Malumunuz birkaç gündür İnegöl Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Hayrettin Göçmen ve ekibi tarafından sağlık emekçileri üzerine yapılan baskılardan, keyfi uygulamalarından bahsettik...
Özellikle Sağlık- Sen’in il yönetiminde yer alan ve hastane temsilciliğini yapan personelden söz etmiştik...
Yazımızın ardından çalışanlardan gelen telefonlar susmadı, tabiri caizse mailler de su gibi aktı...
Meğer ne sıkıntılı bir sağlık kurumuymuş bu hastane...
Hatırlatırım, devlet kurumu burası!
Bazı siyasilerin ve yetkili sendikaların referanslarıyla kurumun tepelerine yapılan yanlış atamaların sonucudur bu olup bitenler...
Ceremesini ise hizmet almaya gelen vatandaş, hizmet sunan sağlık emekçileri çekiyor...
Nedenmiş efendim?
Şu siyasi istemiş, o sendika referans olmuş, o tarikat, bu cemaat bastırmış...
Hangi tarikattan, cemaatten, sendikadan, vakıftan, dernekten, siyasi partiden olursa olsun... Liyakatsız atamalara destek, vesile olan herkesi havale ediyorum Allah’a.
Topunun köküne kibrit suyu...
“Paşaların gönlü olsun!” diye devletimin makam koltuklarına oturtulanlar yüzünden zaten bir arpa boyu yol alamadık, alamıyoruz sağlık alanında...
***
Torpilli hemşireyi, ebeyi tutar da idari ve mali işlere, fatura birimine, sicile, teknik servise...
Rontgen, laboratuvar, diyaliz teknisyenlerini maaş, muhasebe, disiplin bölümüne getirirseniz, görevlendirirseniz...
Hastanelerde ne iş huzuru, ne iş barışı, ne de motivasyon kalır...
Hal böyle olunca söz konusu torpilli idareci pozisyonunda yer alanların sağlık personeline yaptığı ve devam ettiği mobibbinginde sonu gelmiyor böylece...
Bir de hemşire açığından söz ettik yıllarca ...
Ülke genelinde binlerce, ilimizde ise yüzlerce bu statüde torpilli olarak görev yapan personel var...
Yazık!
Çok yazık!
İşleri güçleri yalakalık, yağdanlık olan bu insanlar hiç hak etmedikleri halde o koltuklarda otururken yüzleri kızaracağına hiç utanmadan zulmediyorlar çalışanlara...
Yaşanan bu olumsuzlukları bizden başka gören duyan hiçbir yetkili yok mu Allah aşkına!
Herkes mi yatar kulağının üstüne...
Yapılan bu liyakatsiz atamalarda hepiniz suçlusunuz!
***
Şimdi dönelim yazımızın başlığına...
Tamı tamına 10 yıldır İnegöl Devlet Hastanesinin başhekimlik makamında oturan Dr. Hayrettin Göçmen ile ilgili anlatılanların ardı arkası kesilmiyor...
E, tabi avanelerini de...
Konuşulanları burada paylaşmam söz konusu değil...
Dedik ya! Yazımızın ardından telefonlarımız susmadı diye...
Arayanlardan biri de Genel Sağlık -İş Sendikası Genel Merkez Yöneticisi Erman Açıkgöz idi.
Gazetemiz NÖBETÇİ’ye yazılı bir açıklama gönderen Açıkgöz, şu ifadelere yer verdi:
“Yazılarınızın içeriğinde İnegöl Devlet Hastanesi ile ilgili geçen iddiaları üyelerimizden bizler de defalarca işittik. Sendikamızın hukuksal destek panelinden defalarca yapılan başvurular neticesinde önce Bursa Şube Yönetimimiz, daha sonra Genel Merkez Yönetimi nezdinde idareye defalarca sözlü ve yazılı olarak sorunların tespiti ve çözüm önerileri iletildi. Ne yazık ki bürokrasi, yönetimini esir alan siyasi ve sendikal ağ, idarenin bu sorunların üstünü örtmek için hareket etmiştir. Başhekimlik makamının görevini yerine getirmesini olanca güçleriyle zorlaştırmaya çalışmaktadır. Başhekimliğin yaptığı çalışma barışını korumaya yönelik her uygulama ne yazık ki çalışan temsilcisi olduğunu iddia eden bu güruhun sert defansından dönmektedir. Genel Sağlık- İş olarak her zaman idarelerin tarafsız, adil ve liyakatli olması gerektiğini, sendikaların idareleri yöneten değil, sağlık emekçilerinin haklarını koruyan idarelerin hatalı, eksik ve haksız uygulamalar konusunda uyarıcı konumunda hareket etmesi gerektiğini savunuyoruz. Sendikal mücadele, emek ve hak mücadelesinden makam mevki kapma, idareleri yönetme mücadelesine dönüşmemelidir. Yöneticilik makamları Türkiye Cumhuriyeti’nin ve dolayısıyla halkımızın makamlarıdır. Bu makamların saygınlığını korumak hepimizin görevidir.”
Bizde öyle diyoruz!
Sendika ve temsilciler hastane başhekimlerini, müdür ve yardımcılarını yönlendiremez, atayamaz...
Hiç kimse “Yok öyle bir şey!” derse...
Onlarca örnek sunarım önlerine...
Ha bu arada “Genel Sağlık-İş’e de ne oluyor! İşini yapsın. Kim oluyorlar da başhekime sözlü yazılı uyarıda bulunuyor...” diyenlere...
İşini yapıyor zaten!
“Aynaya bir bakıver...” derim bendeniz de size...
Sağlıkta tuz kokmuş, sağlığın çivisini iyice çıkmış anlaşılan...
Hadi hayırlısı!
Seçim sonrası talimat mı geldi CHP lileri sürün diye...Hayrettin meslek hayalinmiş ya arkandan iyi konuşulsun arkandan herkes 7 ceddine sela okuyor..
Hayrettin Göçmen Akp li olmasına saraya güveniyor benim de bur yakınıma mobbing yaptı işinden etti. Hiç dinle kitapla ilgisi yok facebook sayfasında hac umre gosterileri yapıyor akp üst tabana yönelik...Çok üzüldüm yakınım için bir haftadir Allah tan dileğim oğlunun acısını görsün inşallah..İnşallah Ülke bu kan emici kraldan çok kralcilardan kurtulur. Herkes biliyor karaktersiz olduğunu da işte ekmek parası. ALLAH bin türlü belalarını versin...
Şimdiki memurlar çoğunlukla hükümetin memuru Ne zaman ki memurlar devletin memuru olmaktan çıktı o zaman şiraze kaydı Neymiş sözleşmeli memur, neymiş herkes ekibiyle çalışacak bunlar icat oldu keyfilik başladı Herkes devlet memuru olacak ve devlete çalışacak keyfilik kayırmacılık bitecek mülakat kalkacak sınavla alım olacak ve görevde yükselme sınava tabi olacak liyakat gelecek o zaman bu işler düzelecek Olur mu olmaz çünkü sağ sol farketmez arpalıktan kimse vazgeçmez
Hastanede işler ahbap çavuş ilişkileri ile yürüyor zaten hastane içinde bile sorumluları bile sağlık sen seçiyor atıyor başhekim ve avanesi yerine getiriyor itiraz edilirse de baskı yapıyorlar ve dediklerini yaptırıyorlar.Yazik devletin kurumları bikaç kendini bilmezin elinde oyuncak haline gelmiş durumda. Bunun faturasını hizmet alamayan halk ve sindirilen personel seçimde hesabını sorar elbette
Yöneticik bir tecrübe ve yetenek. Bunu herkes başaramaz doktor olmak, hoca olmak veya iyi okul bitirmek iyi bir yönetici olacağınız anlamına gelmez. Sonra sizleri eğitim durumu olmayan ama iletişim iyi olan temsilciler parmağında oynatır.
KURUMLARDA YÖNETİCİLİK YAPAN İDARECİLERİ. HANGİ SENDİKA TEMSİLCİSİ OLURSA OLSUN.. YÖNETİCİLERİ YÖNLENDİRİYORSA O YÖNETİCİLER İDARECİLİK YAPMASINLAR. İDARECİLİK VASFIN YOKSA VE İŞ BİLMEYİNCE YÖNLENDİRMEYE MÜSAİT OLURLAR.
Sizin kestelin müdürü ahhhh ahhh bi anlatsam lgbt ler aha der :;
aynı bizim müdür gibi kimseyi umursamaz kararan yüreği ile insanları aşağılar ve küçük görür milleti birbirine verir sonrada hiç bir şey olmamış gibi izler neden kimse dokunmuyor ona çünkü siyaset yazık bizlere artık duyun sesimizi yeter sadece çalışmak istiyoruz daha önceki yazıda da okudum milletin yuvası yıkılıyor biz ne yaşıyoruz bu yalakalari temizleyiniz artık
BİR KURUMDA BAŞHEKİM,MÜDÜR VE MÜDÜR YARDIMCILARI V.B YÖNETİCİLERİ.. HANGİ SENDİKA TEMSİLCİLERİ OLURSA OLSUN İDARİCİLERİ YÖNETİYORSA… İLGİLİ YÖNETİCİLER BENCE İSTİFA ETSİN.. BİRİLERİNİN ELİNDE KUKLA OLMAK İYİ BİR ŞEY DEĞİL… SEN TIP FAKÜLTESİNİ BİTİR, SONRA UZMAN OL.. SONRA HOCA OL… ATANDIĞIN KURUMDA İŞ BİLMEYİNCE… BİRİLERİ BU YÖNETİCİLERİ YÖNETİR. YÖNETİCİLİK YAPACAK KİŞİLERE YÖNETİCİLİK EĞİTİMİ VERİLMELİ…
Hep sakallıların işi arkadaş sen hastane müdürümüsün yoksa tarikat şehimi bir çok hastanede müdür müdür yardımcısı sakallı ben o sakala yünkül sakalı diyorum o sakalı bırakan sağlık senliyse direk müdür olmuyorsa sorumlu oluyor yada koordinatör bende başladım uzatıyor sakalları bi koltuk düşermi acab