Bursaspor, Erzincan deplasmanında kan kaybına devam dedi.
Anagold 24 Erzincanspor karşısında hiç bir varlık gösteremeden iki farklı mağlup oldu.
70 dakika boyunca karşı kaleye gitme gibi bir düşüncesi olmayıp; sadece rakibi karşılama eğiliminde olan bir takım için normal sonuç.
Seyretmesek de olur du dediğimiz ilk yarı, rakip sahaya geçmemeye yeminli bir takım izledik. Sadece bir kere teşebbüste bulunduk, onda da aynı pozisyon içinde iki kere direkten döndük. Rakip de bir penaltı vuruşundan yararlanamadı.
Sanıyorum Tahsin hoca kolay gol yeme huyunu değiştiremediği oyuncularından korkuyor.
Onun içindir ki, takım halinde toplu savunma futboluna prim veriyor.
Tamam, iyi, güzel; bu da bir taktik anlayıştır. Ancak toplu savunmanı yaparken kazandığın toplarla rakip sahaya geçişi sağlayamıyorsan ya da oyuncularına geçiş oyununun nasıl olması gerektiğini ve en hızlı şekilde rakip sahaya inmenin püf noktalarını iyi ezberletip, uygulayamıyorsan; sadece katı savunma prensipleriyle sonuç almayı düşünmek hayâl olur.
Enver Cenk Şahin gibi driplingli bir geçiş oyuncusunun da olmadığı bu maçta; sahanın dörtte üçlük bölümünü rakip takıma bırakmak çok da sağlıklı bir futbol aklı değil. Önünde sonunda rakip sizin bir boşluğunuzu yakalıyor.
Bunun kaçarı yok
Golü yedikten sonraki rakip birinci bölgesindeki baskılı oyuna geçiş, sanki zincirlerimizi kırdığımızın bir göstergesi gibiydi. Zemine daha iyi yayılıp, daha organize duruma geldik ve rakibe hatalar yaptırmaya başladık ki; kendi adımıza da seyir zevkini bir nebze arttırmış olduk.
Evet kabul ediyorum; çok genç çok deneyimsiz, oyuncu kalitesinin yetersiz olduğu bir kadromuz var. Sıkıntılı bir durum. Ama bu çocukların el frenini çekmeyin ki; yaratıcı özelliklerini ortaya çıkarıp, gözler önüne sürebilsinler.
Korkulu rüyalar görmemek için evimizdeki maçları kazanmak zorundayız. Başka oluru yok.
Çünkü bu takım, bu anlayış ve kadroyla deplasmandan puan getiremeyecek gibi duruyor.
* * *
Kongre
6 Kasım Pazar günü yapılacağı ilan edilen Bursaspor kongresi için ADAY çıkmadı.
Sadece bir isim noterden yeterli imzayı topladı; lakin, yeterli desteği bulamadığı gerekçesiyle, adaylık baş vurusunu gerçekleştirmedi.
Her ay 3 Milyon TL gibi nakit bir paranın gideri olduğu Bursaspor Futbol Kulübüne; sadece hayatta kalıp, yaşayabilmesi için yıllık 36 Milyon TL gibi nakit para gerekiyor.
Bırakın borcu morcu bir kenara, bırakın kulüp lisansı için açılması gereken tahta parasını bir kenara ; kulübün kapısına kilit vurulmaması için yıllık 36 Milyon TL gerek.
Hadi buyurunuz buradan hareket edelim. Önce bunu garanti edelim, sonrası Allah Kerim.
Yerel ve Ulusal dinamiklerin konsensüsünde sağlanacak kuvvetli bir konsorsiyum oluşturulamadıkça Bursaspor'umuzun geleceği karanlıktır.
Kimseler hayâl görmesin, hayâl kurmasın.
Zafer bey, görüşlerinize tamamen katılıyorum. Ancak yolun sonu görünüyor.