Bursa şehrimiz dün ve bugün iki önemli spor müsabakasına ev sahipliği yaptı.
Dün gece Frutti Extra Bursaspor Basket takımımız Gs.basket takımı ile lig mücadelesi yaptı.
Milli maç nedeniyle ara verilen hafta sonrası evimizdeki maça giderken umut doluyduk.
Ancak Frutti Extra Bursaspor dün gece maalesef iyi değildi.
Rotasyon olanağına sahip Gs.ye karşı; rotasyon eksikliği yaşayan takımımız hınca hınç dolu tribünlere rağmen oyunu bir türlü kontrolüne alamadı.
Maçın ilk çeyreğinde hakem üçlüsünün verdiği anormal karar ve fauller bir ara atmosferi çok gerdi.
Skorer oyuncularımız Needham ve Onuralp de gününde olmayınca; bir ara avucumuzun içine kadar gelen maçı, rakip üçlüklerini kesemediğimiz için verdik.
İyi bir basketbol seyircisi olmakla beraber; basket oyununu teknik manâda, futbol oyunu kadar yorumlama kabiliyetimin olmadığını bilerek de olsa; bu takıma Needham'ım yanına skorer bir oyun kurucu ile iki ve üç nolu pozisyonlarda oynayıp, fark yaratacak bir oyuncu takviyesi yapılması gerekli diye düşünüyorum.
××× ××× ×××
Geceden dönüp, gelelim gündüze ve yeşil sahaya.
Bir haftadır Bursa'yı esir alan ve yaşam standardını oldukça düşüren kuvvetli lodos, Bursaspor'lu futbolcuları da vurmuş.
Son iki haftada izlediğimiz ve bizlere umut aşılayan takım bugün 60 dakika sahada yok gibiydi.
İsmail hocanın üçüncü bölge baskısı uygulayan oyun anlayışını bu defa Isparta 32 futbol takımı bize uygulayarak, bizi kendi silahımızla vurdu.
İlk yarısı oldukça temposuz ve düşüp kalkmalarla geçen maçta, rakip Isparta 32 spor gerek sahaya yayılma gerekse top kullanma açısından bayağı iyi bir görüntü sergiledi.
Özellikle ilk yarının son çeyreği ile ikinci yarının ilk çeyreğinde istedikleri gibi pas yapıp gol bölgelerine çok iyi girişler yaptılar.
Bu zamanlarda, Bursaspor takımı olarak sadece mücadele ve direnme gayreti içindeydik. Asla organize olamadık, merkezde top tutamadık, kazandığımız toplarla ise geçiş oyununu beceremedik. Bu maçta hem bireysel hem takım halinde gerçekten kötüydük.
Yaptığımız değişiklikler ve oyun içi pozisyon değişimleri ile 60.dk.dan itibaren orta saha direncini sağlayarak; üçüncü bölgeye daha aktif ve bilinçli gitmeye başladık. Ve bu süre içinde rakibin çıkmasına izin vermemek adına; son iki maçtaki önde agresif baskıya geçtik. Bu da takımın ön bölgede kalabalık kalmasını sağladı ve pozisyon ürettik.
Anlamadığım taraf İsmail hoca bu maça neden önde değil de kendi sahasında alan savunması yaparak başladı?! Ve uzunca bir süre rakibin organize olmasına olanak tanıdı?!
Oysa 60.dk.dan sonra anca kendi oyun ayarlarına dönen takım gol atmayı da becerip; neredeyse bir puanı da cebine koyuyordu !. Ta kii, uzatmalarda yenilen o anlamsız gol yenmeseydi.
Bu takımın puan alıp goller atabilmesi orta sahanın verimliliği ve mücadele gücüne bağlı.
Sanıyorum, hoca, rakip analizi yaparak; beşli orta sahanın kenarlarında Berat ve Mustafa Genç'e bir görev yükledi. Ancak bu iki genç oyuncu, özelikle top rakipteyken gerekli takım savunmasını yapamadıkları gibi; oyun geçişlerine de katkı koyamadılar.
××× ××× ×××
Bursaspor'umuz bu müsabakada çetin bir cevizle mücadele etti. Ne yaptığını ve ne istediğini bilen bir takım vardı karşımızda. İki topları direkten dönen ve futbol oyununun gerekli uygulamalarını zemine yansıtan bu takımdan daha çok gol de yiyebilirdik.
Bu maçın takımımız için bir numune ve uyarı olmasını dileyerek; buradan hareketle deneyimli hocamızın bir ders çıkarmasını umuyorum.
Ne çok ümitvar olacağız ne de çok enseyi karartacağız !.