Dile kolay…
Bu ülkenin sağlığı için tam 680 bin 785 kamu sağlık çalışanı, hem de önemli bir kısmı oldukça ağır koşullarda çalışıyor…
Emek olarak, vicdani olarak, mesai saatleri olarak…
Çok ağır şartlarda hizmet veriyor önemli bir kısmı…
Canımız, sevdiklerimizin canı onların elinde, vicdanına emanet…
Hekiminden hemşiresine, ebesinden hasta bakıcısına kadar tüm kötülüklere inat en sağlam damarları olan insanı vicdanları ile kamu sağlık hizmetlerinin niteliğini korumaya çalışıyorlar…
***
Ancak…
265 bin üyeli Sağlık- Sen’den şikayetler bitmiyor…
Söz konusu sendikanın açıkçası “resmi idare” sendikası gibi çalışması, işe giren herkesin zorunlu üye yapılması, tüm atamalarda, yükselmelerde belirleyici olması çalışanlarda tedirginliğe neden oluyor maalesef!
Başkanı sendika başkanı değil de personel şubesi başkanı gibi…
Böyle anlatıyor sağlıkçılar…
***
İlimizde hizmet veren kamu hastanelerindeki Sağlık-Sen temsilcileri ve bazı üyelerini araştırdım.
Hatta bir liste bile edindim…
Nerede ise sicil şubesi çalışanı, nerede ise hepsi idari görevli bölüm sorumlusu…
Hal böyle olunca sendika, üyelerinin yoldaşı değil de “eli sopalı amiri “sanki…
Korku belasına üye olanlar şikayet edip duruyor…
Bir ara istifalar olmadı da değil ha!
Hemen tehdit, “Ayrılanların başına geleceklerden biz sorumlu değiliz!” söylemleri…
Sendika böyle olunca demokrasi de bu kadar oluyor işte!
***
Her ay sendikaya ciddi aidatlar ödeyen, bir hak arama kurumu olması gereken sendikaya hem bu kadar çok (yüzde 38 gibi yüksek bir oranda) üye olunup hem de bu kadar şikayet edilmesi çok enteresan bir durum.
Bence…
Neyse…
Daha önce de paylaşmıştım müdür, başhekim, idareci ve birim sorumluların üzerindeki sendikaların etkisini…
Sözleşme dönemlerinde ceplerinde taşıdıkları isim listelerinin kamuda kritik noktalara getirilmesi için yaptıkları çalışmaları da biliyoruz…
Koltuklara oturttuklarından daha sonra neler neler istedikleri ortada…
***
Bir kere hangi sendika olursa olsun hiç fart etmez…
Kurumun insan kaynakları, maaş, personel, sicil gibi mahremiyeti olan kritik birimlere sendika temsilcilerinin getirilmemesi gerekmekte…
Çünkü o birimlerde, personeli mali özlük dosyalarının yanı sıra ailevi bilgileri de mevcut…
Geçmiş dönemlerde bu bilgilerin nasıl kullanıldığını da unutmadık!
Buradan aleni olarak söylüyorum:
Sendika temsilcileri söz konusu bu makamlarda görevlendirilmemeli!
Valla bana kalırsa sendika temsilcileri asla ve katta idari kadrolara atanmamalı.
Sendikacılık yapacaksa bu makamları kullanmadan yapmalı…
Nasıl kullanıldığını da çok iyi bilenlerdeniz.
Ötekileştirerek, ayrıştırarak, kendilerine yakın olan personelin kazancı “daha iyi olsun” diyerek hastanelerin özellikli birimlerinde nasıl ve niçin çalıştırdıkları da ortada…
Şimdilik böyle işte!