Günün stresinden, haftanın yorgunluğundan uzaklaşmak için,
Dostluğun, arkadaşlığın, kibarlığın, zarifliğin hatırlanması için,
Komşuluğun, paylaşmanın önemi için harika bir dizi önerim var.
Virgin River, 6 Aralık 2019'da Netflix'te yayınlanmaya başlayan Amerikan yapımı romantik drama dizisi.
Robyn Carr'ın Virgin River adlı romanından esinlenilmiş.
Başrollerinde Martin Henderson, Alexandra Breckenridge ve Tim Matheson yer alıyor.
Kuzey Kaliforniya’nın uzak bir kasabası olan Virgin River'da ebe ve pratisyen hemşire olarak çalışmak üzere bir ilana yanıt veren, buranın yeni bir başlangıç yapmak ve acı dolu anılarını geride bırakmak için mükemmel bir yer olacağını düşünen Mel Monroe'nun (Alexandra Breckenridge) hikayesini anlatıyor.
Güçlü bir oyunculuk seyrediyorsunuz.
Sağlam bir senaryoya dayanan sessiz bir drama ile karşı karşıyasınız.
Bir kadının parçalanmış hayatının parçalarını toplama mücadelesini izlerken aslında toplanmanın ne kadar zor olduğunu fark ediyorsunuz.
Değil şehir, ülke değiştirseniz bile geçmişiniz sizinle gelir.
Asla peşinizi bırakmaz.
Siz düşünmek istemeseniz bile hayat bir şekilde geçmişinizi önünüze çıkartır.
Diziye dönersek çekimler, Kanada’nın Vancouver kenti çevresinde kurulan bir set ortamında yapılıyor.
Her bölümde Kanada’ya gitme hayalleri kuruyorsunuz.
Özellikle Jack’in Barı’nda yemek yemek istiyorsunuz.
Vancouver’ın 65 km kuzeyindeki Brackendale’deki Watershed Grill isimli mekan, tam olarak dizideki bar.
Barın iç kısmındaki çekimler stüdyo ortamında yapılıyor ama mekanı dış cepheden gördüğümüz sahneler gerçek.
Squamish Nehri’ne bakan mekan, tıpkı dizideki gibi aynı muhteşem manzaralara sahip.
Dizinin geçtiğimiz günlerde 5. sezonu yayınlandı.
Sindire sindire izliyorum.
Bitmesin diye acele etmiyorum.
Çünkü her sezon 10 bölüm.
Ve her yıl bir sezon yayınlanıyor.
Sonbahara çok yakışan, başladığınız da bitirmek istemeyeceğiniz bir diziyle baş başa bırakıyorum sizi.
Bana dizi önerilerinizi de bekliyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: