Çok yönlü sanatçılardan biri Tuncay Çağıl. 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü öncesinde sorularımı yanıtladı. Kendisini tiyatro sahnesinde izlemek için sabırsızlanıyorum.
Tuncay Çağıl kimdir, yakından tanıyabilir miyiz?
1978 yılında dünyaya geldim. Bir insanın başına gelebilecek en iyi ailede gözlerimi açtım. Bu sebepten dolayı çok mutluyum ve şükran doluyum. 13 yaşında askeri okula girdim. Müzikle ve sanatla tanışmamın temelleri bu yıllara dayanır. Eğitim sürecimi takiben 17 yıl boyunca Bando Astsubayı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yaptım. Türkiye’nin birçok bölgesinde ve Kıbrıs’ta çalıştım. İşte bu görev esnasında mesleğimi daha iyi icra edebilmek için alternatifler ararken bu kez yolum Royal Music Academy ile kesişti ve bu süreç sadece müzik anlamında değil, dans, vokal ve müzikal oyunculuk anlamında da beni çok besledi. Bugüne kadar hayatımda yer aldığım hiçbir şeyden pişman olmadım. Tüm yaşanmışlıklarımızın bizi biz yaptığını düşünüyorum ve bunun için minnet duyuyorum.
Sizin için sahne – sanat nedir?
Benim için sahne, nefes alabildiğimi hissettiğim tek yer. Sanat ise vazgeçilmezim diyebilirim.
Sinema –Televizyon – Tiyatro hangisi olmazsa olmazınız?
Bir ayrım yapmayı hiç istemem fakat net bir şey söylemem gerekirse tabi ki tiyatronun bende ki yeri her zaman bambaşka olmuştur.
Bu sezon Jekyll ve Hyde – Fareler ve İnsanlar – Ben Kazım Karabekir– Göründüğü Gibi Değil ve Altın Payı isimli oyunlarda yer alıyorsunuz. Bu aynı zamanda bir sezonda bir oyuncunun en fazla oyunda oynama rekoru gibi bir durum. Bu kadar fazla oyunda oynamak yorucu olmuyor mu?
İnanın o kadar keyif alıyorum ki yorgunluğun “Y”sini bile bilmiyorum desem yeridir. Oynadığım 5 oyunda birbirine zıt 5 farklı karakterle izleyici karşısına çıkıyor olmak kelimelerle anlatamayacağım bir duygu benim için.
Oyuncu ve müzisyen kimliğinizin yanı sıra eğitimci kimliğiniz de var bize biraz bundan bahseder misiniz?
Evet tabi ki memnuniyetle. Şahsen ben bu dünyada bildiğimiz öğrendiğimiz ne varsa başkalarına da aktarma görevimiz olduğunu düşünüyorum. Ancak bu şekilde yaşamda kendimize biçilen rolün hakkını verebileceğimiz kanısındayım. Şu anda Darüşşafaka Cemiyeti Eğitim Kurumları’nda müzik öğretmenliği ve Üsküdar Üniversitesi’nde oyunculuk eğitimini ders olarak veriyorum.
Hayatınızda vazgeçilmez olarak gördüğünüz rolünüz hangisi, öğrenmek isteriz.
İşte bu gerçekten çok zor bir soru. Oynadığım karakterlere hep çok severek hayat vermeye çalıştım ve hepsinin bende ki yeri bambaşka. İçlerinden birisini seçersem diğerlerine haksızlık etmiş olurum ve bu beni çok rahatsız eder hepsini çok seviyorum.
21 Nisan’da Jekyll ve Hyde müzikali ile Bursa’ya geliyorsunuz. Bursalı tiyatro severlere neler söylemek istersiniz?
Geçtiğimiz yaz döneminde Bursa Açık Hava Sahnesi’nde yine Jekyll ve Hyde müzikali ile Bursa’lı hemşehrilerimizle coşkulu bir buluşmamız olmuştu ve çok keyifliydi. Yine aynı şekilde, aynı coşkuyla kucaklaşmamız için gün sayıyoruz ve herkesi bu keyifli gösteriye bekliyoruz.
Son olarak yeni çıkacak filminizden bahseder misiniz?
Senaryosu Mehmet Demir Yılmaz’a ait olan ve yönetmen koltuğunda da kendisinin olduğu duygu yüklü muhteşem bir film çektik. Filmimiz şu anda yurt dışı festivallerinde ön gösterimlerini gerçekleştiriyor. Bir kaç ay içerisinde sanıyorum Türkiye’de vizyona girecek ve seyircimizle buluşacağımız için heyecanla bekliyoruz. Filmimizin ismi Kum Zambağı.
Yorumlar
Kalan Karakter: