Acil durumu olan hastalara hayat kurtarmak için canla başla, gece gündüz demeden koşan 112 Acil Ambulans çalışanları artık tükenme noktasına gelmiş durumda…
Ayrıca, 112 Komuta Merkezlerinde görevli emekçiler de asılsız ihbarlar karşısında “İllallah!” diyor…
Nereye böyle, ne ara geldik biz bu hale?
***
“İğne battı, canımı yaktı, tombul kuş, arabaya koş…” tekerlemesi gibi…
112 Acil Ambulans çalışanları hasta ve yakınlarının “Kaç saat oldu, geç geldin, halıya bastın, dolaba dayandın, sesini yükselttin…” gibi ifadeler karşısında ne yapacaklarını şaşırmış halde…
***
Geçtiğimiz gün 112 Acil Ambulans Hizmetlerinde çalışan bazı sağlık emekçisiyle görüşürken, “İş yükümüz çok, saygınlığımız yok!” şeklinde dert yandılar.
Ve…
“En büyük sorunlarımızdan biri vaka elemesinin olmayışı. Gerçek anlamda ihtiyacı olan ile olmayan hastaların ayrılamaması…” dediler.
Özellikle vatandaş, hasta ve yakınları tarafından haksızlıklara, olumsuz tepkilere maruz kaldıklarını anlatan sağlık emekçileri bakın bu iddialarını bir örnekle nasıl açıkladılar:
Buyurun…
***
“Geçtiğimiz hafta bir kaza oldu paşa çiftliğinde… 21 yaralı vardı. 30 dakikanın içinde bütün yaralıların damar yolları açıldı, boyunlukları takıldı, sırt tahtaları, yara pansumanları, mayi (serum) destekleri… Yani aklınıza gelebilecek bütün ilk müdahaleleri yapılıp çevre ve bölge hastanelerine nakilleri yapıldı. Bu büyük bir başarı… Ve hiçbir yaralı zarar görmeden oldu. Ama ne oluyor biliyor musunuz? 112 çalışanlarının da ihtiyaçları oluyor. Tuvalet, yemek v.b ihtiyacı gibi… Bir yere oturuyorsun akşam saat 16.00- 17.00… sabah öğlen yemeğini birleştirip bir şeyler yemeğe çalışırsın… Bir vatandaş görür 112’yi arar şikayet eder. ‘Oturmuşlar yemek yiyorlar’ diye…”
***
Toplumun bilinçlenmesi gerekiyor…
İnsanların ihtiyaç duydukları her an ulaşılması gereken bir hizmet sunumunun yanında, bireylerde oluşabilecek hasar ya da ölümlerin önlenmesi için yapılan ilk resmi müdahalenin kahramanları onlar…
Yaşam ile ölüm arasındaki o çizgiyi umuda dönüştürmeyi başaranlardır onlar…
Bir kaza olay yerinde bizimle ağlayanlardır onlar…
İlk müdahaleden sonra adeta, canını hiçe sayarak hastanelere bizi taşıyanlardır onlar…
***
112 Acil Ambulans görevlileri, “Bizler her vakaya çıkarken belirsizliğe gidiyoruz… Neyle karşılaşacağımızı, ne olacağımızı bilemediğimiz adreslere… Bizim güvenliğimizi sağlayacak kimse yok…” diyorlar…
Evet, aynen öyle…
Hatta geçtiğimiz günlerde Genel Sağlık- İş Genel Başkanı Derya Uğur bir açıklamada bulunmuştu.
Başkan Uğur, “112 Acil Ambulans ekipleri, emniyet güçlerinden önce olay yerine varıyorlar. Polisin olay yerine sağlık personelinden sonra gelmesi güvenliğin sağlanamamasına neden oluyor” şeklinde eleştirmişti.
Uğur ayrıca, “Hasta ya da yaralının ulaştırıldığı en yakın hastane çoğu zaman eksik personel ya da cihaz yokluğu nedeniyle en uygun hastane olamayabiliyor. Bu kez 112, kurumlar arasında uygun yer bulunana kadar mekik dokuyor” ifadelerini de kullandı.
Biraz empati, biraz anlayış, biraz hoşgörü lütfen!