Gençler ile sohbet etmeyi seviyorum.
“Abla, sizin zamanınızda nasıldı?” diye başlayarak soru sormaları, merakları beni geçmişe götürüyor.
Çalışkan, disiplinli genç arkadaşlarım bir an evvel mezun olma derdindeler.
Okul bitti, eğitim alındı, yüksek onur belgeleri dosyalandı.
Peki ya sonra ne olacak?
Altın tepside yüksek maaşlı, kariyer imkânlı iş teklifleri ne zaman sunulacak?
Ne yazık ki hiçbir zaman.
İş sadece üniversiteyi bitirmekle bitmiyor.
Burası Türkiye!
Türkiye'de çarklar tersine dönüyor.
Üniversite mezunu olmanın vermiş olduğu bir rahatlıkla arkadaşlarım,
Dahası kardeşlerim hemen iş bulacaklarını,
Hatta iş hayatlarında hızla kariyer yapacaklarını,
Çok paralar kazacaklarını düşünüyorlar.
Öyle hayal ediyorlar…
Hayallerini kırmamak lazım ama...
Gerçeklere karşı onları hazırlamak için biraz örnekler veriyorum, üzülerek.
Çünkü zamanında bu örneklere benim ihtiyacım olduğunda kimse vermemişti.
Düşe kalka gerçeklerle karşılaştım!
Belki ondan olsa gerek, hayaller kırılacaksa, erkenden kırılmalı.
Erkenden gerçeklerle yüzleşmeli.
“Ne eğitim alırsanız alın, ne kadar çalışkan olursanız olun,
Mutlaka torpille bir yerlere gelmeye çalışanlar, gelenler,
Senden daha az iş yaptığı halde, daha çok iş yapıyormuş gibi gözükenler,
Hatta senden daha çok para kazananlar olacak” diyorum gençlere.
Şu bir gerçek ki bıkmadan, usanmadan, severek yapacakları işi seçerlerse mutlu olacak gençler.
Steve Jobs’un dediği gibi:
"İşiniz, hayatınızın büyük bir kısmını kaplayacak. Gerçek anlamda tatmin olmanın tek yolu harika bir iş olduğuna inandığınız şeyi yapmanızdır. Büyük işler başarmanın yolu, yaptığınız işi sevmenizden geçer. Eğer böyle bir işi henüz bulmadıysanız elinizdekiyle yetinmeyin, buluncaya kadar aramaya devam edin. Yetinmeyin."
Yorumlar 2
Kalan Karakter: