Evet evet...
“Şaka mı bu?” diye soruyorsunuz...
Hayır tabii ki...
Konu bazı sağlık personeline yapılan mobbing ve bazı idarecilerin keyfi uygulamaları...
Hele ki bir de söz konusu personel, çalışanların ifadesiyle “onlardan” değilse...
Vay hallerine...
Hiç uzatmadan girelim mevzuya...
Dr. Ayten Bozkaya Spastik Çocuklar Hastanesinde Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasına (SES) üye olan bazı personelin, yönetimin keyfiyetine göre bir o hastaneye, bir diğerine adeta “pinpon topu!” gibi ha bire geçici görevlendirme ile gönderildikleri öne sürüldü...
Hastanede mobbing had safhada, öfke büyük, tepkiler ise çığ gibi artmakta...
***
SES Bursa Şubesi Başkanı İrfan Açık, üyelerinden gelen şikayetler üzerine nedenini öğrenmek için hastane yönetiminden randevu talep etmiş...
Hastane başhekimi ile görüşmüş...
Söz vermişler, tamam demişler, düzelteceğiz demişler ama...
Yaptıkları yanlış işten vazgeçmemişler...
İddiaya göre “zulüm” sürüyormuş hala...
Niye, neden, niçin acaba?
Konu her geçen gün iyice can sıkmaya, huzursuz etmeye devam ediyor ne yazık ki...
***
SES Bursa Şubesi Başkanı İrfan Açık, konuyu genel merkezlerine taşıyacaklarını ve genel başkan Hüsnü Yıldırım’ı Bursa’ya davet edeceklerini söyledi.
Ve başkan Açık, yargıya da başvuracaklarının altını çizerek şunları anlattı:
“Söz konusu hastanelerde bazı SES üyeleri yönetimin keyfi isteği ile bi 6 aylığına Şehir Hastanesine, kuruma dönüp bir gün kaldıktan sonra da 3’er aylığına diğer hastanelere geçici görevlendirme ile gönderiliyorlar. Personelin aile yaşamı kalmadı, psikolojileri bozuldu. Üyelerimiz sürekli geçici görevlendirmelerle başka hastanelere gönderiliyorlar. 657’de geçici görevlendirme olacaksa kuruma en son gelen kişilere uygulanır. Hastane Başhekimi Yaşar Bilgi, bazı yardımcıları ile İdari ve Mali İşler Müdürü Yakup Güler’in sürekli tehditlerine, aşağılamalarına maruz kalıyorlar. Bu arada sadece bizim sendika üyelerine değil, duyduğum kadarıyla başka sendika üyelerine de baskı uyguluyorlarmış.
Hastane başhekimi bizim üyemizi alenen “10 gün içinde memuriyetine son veririm” diye tehdit etmiş. Ha bir de başhekim bey arkadaşımıza , “Ben senden huylandım!” demiş. Olacak iş değil. Arkadaşımız 29 yıllık devlet memuru. Bu gücü kimden alıyorlar? Dokunulmazlıkları kimden, kimlerden geliyor?”
***
Efendim başkan Açık’ın sorusuna cevap verelim...
Başhekim Dr. Yaşar Bilgi’nin torpili Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’danmış...
Liseyi bakan beyle okumuşlar...
Her yerde, herkese öyle diyormuş başhekim Dr. Bilgi bey efendi.
Hastanenin İdari ve Mali İşler Müdürü Yakup Güler’in referansının da bazı tarikat ve cemaatlerden geldiği söylenmekte...
Şu geldiğimiz duruma bir bakın hele...
Devletimizin kurumları kime emanet!
“Layık olmadan devletin makamlarına atananlar astlarını ısırır, üstlerine kuyruk sallarlar”
Personele yapılan bu uygulama mevzuata, yasalara, vicdana uygun mu acaba?
Tabii vicdan varsa, eğer varsa da nasırlaşmamışsa...
Dr. Ayten Bozkaya Spastik Çocuklar Hastanesinden gelen şikayetler sadece bu değil...
Önümüzdeki günlerde paylaşacağız sizinle...
Huylanmış başhekim bey...
Vah vah vah!
Ayten Bozkaya spastik engelli çocuklar hastanesi lütfen sesimizi duyun bu gün bir çocuğumuz yine nöbet geçirdi anne acil düğmesine basiyor ama kimse gelmiyor niye..... çünkü sorumlu hemşire ve nöbetçi hemşire acil hemşiresi bahçede sigara içiyor....bu ne demek yönetime bir dur deyin
Lütfen artık dur deyin birileri Ayten Bozkaya hastanesine el atsın söze bahis olan görevini hakkıyla yerine getiren kişi bunları haketmiyor
Ben Ayten Bozkaya Hastanesi'nde çocuğumun tedavisi için bulunmaktayım burada sevdiğimiz hemsirelerimiz ve bize çok deger veren sosyal hizmetler görevlimizi gönderdiler bize değer veren her sorunumuzu halleden sevdiğimiz saydığımız birini daha göndermeleri bardağı taşırdı geçtiğimiz günlerde bir hasta mağdur edildi bir gün öncesi yatış yapılan hastaya ertesi günü çıkış verildi sebeb tek kişilik oda olmadığı için çocuğu o gece 3 kez nöbet geçirmiş sesden dolayı ertesi gün anne hemşireye diyor hemşire yapacak bişey yok diyor kadını taburcu ettiler ama kadının eşi yok maddi sıkıntısı var araç dahi ayarlamadilar arkadaşları aralarinda toplayıp taksi ile gonderdiler eğer gönderdikleri sosyal hizmetler gorevlimiz olsaydı o bayanı araç ayarlayamasa dahi kendi evine götürdü başhekim bey ilgisiz bizler orada günlerce haftalarca değil aylarca kalıyoruz güler yüz ilgi o kadar çok ihtiyacımız varki hemsireler hasta anneleri ile muhabbet edemezmis bu kural bu ne demek o kadar katı kurallar varki
Lale hanım yazıldı da değişen nedir sorarım size hepsinin yaptığı yanına kâr kalıyor " oğlum reşit kendin söyle kendin işit " il sağlık müdürü gitti hangi olaylara yöneticilere müdahele etti, sistem sendikacılık değişmedi sürece kimin arkası sağlamsa istediği baskıyı yapar ışte. 1 senedir kestel yazıldı noldu ki il sağlık müdürü gitti yönetim yaşlanmış koltuğa gördünüz mu biz hala yerimizdeyiz biri gider biri gelir der gibi bakıyor insanlara ayıp ayıp herkes koltuk peşinde hizmet kimin umurunda
Dr.Ayten Bozkaya Hastanesi deyince önce orda bir durup düşünmek gerek bence orası herhangi bir yer değil özel çocukların tedavi gördüğü bir kurum gerek doktorları gerek personeli gerekse memur ve hemşireleri de çok duyarlı ve kıymetli insanlardır okuduğum yazı beni çok üzdü bende bir hasta yakını olarak görüşlerimi paylaşmak istedim.Cocuklarimizin her konuda desteklendiği en iyi şekilde ilgilenildigi ve tedavi süreçlerinin güzel sonuçlarla tamamlandığı yani daha açık bir ifadeyle yüreklerine dokunmayı başarabilen güzel insanların bulunduğu bu kurumun her bir çalışanı mükemmel insanlar ve hepsinin de takdire şayan davranışları hasta ve yakınları için çok değerlidir.Umarim bu tarz şeyler en azından böyle özel bir yerde yaşanmaz çünkü o hastanenin doktor hemşire memur ve personeli aynı zamanda kocaman bir ailenin önemli birer parçalarıdır herbirine sonsuz saygilarimi sunuyorum..
zaten yakup bey gittiği her yeri karıştırmayı sever once tum kapıları acar herkesi dinler yoklar sonra baslar ortalığı karıstırmayı zaten mikser yakup lakabını bosuna alamamıştır ama bence bu sene onun senesi zira çok özel bir liseden mezun kendisi zamanla herkes herşeyi görücek buesa sağlığı duzelir mi bilmem ama siyasetin arka bahçesi olduğu surece onun adamı gider oburunun adamı gelir kimse hakkıyla bir yere gelemedi getirildi itaat ettikleri surece kalabilirler zira parti uyeliği olan zurnanın son deliğini bile kurum müdür ve amirleri kapıda karşılıyor ve yalakalık yapıyorsa o kurumdan birseyler beklenilmez bursa sağlığı önce siyaseten temizlenmelidir bu işin okulunu okuyan riyakatlı iş bilenler gelmeli en vasıfsız sefler bile beni alacak müdür ve başhekimin içinden geçerim diyor ve kendini onlardan üstün görüyorsa saglık bitmiş kıraldan çok kralcılar
Yahu arkadaş, bitmedi gitti şu mağduriyet edebiyatı, sabah beraber çalıştığımız arkadaş, işini bırakıp başka işlerle uğraşınca, idareci gelip uyarınca hemen " mobbing" edebiyatına başlanıyor ya, pess doğrusu diyorum.. ağızlara sakız oldu artık, yatanları çalıştıran adama "bana mobing yaptı" demek, son yüzyılın işten kaçmanın, işten yırtmanın simgesi haline geldi " mobing" kelimesi, sabah beraber işe başlıyoruz, yanımızdaki beyenfendi bi bakmışız yok oluvermiş, bütün işler kaçmaynın üstünde kalmış,o çalışsın, sen kaç, o zaman çalışanın suçu neeee..kaçan bulmuş mazeretini, neymiş "mobinggggggg"(!!!), oldu canım oldu....
bitmedi mi şu madur edebiyatı
Bu mobing durumu bursanın köklü bir hastanesi olan bursa ilkerçelikcan fizik tedavi hastanesinde de olmaktadır. Lütfen bu konuyu da bir iradeleyim derim. Sırf ekmek parası denilerek susulmakta olup her türlü sözlü mobinge maruz kalmak insan onuruna yakışmayan bir durum almaktadır. Saygı bekleniyorsa aynı saygıyı çalışan olarak gözlerinden görmesini bekleriz herşey karşılıktılır. Sonuç itibariyle ile herkez ekmek parası için çalışmaktadır kimse onurunu zedeleyici tutumlarla ile karşılaşmak istemez.