“Sağlıkta şiddet” diye diye tüy bitti dilimizde…
Duru yok, durağı yok…
Ucu yok, bucağı yok…
Gün geçtikçe azalacağına…
Her geçen gün giderek artmakta…
Kötü çalışma koşulları, haksızlık, itibarsızlaştırma…
Şiddet de bonus!
Oh suyundan da koy!
***
Efendim, geçtiğimiz hafta Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Osmangazi ek binası polikliniğinde görevli Dr. Melik Artın’a hasta yakını tarafından elektro şok cihazı ile saldırı gerçekleştiği öğrenildi…
Hekim hemen “Beyaz Kod” verdi…
Bağırmalar, çağırmalar, saldırmalar, boğuşmalar…
Güvenlik görevlileri girdi devreye…
Daha sonra emniyet güçleri geldi, ifadeler alındı, tutanaklar tutuldu ve olay yargıya taşındı…
İddiaya göre, poliklinik odasında hasta yakınının karısı varken başka bir hastanın içeriye girmesiyle kıyamet kopmuş….
Dışarda bekleyen hasta yakını hekimin odasına girerek, “İçerde hasta varken başka hasta nasıl alırsın…” diyerek önce hekimle tartışmaya başladı…
Tartışma daha sonra kavgaya dönüşünce hasta yakını cebinden çıkardığı elektro şok cihazıyla hekime saldırmaya başladı…
***
Şimdi…
Taş, sopa, kaldırım taşı, silah, falçata gibi aletlerle hasta ve yakınları tarafından şiddete maruz kalan yaralanan, öldürülen hekimler oldu bu ülkede…
Elektro şok cihazı yeni moda mı Allah aşkına!
Nasıl ateşli, kesici aletler ve şok cihazıyla bu “magandalar” girebiliyor hastaneye…
Yargı elbet kararını verecek ama ya hekimin psikolojisi!
***
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetle ilgili yapılan çalışmaların en çarpıcı bulgusu; diğer iş kollarına göre sağlık alanının şiddetin en fazla gerçekleştirdiği alan olduğu ve sağlık personelinin şiddete uğrama olasılığının 16 kat daha fazla yaşandığı yönünde…
“Niye?” diye merak ediyorsanız eğer cevaplayalım hemen…
Sağlık sisteminden ve siyasilerin söylemlerinden geldik bu hale ne yazık ki…
***
Bizi sağlığımıza kavuşturan, şifa dağıtanların kafasını, burnunu kırıyoruz, gözünü çıkarıyoruz, kan revan içinde bırakıyoruz…
Vallahi bravo hepimize!
Birçok hekimin kamudan ayrılması, yurtdışına gitmesinin en büyük sebeplerinden biri de hasta ve yakınlarından gördükleri sözlü ve fiziksel şiddet…
Yakında çok yakında hep birlikte el birliği ile “yok” edeceğiz hekimlerimizi…
Sonra da hekim bulamayacağız hastanelerde…
Artık ondan sonra herkes baksın başının çaresine…
Parası olan özel hastanelere, olmayan çıkıkçıya, üfürükçüye…
Hadi az kaldı, ha gayret!