Merhaba…
Bu kez karşınıza Bursa Duysun’da çıktım.
Burada, konuk yazar olarak bulunuyorum.
Önümüzdeki günlerde, çok daha geniş bir kitleye ulaşan mecrada, güçlü bir ekiple sizlerle olacağım.
Yeni adresimi yakın zamanda öğreneceksiniz.
***
Evet…
Bu bilgiyi paylaştıktan sonra gelelim asıl gündeme.
Dr. Ersin Arslan hastası tarafından bıçaklanarak katledildi.
10 yıl oldu…
Aylarca insanüstü çabayla hastasıyla ilgilendi…
O hastanın emekli maaşıyla geçinen bir “asalak”, “arpam kesildi!” diye işlemişti bu cinayeti.
10 yıldır yüzlerce kez haykırdı hekimler, haykırdık hepimiz:
“Sağlıkta şiddet sona ersin!” diye…
***
Ne yapıldı?
Hiç!
Bir yasa çıkartıldı…
Bomboş…
Boş çıktı tabi ki…
Sonra…
Tutuklu yargılama yasası çıktı “Müjde!” diye…
Uygulayan yok ki!
***
Sağlıkta ticari dönüşüm, hastaneleri can pazarına çevirmiş durumda ne yazık ki…
Dün de poliklinik odasında iki küçük çocuk babası, gencecik kardiyolog Uzm. Dr. Ekrem Karakaya katledildi…
Niye?
Kalp krizi geçirmiş, oldukça riskli yaşlı hastası tedavi için koroner anjiyografi sonrası kaybedildi diye…
Hadi bakalım!
Bu riskli tedavileri yapacak doktor bulabilecek miyiz bundan sonra acaba?
***
Sadece hekimler değil, toplum olarak şoktayız ve yastayız!
Bakan Fahrettin Koca, koskocaman bir sakinlik abidesi gibi duruyor kamu sağlık hizmetlerinin baş sorumlusu sıfatıyla…
Bu sorumluluğu sahiplenmeye çağırıyor hekimler kendilerini…
Tamam!
Bakan Koca, bir sağlık zinciri hatta tıp fakültesi sahibi aynı zamanda…
Ancak içinde, adını siz koyun bir “çatışma” yaşıyor ise kamu sağlık hizmeti sorumluluğundan çekilmeyi de düşünebilmelidir Sayın Bakan.
Onlarca yıldır çözülmüyorsa hastanelerde hekimlerin can güvenliği sorunu, bu durum politiktir bence.
***
Bu sorumsuz tutumlar, bu içi boş laf kalabalığı hekimlerin değil…
Özlük haklarını gasp etmekten vazgeçmek, can güvenliğini bile korumaya yanaşmamak; eğer tüm kamu sağlık sistemini çökertmek amaçlı değilse neyle açıklanabilir ki…
Bu ülkede kendi canımızı düşünüyor, tedavi hizmeti alabilmek istiyorsak…
Hekim katliamları durdurulmak zorunda, nokta.
***
Hepsi şehir içindeki özel hastanelere 30 bin hekim kadrosu verenler, adı şehir, kendi şirket hastanesi olan kiralık beton yığınlarını niyeyse şehir dışına yapanlar, kar hırsı değil, hekimlik vicdanı olduğunu görmezden gelmeye çalışıyorlar…
Sorumluluğunu sahiplenmek ve halkın sağlık hakkı korunmak isteniyorsa hekimlerin can güvenliğinin sağlanması elzemdir.
***
Bakan bey istifa seçeneğini ya da hekim cinayetlerini durdurmak görevini sahiplenmeli…
Yoksa şakası yok!
Bu kara cehalet ve şiddetin sonunda hepimizin sağlığı, yaşama hakkı tehlike altında…
Evet, bugün ülkemizde tüm hekimler, sağlık personeli katledilen, cinayete kurban giden Dr. Ekrem Karakaya için yasta.
2 günlük iş bırakma eylemi yapıyorlar…
Ve rica ediyorum…
Kafanızdaki, bacağınızdaki, belinizdeki 30 yıllık ağrılarınızı bugün öteleyin…
Biraz empati, biraz anlayış, biraz hoşgörü, saygı ve sevgi lütfen!