Çocukken bir an önce büyümek isteriz.
Hayata atılmak, kararlarımızı kendimiz almak, özgür olmak.
Büyüdüğümüz zamanda tam tersi olur.
Çocukluğumuzu özleriz.
O günlere dönebilsek keşke deriz.
Çocukluğumuzu hatırlayacağımız en güzel noktalardan biri de geçtiğimiz aylarda açılan Bursa Oyuncak Müzesi.
Ben çocukken oyuncaklarımı arkadaşlarımla paylaşmazdım kırılır, bozulur diye.
Onların oyuncaklarını da almazdım, benim oyuncakları istemesinler diye.
Yine de yıllar içerisinde dağılan, bozulan, kırılanlardan geriye çok az oyuncak kaldı.
Derya - Yiğit Kiremitçi, 18 yıl boyunca biriktirdiği oyuncak koleksiyonlarını Bursalılar ile geçtiğimiz günlerde buluşturdular.
Binlerce tarih ve kültüre sahip olan farklı türde oyuncakla dolu olan müzeyi gezerken çocukluğumdaki oyuncakları gördüm.
Çocukken izlediğim çizgi film karakterlerinin maskeleri, arabaları, şapkaları, bebekleri derken 80’lere döndüm.
Çocuklara farklı dönemlere ait oyuncakları tanıma ve keşfetme fırsatı sunan müze, büyük küçük herkesi büyülüyor.
Ben oradan hiç ayrılmak istemedim.
Barbie bebeklerimin kıyafetlerini hatırlamak geçmişe yolculuk gibiydi.
Beni davet ettikleri için Esra Yalçın ve Derya - Yiğit Kiremitçi'ye çok teşekkür ediyorum.
Unutulmaz anılar ve eğlence dolu anlar için Nilüfer’deki Bursa Oyuncak Müzesi, aileler ve oyuncak tutkunlarını bekliyor.
Çocuklarınız, yeğenleriniz ile mutlaka gitmelisiniz.
Benim ziyaretim sırasında okullardan gelen öğrencilerin heyecanla gezmelerine tanık oldum.
O yüzden mutlaka çocuklarla gidip çocukların dünyasına inin.
Oyuncaklar, çocukların kalplerinde unutulmaz anılar bırakır.
Dr. Garry L. Landreth
Yorumlar 1
Kalan Karakter: