Bu hafta sonu oynanacak olan 2. ve 3. Lig maçları, TFF tarafından iptal edilip, kayıp haftanın müsabakaları nisan ayı başında oynanacağı ilan edilince;
Maç yazısı yerine, “her telden” deyip, güncel sportif olaylara perspektif açıdan bakmak istedim...
Öncelikle;
Bu hafta sonu oynayacak olduğumuz K.Maraş müsabakasının kötü hava şartları nedeniyle iptal olmasının Bursaspor’umuz açısından oldukça yararlı ve isabetli olduğu hususunun altını çizmeliyim...
Şöyle ki;
Klasmanda, bulunduğu zor konum itibarıyla ve uzaklığıyla zorlu deplasman durumunda görünen bu müsabakanın sonucunu almadan;
Evimizde, bu defa, Play-Of hesapları içinde olan Silifkespor ile karşılaşacak olmanın, takımımız lehine bir avantaj yaratabileceğini düşünenlerdenim. Silifke maçı sonrasında sırasıyla Kütahya ve Kuşadası deplasmanları geliyor.
Akabinde;
Göreceli olarak daha kolay geçmesini umduğum ve beklediğim, Kırşehir ile içeride ve Bulvarspor ile deplasmanda olan müsabakalar sonucunda, ertelenen K.Maraş deplasmanına gitmek daha olumlu gibi görünüyor...
Ki;
Bu arada bize en yakın takipçi durumunda olan takımın da kolay fikstürü bitip, zorlu fikstüre geçişinin söz konusu olduğunu da ifade edeyim!
Her telden yazısının çok önemli olduğunu düşündüğüm bölümüne girmeden geçmek olmaz…
Dün, Bursaspor Kulübü Başkanı sevgili kardeşim Enes Çelik;
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu başkanı kıymetli arkadaşım Nuri Kolaylı’nın, “Başkanlar konuşuyor”programına konuk olup, konuşmuş...
Bir konuşmuş, pir konuşmuş...
Bursaspor Kulübünden alacaklı olduğunu dile getiren ve özellikle 2013 yılı itibarıyla başkanlık ve yöneticilik yapmış konumdaki kişilere “Allah ne verdi” demeden, isim vermeden, ama göndermelerde bulunup, işaret ederek yüklenmiş...
Sadece, Ali Ay ismini zikrederek kendisiyle görüştüklerini ve Ay’ın kayıtsız kalmayarak, duruma olumlu yaklaştığını ifade etmiş...
Eğer;
Yakın bir zamana kadar davet ve çağrılarına sessiz kalınmaya devam edilirse;
Süreci, şahitli, ispatlı bir şekilde hukuki yollar ile sürdüreceğinin altını çizip;
İşi, gücü bırakıp, kendisini bu konuya vakfedeceğini kararlı bir biçimde beyan etmiş...!
Kutluyorum sevgili başkanım!
Helal hoş olsun bu güzel Bursa’nın yolları size…
Doğup, büyüyüp, rengine aşık olduğumuz bu şehir ve takımının başında;
İlkeli, kararlı, akıllı, efendi, mütevazi ve güven duyulan insanların bulunması ne güzel bir duyguymuş…
Bu durumu;
Yaptıklarınızın; yapacaklarınız bakımından teminatı gibi görüyor...
Ve...
Sportif başarılardan bağımsız olarak ; batmış durumdaki bir kulübün idari ve mali konulardaki zirveye yürüyüş çabalarını önemsiyor ve tüm camianın dikkatine sunuyorum !
Bu nedenle;
Başkan’ın yapmış olduğu davetin gereğini ilgililerin biran itibarıyla yerine getirmesi önem arz ediyor!
Çünkü;
Mayıs ayı içerisinde yapacak olduğumuz Mali ve İdari Genel Kurul için Bursaspor başkan ve yönetimi yol haritasını belirleyebilsin...
Her telden yazısında son tahlile gelirsem;
Benim için yürek sızlatan bir konu...
Önümüzdeki Pazartesi akşamı oynanacak olan İstanbul derbisi için yabancı hakem gelecekmiş..?!
Yazıklar olsun sizin topunuza birden...!
İşi, nihayetinde taa buralara kadar getirmeyi becerdiniz ya..!?
Eserinizle övünürsünüz artık...
Miadını doldurmuş futbolculara bol kepçeden verdiğiniz Milyon Euro ve Dolarlar yetmiyor, basiretsiz, kifayetsiz, futboldan bihaberbaşkanlık ve yöneticilikleriniz yetmiyor, TFF ve kurullarını arka bahçeniz haline sokmanız yetmiyor, VAR’a yabancı hakem getirtip, onları kendinize göre bir şekilde nasıl beceriyorsanız dizayn etmeniz yetmiyor da;
Şimdi de ; her dediğinize “eyvallah” diyen Federasyon ile yabancı hakem triosu he...?!
Komedinin, biz yaptık bak demenin, sınırları üst düzeyde aşmış olmanın dayanılmaz hazzını yaşıyor gibi hissetme şımarıklığının, kibirli, üstten bakma sendromunun, dibini gördünüz ya...
Sizlerin tedavisi mümkün değildir artık bu saatten sonra...
Bir futbolcunuzun parasına eş değer, sakalı bitmemiş Avrupalı çocuklar karşısında yaşadığınız acziyeti, memleket içinde tamir ve telafi ederek, camialarınızı yurt içi yerleşikler üzerinden tahkim edersiniz artık...!?
Kokuşma ve çürümenin ve bayağılaşmanın pik yaptığı yeni Türkiye’de, arsız ve yüzsüzler Tiyatrosu çok tutuluyor ya;
Yanarım, yanarım da ona yanarım!
Yorumlar
Kalan Karakter: