Akpınar’da sorun büyük!
Mesele;
Asayiş konusu.
Söz konusu olan…
Can ve mal güvenliği.
Nöbetçi Gazete ekibi…
Gitti, gördü, çekti ve yazdı!
Haber şöyle:
Şehrin göbeğinde yağma var!
*
Yaşananlara…
Nöbetçi Gazete’nin Haber Merkezi’ne gelen bir ihbarla tanık oldu arkadaşlarımız.
Titrek ve ağlamaklı sesle arayan bir kadın, “Çok korkuyoruz. Hadi maldan vaz geçtik. Ama, canımız... İşte, o son dediğim tehlikede” diye başladı anlatmaya.
Sözünü ettiği…
Akpınar’da, Kentsel Dönüşüm nedeniyle boşaltılan binalara sayısız insanın girip çıkmasıydı.
Açık ve net şekilde şunu söyledi…
Mesken edinmişler boş binaları evsiz barksız, madde bağımlısı ve suça meyilli kimseler.
“Gelip görmenizi istiyoruz” dedikten sonra da kapattı telefonu.
Yazıişleri Müdürümüz Gürkan Demir, bunları işitince durur mu hiç!
Haber Merkezimizde görevli muhabir arkadaşımız Sibel Öztopçu’yu da yanına alarak doğruca Akpınar’ın yolunu tuttu.
*
Akpınar...
Şu sıralar tam anlamıyla suç ve suçluyu barındıran bir mahalle olmuş.
Duyunca;
Üzülüyor insan.
Düşünün…
Şehrin göbeğindesiniz ve orada bir yağma başlamış!
Üstelik;
Bu yağma güpegündüz yapılıyor.
Detayları merak edenler…
Gürkan ile Sibel'in gözleme dayalı hazırladıkları haberi okuyabilir.
Orada, neler yaşandığını ve vatandaşların nasıl korku içinde olduklarını anlatan sözlerini okuyunca inanın dehşete düşeceksiniz!
https://www.nobetcigazete.com/sehrin-gobeginde-yagma-var/65192/
Ben de;
Her iki mesai arkadaşımın gazeteye döndüklerinde bana heyecan içinde sıcağı sıcağına aktardıklarından bir iki cümleye yer vereyim.
Efendim;
Akpınar, tam bir eşkıya yatağı olmuş.
Biliyorsunuz…
Kentsel Dönüşümün startı temmuz ayında verilmiş ve binaların yıkımına başlanmıştı.
Bölgede bir yandan yıkım devam ederken, diğer yandan da boşaltılan binalarda söküm işlemleri sürüyor.
Sökümden kasıt…
Bu işle görevlendirilen ilgili firmalar dairelerin kapı, pencere, demir korkuluk gibi malzemelerini alıp hurdacıya satarak değerlendiriyor.
Ama;
Boşaltılan bazı binalarda henüz sökümü yapılmayan daireler de var.
İşte;
Hırsızlar, bunlara göz dikmiş.
Resmen yağma yapıyorlar!
Arkadaşlarımız bölgeye gidince buna bizzat tanık oldular.
O kadar gözü kara insanlarmış ki…
Gazetemizin iki mensubunun üzerlerine yürümüşler.
Yürümekle kalmayıp, saldırıya geçerek kovalamışlar.
Cürete bakarmısınız!
*
Kapı ve pencereleri sökülen binalara tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de madde bağımlıları dadanmasın mı?
Bu da;
Olayların üzerine tuz biber eken ayrı bir durum.
Bir hatırlatma...
Yıkılacağı için boşaltılan binaların bazılarında hala zorunluluktan dolayı oturanlar var.
Bu kişiler…
Geçim derdinde oldukları için, kira fiyatlarının da yüksek oluşu yüzünden şimdilik taşınamıyor!
Kimileri;
Can güvenliklerini düşünerek yakınlarının evine sığınsa da, eşyası evin içinde duruyor.
Maddi gücü olmadığı için canın yongası dediğimiz malını depolayamıyor da.
Peki...
Ya gidecek kimsesi olmayana ne demeli?
İşte;
Onlar, çaresizlik içinde kadere boyun eğmek zorundaz kalmış.
“Maldan vaz geçtik. Bari can güvenliğimiz sağlansın. Korkuyoruz" diye Haber Merkezimizi arayan da bu kişiler.
Ben;
Mahalenin anlattıkları ve arkadaşlarımın gördüktlerini anlattım.
Ama;
Şehrin göbeğindeki bir semt yaşarnmaz bir hal almışsa, bu görmezden geliniyor yada sessiz kalınıyorsa sorgulamak gerek.
Önlem almak, güven ortamını sağlamak emniyetin işi.
Hem de, çok acil bir şekilde.
Olumsuz bir durum yaşandığında...
"Keşke" demenin faydası yok.
Yorumlar
Kalan Karakter: