Dörtçelik Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nde boş yatak olmadığı gerekçesiyle saldırgan bir hastanın evine gönderildiği yönündeki iddia, geniş yankı buldu.
Önce iddiayı hatırlayalım;
Bursa Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin, ilaç yoklarını görüşürken psikiyatri hastalarının ilaçlarına erişimde de sıkıntı yaşandığına vurgu yapmış, Bursa’da hastaneye yatırılması gereken saldırgan bir hastanın ‘Boş yatak yok’ denilerek geri çevrildiği öne sürmüştü.
***
Bu, başkan Şahin’in hasta yakınlarından aldığı bir bilgiydi ve belgeleri de mevcuttu…
Ancak hasta yakınlarının eksik bilgiye sahip olması ve bürokraside yaşanan aksaklıklar hastanın bunca süre tedavisinin aksamasına neden oldu ne yazık ki…
Hasta yatak, hastane de hastayı bekliyor yani…
Biz de, evinde sürekli bıçakla gezen hastanın ailesine ya da sokağa çıkması halinde başkalarına zarar verebilmesinden duyduğumuz endişeyle konuyu gündeme taşıdık.
‘Ruh Sağlığı Hastanesi’nde boş yatak yok!’ başlığıyla ‘Saldırgan hastayı evine geri gönderdiler’ diye kaleme aldığım yazım üzerine Bursa İl Sağlık Müdürlüğü harekete geçti.
Ve yapılan araştırma, inceleme sonunda hastanın evine gönderilmesinin asıl nedeni ortaya çıktı. Bu gibi hastaların yatırılmasına ilişkin mahkeme kararı gerektiği, bizim gündeme taşıdığımız hastanın dosyasında ise böyle bir kararın bulunmadığı bilgisi aktarıldı.
***
İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, hastanın 5 Temmuz’da hastaneye götürüldüğünde hakkında psikiyatri sağlık kurulu raporu düzenlendiğini belirterek, “Bu raporda hastanın TMK 432. madde kapsamında değerlendirilmesi için yatışının gerektiği yönünde görüş belirtilmiştir” açıklamasında bulundu.
Yavuzyılmaz, ‘Bu hastanın yatışını isteyen zaten biziz’ diyor.
‘Bu konuda mahkeme kararı olması gerekmekte’ diye de ekliyor Yavuzyılmaz.
Devamında da şunları söylüyor:
“Bizim bu raporumuza istinaden mahkemenin bir karar alması gerekiyor. Böyle bir kararla hasta, hastanemize müracaat ettirilmemiştir. Hastanemize herhangi zorunlu bir yatış kararı ulaşmadığı için hasta yatışı gerçekleşmemiştir”.
Ve Yavuzyılmaz, şu bilgiyi de sözlerine ekledi:
TMK 432. Maddesine göre mahkeme tarafından verilmiş zorunlu yatış kararı ile müracaat ettiği takdirde hastanın yatışı yapılacaktır.
***
Yazımın başlığına dönecek olursak.
İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz’ın, kendisiyle yaptığımız uzun görüşmede bu gibi hastaların tedavisinin mutlaka yatırılarak yapılması yönünde görüş belirttiğini de söyleyeyim.
Bakın Yavuzyılmaz bu konuda ne kadar hassas ve ısrarcı:
“Gerekirse tavana yatak asar, yine yatırırız o hastayı. Ama dediğim gibi, bununla ilgili mahkemeden karar gerekiyor. Bir de aile ısrarcı olmalı.” diyor.
***
Şimdi, insan merak ediyor. Olay bu denli vahimken bürokraside bir tıkanma mı var acaba?
Benim yaptığım araştırma, hastanın yatırılmasıyla ilgili mahkeme kararının olduğu yönündeydi.
Ancak, dosyaya eklenmemiş.
Kim söylüyor bunu?
Elbette aile.
Çaresiz aile, yaklaşık bir aydır hastalarının bugün ya da yarın evinden alınacağı günü beklerken diğer cephede ise ellerine mahkeme kararı ulaşmasını bekleyen bir kurum var ortada.
Anlaşılan hasta yakınlarının bilgi eksikliği, bürokraside yaşanan tıkanma olayın durumunu böylece ortaya çıkardı.
İyi ki yazmışız, iyi ki de kamuoyunun gündemine taşımışız. Çünkü ruh sağlığı hiç iyi değil…
Çok değil daha birkaç gün önce TV kanallarında şizofren bir hastanın elindeki bıçağı insanların üzerine sallayarak dolaşırken polis ekiplerinin müdahalesi ile durdurulduğunu adeta kanımız donarak izlemiştik.
Yaşı küçük ise ailesinden, yetişkin ise hastanın rızası olmadan tedavi yapılamıyor. Ya da bu örnek hastada olduğu gibi mahkeme kararı gerekiyor…
Bu kadar prosedüre gerek var mı bilemem, ortalık “kaynıyor”…
Bu nedenle doktorların koyacağı teşhis sonrası bu tür hastaların vakit geçirilmeden mutlaka yatarak tedavileri sağlanmalı…
Canımızı yolda bulmadık…