Bu kentte iyi ki BursaRay var.
Vagonlarının tıklım tıklım oluşuna zaman zaman sitem etsek de, şehrin trafik yükünü omuzladığı bir gerçek.
“Bursa’nın akan trafiği mi var?” diye aksi görüş beyan edebilirsiniz.
Elbette mevcut sistemi değiştirmek o kadar kolay olmuyor.
Bursa’nın durumu ve fiziki konumu ortada.
Ya BursaRay da olmasaydı?...
İşte o zaman daha net ve anlaşılır bir fotoğraf çıkardı karşımıza.
Çok daha büyük çileye tanıklık etmiş olurduk.
Bilmeyen ve merak edenler için…
Önce bilgi tazeleyelim.
*
BursaRay’ın temeli 1998 yılında atıldı.
Bursa’nın Büyükşehir Belediye Başkanı da Erdem Saker’di.
Saker, Anavatan Partisi (ANAP) döneminde göreve gelen bir isimdi.
Partisi tarafından ikinci dönem aday gösterilse de, tekrar seçilemedi.
Kazanan DSP’nin adayı Erdoğan Bilenser oldu.
Yani, projeyi tamamlayıp seferleri başlatmak Bilenser’e nasip oldu.
BursaRay 2021’de iki hat halinde işletmeye açıldı.
Hatlardan 1 nolu olanı;
Organize Sanayi ve Şehreküstü arasında yolcu taşıyordu.
2 nolu hat ise;
Küçük Sanayi ve yine Şehreküstü arasında sefer yapıyordu.
Bu iki hatta “A etabı” adı verilmişti.
Daha sonra “B etabı” adıyla her iki hattın seferleri Arabayatağı’na kadar uzatıldı.
Ardından Kestel…
Derken;
Uludağ Üniversitesi…
Organize Sanayi'ye 2 istasyon ilave edilince de Emek'e uzatıldı.
Ve şimdi sırada;
Şehir Hastanesi var.
Yapım çalışmaları sürüyor.
Ardından da Görükle gelecek.
*
Şimdi…
Bu hatırlatmadan sonra gelelim asıl konuya.
Minibüslerin şehir trafiğini nasıl felç ettiğini hepimiz biliyoruz.
Bunu, en çok da şehrin doğusunda görüyoruz.
Aynı durum, kentin batısında da vardı.
O dönem;
DSP’li başkan Erdoğan Bilenser neşteri vurdu o bölgedeki yaraya.
Kolay olmadı, ama başardı.
Verdiği mücadeleyi çok iyi bilenlerdenim.
Canı pahasına da olsa, sorunu kökten bitirdi.
Neler neler yaşandı o yıllarda!
Sahada, polis muhabiri olarak görev yapıyordum.
Treni mi taşlamadılar, başkana hakaret ve tehdit mi yağdırmadılar…
Gördüklerimiz, yazdıklarımız gazete arşivlerinde hala mevcut.
Ama;
Bilenser korkmadı, taviz vermedi.
O dönem;
Şehrin trafik yükünden kurtuluşunun reçetesi buydu!
Gereğinin yapılması lazımdı.
Cesaret gerekliydi, adını “Kahraman Başkan” diye de yazdırdı.
*
Gel gelelim doğu yakasına…
Hep sorgulandı:
“Şehrin doğusundaki minibüslerin BursaRay ile paralel çalışmasına neden müsaade ediliyor” diye.
Sonunda kararlı bir atıldı.
O bölgede de ilk etapta bazı minibüsler artık trafikte yer almayacak.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı, bu dönüşümün startını verdiği için kutluyorum.
Önceki yönetimler bunu başaramadı.
Recep Altepe döneminden beri süre gelmekteydi bu keşmekeş.
Alinur Başkan gözünü karattı ve bu dönüşümü hayata geçirmek düğmeye bastı.
Başkan Aktaş;
Haberi, “Doğu minibüslerinin özel halk otobüsüne dönüşümüyle alakalı Gürsu ve Kestel ile anlaştık. Çirişhane’nin de büyük kısmıyla anlaşıldı. Yaklaşık 16-16’lık bir araçla doğuda dönüşümü başlatıyoruz. Şehrin batısındaki yeşil ve halk otobüslerindeki standardı, şehrin doğusunda da sağlayacağız” diye duyurdu.
Erdoğan Bilenser’den sonra minibüsçü esnafıyla korkmadan, yılmadan mücadele eden bir “Babayiğit” daha çıktı.
O da, Alinur Aktaş.
Alinur Başkanın gözü karadır.
Ve inanıyorum ki;
Bu operasyonu yaparken kimseyi de mağdur etmeyecektir.
Çünkü;
O minibüsçü esnafı bu işten ekmek yiyor ve ailesinin geçindiriyor.
Başkan da, bunun zaten bilincinde!
Yorumlar 1
Kalan Karakter: