenin kadro adaletsizliğinden kaynaklandığını ifade ettiler...
***
Edinilen bilgiye göre Yüksek İhtisas ve Şehir Hastanesinde yıllarca çalışan ve akademik kadro bekleyen onlarca akademisyen hekim varken, 2-3 ayda bazı hekimlere akademik kadro verilmesi huzuru iyice kaçırdı.
Biz bunlara “Uçan profesör, doçent” diyoruz ama...
Hastaneler bir an da karıştı göz gözü görmüyor...
Motivasyon yerlerde!
Hem Şehir hem de Yüksek İhtisas Hastanesinden ayrılmayı düşünen akademisyen sayısının ise bir hayli fazla olduğu söyleniyor...
Hatta profesör olan bazı akademisyenlerin, doçent kadrosuyla başka kurum ve kuruluşlara gitmeye hazırlandıkları ve bu koşullarda gidenlerin de oldukları belirtiliyor...
Ne olacak şimdi?
Hadi dalalım akademisyenlerin kendi aralarında yaptıkları konuşmalara...
Buyurun...
***
Evet yıllarca bekleyip kadro alamadığı için kurumdan ayrılmayı düşünen ve ayrılan bazı akademisyenlerle görüştük.
Tabiri caizse “Sinir küpü!” vaziyetindeler ve çok ama çok öfkeliler!
“Adalet mi bu şimdi!” diye sözlerine başlayan akademisyenler ciddi bir iddia da attılar ortaya.
İddia şu:
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Mehmet Demir ile Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Dursun Topal’ın hekim eşlerine 3- 4 ay içinde akademik kadro verdiğini anlattılar.
Doğru mudur değil midir bilemem...
Kafalarda deli sorular...
Eğer doğru ise söz konusu kadroların kimlerle irtibata, bağlantıya geçilerek alındığını, kriterlerin ne olduğunu biri, birileri çıkıp açıklamalı!
***
Yüksek İhtisas ve Şehir Hastanesinde görevli bazı akademisyenler, “Yıllardır kadro bekliyoruz. Kimimiz 3 yıl kimimiz 5 yıl. Bize kadro için söz verilmişti. Bu konu ile ilgili rektöre ulaşacağız. Böyle haksızlık olmaz. 3-4 ay önce kadroyu hak edenler için başvuranlara kadro çıktı ve sistemde gözüküyor. Tanıdığı olan kadroyu alıyor. Kadrolar hiç birimizin haberi olmadan kaşla göz arasında çıktı. Bu nasıl bir iştir böyle. Kim dur diyecek. Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Dr. Salih Metin’in aldığı akademik kadro da araştırılmalıdır. Ne zaman hasta bakmış, ne zaman çalışma yapmış... İlla birilerine biat etmek, illa birilerinin arkasına sığınmak mı gerekiyor?” şeklinde tepkilerini dile getirdiler.
***
“Peki bundan sonra ne olacak, nasıl bir yol izlemeyi düşünüyorsunuz?” sorumuza görüştüğümüz bir çok akademisyenin yanıtı çok net oldu.
“Buralarda kalmayı düşünmüyoruz. Bazı arkadaşlarımız, bazı özel hastanelerle görüşme içinde... Ayrıca profesör olan bazı arkadaşlarımız alt kadro ile Uludağ Üniversitesine gitmeye hazırlanıyor.”
***
Sağlıkta yapılan adaletsizliklere, haksızlıklara böylece bir yenisi daha eklenmiş oldu...
Bu yanlış uygulamalarla; ikinci ve üçüncü basamak kamu sağlık kurumlarında hizmet veren nitelikli, kaliteli hocalarımızı, hekimlerimizi kaçırıyoruz.
Bas paraları özele...
Amaç bu mu sizce?
Sallasan doçent sallasan prof (eskinin uzmanları bunlara Bin basar) ne yaptınız da hoca oldunuz kendiniz bile kendinize inanmıyorsunuz güzel ülkem ne hale geldi çakma doçent çakma prof doldu
Herkese iyi akşamlar ben size şu kadar söyleyim akp olduğu süre içerisinde kimse Adalet beklemesin eğitim vasıf hepsi boş boş koca Bursa'nın ilbaskani bir temizlik personelinin sözü ile okadar çok kişi zarar gördü anlatsam inanmazsınız. Vasıf bukadar yapıcak bir şey yok maalesef siz istediğiniz oldu şimdi kimse ağlamasın lütfen bu dönem de böyle geçer yapıcak bir şey yok asarim keserim bitti yoksa daha kötü yerlere sürülürsün ona göre durmak yok yola devam etin
Sağlık bilimlerinin binası, tıp fakültesi ve sbu diş hekimliği binaları ivedilikle kurulmalı
Bursa sevdalıları hesap sormalı. Bursada sbu dekanı ve yardımcısı var. Atandıkları tarihten bu zamana kadar. Ne yaptıkları tek tek anlatmalılar. 1.Sbu binası kuruldumu 2.öğrenci derslikleri 3.hoca odaları 4.öğrenci eğitim alanları 5.eğitim kadroları çözüldüm. Bence hayır atandıkları zamandan bu zamana somut görülen birşeyler yok bence.
Aaa öyle demeyin lütfen sekreterin bile getirdi eşini doçent yaptı ki eşi bile en azinda hastanede çalışıyor.Sahi biladeri nasıl doçent oldu..
1000 TL bankkart lira z.bank nerede Dağa kaçtı Yandı bitti kül oldu
5 yıldır kadro bekleyen arkadaşin hesabi yanlış Bursa Şehir Hastanesi açılış tarihi 16 Temmuz 2019, yani açılalı 4 yıl 5 ay 16 gün olmuş, o zaman nerdeydiniz , neden gitmediniz şehir hastanesi kurulurken çağırdılar. Haliyle yeni gelen ,elini taşın altina koyana verecekler kadroyu. Ağlamaya devam, iran dergilerine yayin yollayin parayla anca.
Esas pastanın büyüğü orada doğru dürüst akademik çalışma olmadan kıytırık dergilerde al takke ver külah asistanlara yazdırılan makaleleriyle kadrolar peşkeş çekiliyor aynı müdürlükteki sözleşmeli kadroların Kripto Kifayetsiz Kayırılanlar (3K) peşkeş çekildiği gibi Yani anlayacağınız dostlar hep beraber kendi ayağımıza sıkıyoruz Sağlık hizmeti de kalmayacak yakında parası olan özele olmayanda bir yolunu bulup hizmete erişecek bu arada kimsesi olmayan veya minnet etmekten imtina edenler ÖLSÜN sonucunun çıkacağı yöne hızla devam yazık yazık yazık yerin altıda var unutmayın
Çok merak ettim bu kadrolar nasıl alınıyor. Hasta bakmadan çalışma yapmadan birşeyler üretmeden nasıl oluyorda doktor,doçent ve Prof kadrosu veriliyor. Bazen duyoruz şu kişi doçent olmuş, şu kişi Prof olmuş. Çok şaşırıyoruz.
Lale hanım size bilgi veren arkadaşlar biraz bencillik yapıyor sanirim, az arastirirsaniz Şehir hastanesinin bashekiminin eşinin kendisinden çok öncesi Şehir Hastanesine başladığını bolumundr idari sorumluluk yaptığını, pandemi zamani daha kimseler yokken( kadro yoksa gelmem diyenlere lafim) sehir hastanesi yoğun bakimlarin calisma planlayicisi olduğunu, Bursa nin pandemi zamani yükünü yari yariya azalttigini, camiada saygi gören bir kisi oldugunu, yillarini vermis yayinlarini yapmis bir kisi olarak kadroyu sonuna kadar hak eden biri oldugunu kesif ederdiniz. Şımarık unvan sahiplerinin kadro sevdasi yuzunden digerlerine camur atması kadar dogal bir durum yok. Umarim ayrılırlar ama ayrilmayacaklar bunuda not alin. Ne özel ne üniversite bu tarz adamlari barindirmaz. Kisa surede ipini keser.
Pandemi döneminde çok çalışan diğer arkadaşlar nolacak peki? Olayın aslı için konuşulan durum; eşi bir başka drun kadro alacağını duyunca fırsattan istifade edip yetkilileri, abilerini arayıp dışardan gelenlere kadro veriliyor da ben evimdekine ne derim nasıl bakarım yüzüne diye ajitasyonlar neticesinde eskiden olduğu gibi tek koltuğa iki bilet yazdırarak kadro alınmış diye söyleniyor. Yetkililere de seslenmek istiyorum dikkatlice bi araştıralım çocuklarına da şimdiden akademik kadro için çalışmalar başlatılmış mı…!!