Tuncay Çağıl, Sevtap Çapan, Murat Batıkan Avcı, Müge Açıkdüşünenler'in ardından röportaj serime bugün Ayşe Hande Özemre Gençosman ile devam ediyorum. Keyifle okumanız dileğiyle.
Öncelikle sizi yakından tanıyabilir miyiz?
Ayşe Hande Özemre Gençosman: Baya uzun bir isim gördüğün üzere. Her birini de ayrı ayrı kullanmak hoşuma gidiyor açıkçası. Uludağ Üniversitesi işletme bölümünü bitirdikten sonra bir dönem babamla tekstil sektöründe çalıştım daha sonra evlilik iki evlat ve sonrasında kendime merkezlendiğim bir dönem başladı. İşte o dönemde on yıl kadar gazetecilik yaptım seninle tanıştığımız zamanlar hatırlarsın… Eğlenceli ve bir o kadar yaratıcı bir dönemdi benim için. Yeni insanlar tanımak, farklı bakış açıları keşfetmek, daha sonra bunları kendi süzgecinden geçirip insanlarla paylaşmak kendimi ifade etmek adına çok özeldi. Bu sıralarda yine Bursa Büyükşehir Belediye konservatuvarı Türk sanat müziği ve Müjdat Gezen Aktör Studio bölümünü bitirdim. Türk musikisi aşığıyım. Küçük yaşlardan beri kulağıma çalınmış tüm eserleri daha iyi nasıl icra ederim derken kendimi belediye konservatuvarında bulmuştum, ne de güzel oldu. Müzik çevresinden de çok kıymetli hoca ve dostlarımın olmasının yanı sıra koristlik ve solistlik yaparak bu aşkı sahnede de dile getirdim.
Sonra sıra esas hayalim olan oyunculuğa geldi. Hayatımda yaşadığım her dönem oyunculuk için tırmandığım bir basamaktı aslında. Bunu birçok şey yerine oturunca fark ettim. Gençlik yıllarımda kazandığım halde gidemediğim devlet tiyatrosu ve sahne sevdasına bir deva olarak gördüm Müjdat hocamın oyunculuk okulunu. Ağzıma sürülmüş bir parmak bal ile mezuniyet oyunumuzu oynarken kendime çok büyük bir söz verdim. “Hayata geliş amacım oyunculuk o zaman oynayacağım” dedim ve o gün bugündür sahnedeyim. Sevgili Ayşe Alagöz’le birlikte sahnelediğimiz proje oyunlarımızla başlayan macera, bir heves değil de benim ben olmam adına yürüdüğüm muhteşem bir yol oldu. Gençlik hayalim filizlenip, yetişkinliğimde köklü bir ağaca dönüşüyordu. Neredeyse 10 senedir yaşadığım süreç, her anında gerçekten de olmak istediğim yerdeyim diye kendime avaz avaz fısıldadığım, dudaklarımda tatlı bir tebessüm oluştururken içimde aslında kocaman kahkahalarla beni besleyen, etrafımda birbirinden kıymetli insanlarla, geliştiğim, büyüdüğüm kısaca “hayatı gerçekten yaşıyorum işte” dediğim bir süreç… Sanırım iflah olmaz tutkum ve coşkum işte bu tozdan ötürü :)
Neriman Uğur, Ahmet Somers, Ertan Akman, Berrin Kulya Balkanlar, Yaşar Bagatırlar, Volkan Çetinkaya, Hakan Pişkin, Levent Kurumlu, Tolga İskit, Volkan Keskin katkılarınız için minnettarım.
Bir çok oyunda yer alıyorsunuz, sezon nasıl geçti?
Ayşe Hande Özemre Gençosman: En son Bursa Devlet Tiyatrosu yönetmen ve oyuncu dostlarımla beraber yer aldığım Nevbahar oyunuyla sahnedeydim. Minteks Sanat grubu dostlarımla da Müzikli Miras oyununu sergiledik. Sezon oldukça renkli benim için. Birbirinden tamamen farklı konu ve karakterler hayatımda gökkuşağı oluşturuyor.
Yeni sezon için projeler var mı?
Ayşe Hande Özemre Gençosman: Elbette olacak. Tiyatro adına her an yeni bir şeyler olabilir Deryacım. Henüz ismi konulmayan, hafiften sınırları çizilmeye başlanmış bir takım çalışmalar var elbet.
Tiyatro sahnesi dışında beyaz ekranda da görüyoruz sizi. Hangisi daha çok heyecanlandırıyor? Ekran mı sahne mi? Yakın bir zamanda hangi dizi projesinde oynayacaksınız?
Ayşe Hande Özemre Gençosman: Evet sahne dinamiği ve kamera önü çok farklı deneyimler. Ancak oyunculuk adına belki de değişik lezzetler denemek, kendinde başka bakış açıları geliştirmene de sebep oluyor. Birçok farklı dizi ve reklam projesinde yer aldım şimdiye kadar, çok kıymetli oyuncularla karşılıklı oynadık. Mesela karşınıza Vahide Perçin gibi yılların tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu geldiğinde heyecanlanmamak imkansız. Ya da Yılmaz Erdoğan’la göz göze aynı sahnede yer almak, Abdullah Oğuz gibi değerli bir yönetmenin projesinde oynamak, hep bir adım daha ilerlemek adına büyük motivasyon. Her geçen gün yeni yaşanacak sürprizlere gebe. Bu kişinin hayatı nasıl anlamlandırdığına bağlı benim düşünceme göre… Karşılaştığın ya da yaşadığın her olaydan kendine ne çıkarıyorsun, kişilerle alış-verişin ne, işte bu yüzden pozitif çıkarımlar her zaman lehime işlemiştir hayatım boyunca. Yani yaşadığım tatsız bir süreç bile olsa, kendime kattığım tarafını baz alırım. Ve bir sonraki adım hep yenilenmek adına olur. Ekran başka bir enerji yüklerken, tiyatro birebir insana dokunabilme hazzını yaşatıyor oyuncuya. Aynı mekanda kocaman bir auranın içindesiniz, büyülü bir atmosfer yani. Diyeceğim şu özetle, iyi ki oynuyorum. Yüreğim git dedi ben de onu dinledim.
En son İnci Taneleri dizisinde izleyebilirsiniz. Her proje farklı anılar bırakıyor yaşamıma. Ve çocuklarıma bırakacağım en büyük miras şu an yaşadıklarım. Hedefler her dönem değişebilir, hayal ettikleriniz de. Ancak her birine ulaşmak adına yaşadığınız tercihler, hayatınızın bütününü oluşturuyor. Kıymetli zamanınızı, sevdiğiniz şeyler için harcayınız. Yaşam böyle kolaylaşıyor ve güzelleşiyor. Çok teşekkür ediyorum Deryacığım.
Yorumlar
Kalan Karakter: