"Maske kimsin sen?"

Anımsayacaksınız geçtiğimiz yıllarda televizyon kanallarının birinde “Maske kimsin sen?” isimli bir program vardı.

Daha sonra kaldırıldı...

Yarışmaya katılan sanatçılar farklı kostümlerle sahneye çıkıp şov yapıyor ve kostümün içindeki ünlülerin kim olduğuna dair görüşler belirtiliyordu...

Daha sonra doğru cevap verildiğinde ünlü, maskesini çıkartıyordu...

Şimdi diyeceksiniz sağlık konusu ile ne alakası var bu programın...

Var var...

Hem de çok alakası var...

Çünkü kamu sağlık kurumlarında maske ile dolaşan çok ama çok idareci ve yönetici var.

Maske derken televizyon programındaki gibi değil tabii...

Merak ettiniz değil mi?

E, hadi buyurun o zaman...

***

Efendim adından söz edeceğimiz kerameti kendinden menkul şahıs Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Destek ve Kalite Hizmetleri Müdürü Özkan Kart Beyefendi...

Kart, sözleşmeli olarak bu göreve geldiğinden bugüne ne İl Sağlık Müdürü, ne başhekim, ne de siyasi tanıyormuş...

Gerektiğinde başhekim, gerektiğinde İl Sağlık Müdürünün, gerektiğinde ise kendisine referans olan insanların “maskelerine” bürünüyormuş...

Çok kaba bir tabirle kimseyi “sallamıyormuş!”

“Alem buysa kral benim” deyip...

Etrafındaki çalışanlar üzerinde Demokles’in kılıcı gibi dolaşıp duruyormuş...

Peh!

“Sen neymiş be abi, daha önceleri nerelerdeydiniz?”

Öncelikle şu konuya açıklık getirmekte fayda görüyorum. Özkan Kart’ı tanımam etmem, o nedenle zat-ı aline karşı da her hangi bir husumetim söz konusu olamaz...

Amma!

Hani bir şarkı sözü var ya!

“Bir bilene soralım” diye...

Sorduk sağlık emekçilerine bakın şarkıyı nasıl devam ettiler:

“Çekilmiyor çilesi/ Artık canıma yetti/ Tahammülüm kalmadı...”

Ya!

Gelen mailleri ve telefonla aramaları sormadan, soruşturmadan, araştırmadan gündeme taşımıyoruz...

***

Şimdi...

Ne İl Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım ne de göreve geldiğinde yakın çevresine “Ben bu göreve siyaset üstü geldim...” diyen hastane başhekimi Doç. Dr. Mehmet Oğuzhan Ay, söz konusu kişinin yaptığı keyfi uygulamalara ses çıkartamıyormuş, hatta destekliyorlarmış...

Niye?

Sağlık Bakanı Koca’nın tanıdığıymış da ondan...

Zaten Bursa sağlığının geri gitmesinin nedenlerinden biri de Bakan Koca’nın kamu hastanelerine referans olarak atadığı bürokratların “efelenmelerinden!” kaynaklanmakta.

Ya da...

Bakan Beyin atadığı kişilerin bilgi ve tecrübe eksikliğinden dolayı sessiz kalmalarından...

Alın size bir iki örnek; Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Mustafa Çetin, Ayten Bozkaya Spastik Çocuklar Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi Başhekimi Dr. Yaşar Bilgi...

Daha isimler var ama zamanı geldiğinde paylaşırız sizinle...

Devam edelim “Kart”ları karmaya...

***

Oooo...

“Paşam!” hastanede tüm birimlere ve makamlara el atmış...

Ek hizmet binaları da dahil...

Anlayacağınız hastanede bazı başhekim yardımcıları, farklı birimlerde çalışan müdür ve müdür yardımcıları da Kart’ın uygulamalarından yılmış durumda...

Sağlık emekçileri soruyor:

“Bakan mısın, İl Sağlık Müdürü müsün, başhekim mi? Kimsin sen? Şu maskeyi bir çıkart da görelim?”

Bakan Bey desteklediği için Kart’ın kibirinden, havasından, şişik egosundan geçilmiyormuş...

“Kibir, kendisinden habersiz kendini bilmeyen insanın durumudur. Tıpkı güneşten haberi olmayan buzun kendini bir şey zannetmesi gibi”

Nokta.

Ha şunu da hemen hatırlatalım Bakan Beyin yanı sıra Kart’ın bu göreve gelmesinde Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Dr. Salih Metin’in katkısı da küçümsenemezmiş...

Söylenenlere göre Dr. Metin, Bursa Kamu Hastanelerinin yönetici ve idareci atamalarında çok yoğun mesai harcamış...

Neredeyse hepsi de atanmış...

“Erler çıkmış meydane hepsi de birbirinden merdane!”

Dr. Metin kendisi için de çok uğraşmış ilimizin sağlık müdürü olmak için...

Allah büyük!

Ya olsaydı?!