Geçen hafta Balıkesir’de garanti edilen şampiyonluğun kupasını bu hafta sahamızda aldık.
45.170 resmi rakamlı taraftarın boşluk bırakmadığı Atatürk Spor Kompleksi Matlı Stadyumu, hizmete açıldığı günden bu yana kayıtlara geçen ilk tarihi gününü yaşadı!
Hangi klasmanda gerçekleştiğinin, hiçbir öneminin olmadığı şampiyonluk kupasının bu stadda havaya kaldırılmış olması, tarihe geçecek ve bizden sonraki nesillere kaynak olarak kalacaktır!
Ayrıca, düzenlenen kupa organizasyonun mükemmel olduğu ve başarıyla gerçekleştirildiği hususunun altını önemle çizmek gerekir.
Helal olsun !
Canı gönülden kutlayıp, tebrik etmeden geçmek asla olmaz !
Saha içine, yazının son bölümünde girmek kaydıyla;
Yazı başlığındaki “Şampiyonluk” bölümünü açıp;
“ve ötesi” ile ilgili bölüm hakkında da bir sonraki yazıda buluşabilmek ümidimi belirtmek isterim!
Şampiyonluk !?
Çok mu kolay oldu ?
Hiç de değil !
Bu işin zorluğunu ;
Bir, şampiyonluğun mimarları, bir de yaşayanlar bilir..
Bu manâda, tam 11 ay öncesinden, bu güne kadar olup bitenlerin ve nelerin yapıldığının üst başlıklarını, sevgili Enes başkan, şahsi Twitter hesabından, madde, madde paylaşmış...
Sürecin ne kadar netameli olduğu da camia tarafından zaten biliniyordu..
Onun için, bu Pazar günü sadece şampiyonluk kutlaması yapmadık !?
Karanlıklar ve bilinmezliklere gark olmuş maküs talihimizi de yenmiş olmanın haz ve mutluluğunu yaşadık !
İşte ;
Ayrıntılarına girmeye kalkarsak, ucunu, bucağını kolay bulamayacağımız bu kahroluş senaryosundan;
Diriliş senaryosunun yazar, çizerleri ile yönetmen ve oyuncuların ve tüm sahne ekibinin emeklerini göz önüne koymak daha çok önem arz ediyor!
Buradan hareketle;
Öncelikle;
Şampiyonluğun manevi Mimarları olan iki önemli ismi zikrederek başlamak daha doğru olur.
Sayın Bakanımız ve benim de kıymetli abim Faruk Çelik ile Bursa Büyükşehir Belediye başkanımız Mustafa Bozbey 11 ay öncesinin beyin gücü konumundadırlar!
Kulübün karşısına çıkan güçlükleri yumuşatma ve rayına koyma adına, her manada, ellerini taşın altına koymaktan imtina etmeyen bu iki kıymetli insana, teşekkürlerin ilkini gönderiyorum!
Sevgili başkanımız Enes Çelik :
İyi yetişmiş ve yetiştirilmiş, duruşu, efendiliği ve lider vasıflarını içinde barındıran ;
Hem Hukukçu hem Sanayici kimliğini Bursaspor sevdasıyla yoğuran genç bir adam..
Onun ve oluşturduğu yönetimin vermiş olduğu mesainin sadece Bursaspor ile yatıp, Bursaspor ile kalktığını yazmaya ve söylemeye hiç gerek duymuyorum..!
Görünen köyün, kılavuz gerektirmediğine olan inancım dolayısıyla..
Teşekkürler sevgili başkan!
Şampiyonluk ötesi için, yılmadan, bıkmadan, çatlak sesleri umursamadan, hedefe kilitlenmen dileğiyle, azim ve sabırlar diliyorum kardeşim !
Yönetimsel anlamda, gününün tamamını Bursaspor mesaisine adayan , Proje geliştirme kurul başkanı kıymetli kardeşim Embiya Topal...
Sen de, teşekkürü hakeden, yüreği Bursaspor sevdası ile nakış gibi işlenmiş bir Bursaspor’lusun!
Ekip arkadaşların ile birlikte, en ince detaylar üzerinde dahi kafa yorup, emeklerinizin olduğunun şahidiyim..
İyi ki varsınız !
Ve tabi ki, sahnede göz önünde olanlar :
Teknik ekip ile futbolcu kardeşlerim..
Önce ;
Pablo Martin Batalla !
Pablo, sezona başlarken, bizim mührümüz gibiydi...
Daha her şeyin başındayken, birleştirici ve tamamlayıcı unsurumuz olarak baş rol kapmıştı!
Elinde olan kadroyu en iyi biçimde harmanlayıp, kendi futbol felsefesini sundu..
Sezon bitimine çeyrek kala, ayrıntılarına çok fazla girmeye gerek duymadığım talihsizlikler yaşadı...
Sonucunda, görevi Adem Çağlayan hocaya devretti!
Kısmet böyleymiş diyerek;
Pablo’nun da çıkardığı dersler olduğunu varsayarak, ilerisi için, Bursaspor ile olan aidiyetinin bir şekilde kesişeceğine olan inancımı iletip, Bursaspor kulübü ve Bursa şehrine kattıkları için sonsuz teşekkürlerimi sunmayı bir görev olarak kabul ediyorum!
Sevgili Adem Çağlayan ve ekip arkadaşları:
Kaliteli ve oturmuş bir kadronun, karakterli oyuncuların başına geldin!
Oyun anlayışı ve futbol görgün ile dokunuşlar yaparak, fark yaratan bir anlayışı sahaya yansıttın!
Mütevazı karakterinin, futbol oyunu içindeki yansıması farklıydı..
Son demde, seninle birlikte, bizler daha farklı bir Bursaspor seyrettik ve haz aldık..
Şampiyonluğun, son kertedeki saha içi mimarı sensin...
Seni ve ekibindeki kıymetli hocaları alkışlıyor ve teşekkürlerimi sunuyorum!
Şampiyonluğun neferleri, sevgili futbolcu kardeşlerim:
Kulüp idaresi anlamında, yapılan doğru işlerin, sahadaki uygulayıcıları olan sizleri;
Sezon boyunca, verdiğiniz haysiyetli, ahlaklı, kişilikli, inançlı mücadeleniz için kutluyor, hepinizi alınlarınızdan öpüyorum !
Şampiyonluk, anamızın ak sütü gibi helal hoş olsun!
Saha içi :
Günün önemli ayrıntısı, kaleci Kerem Matış’lı oldu!
Fiziği ve duruşuyla, pozisyon almadaki beceri ve yeteneğiyle, yapmış olduğu kritik müdahaleler ile öz güvenli bir oyun sundu ..
Bursaspor önemli bir kaleci daha sunuyor Türkiye futbol piyasasına...
Zeki Dursun ;
İddia ediyorum;
Real Madrid oyuncusu Arda’dan çok daha farklı meziyetlere sahip bir oyuncu geliyor..
Yiğit Ali;
Bursaspor takımının oyun aklı olan ve mücadele gücü ile pozisyon bilgisini birleştiren yaratıcı bir oyuncu..
Muhammet (Mami);
Bursa’nın çocuğu...
Dönemsel olarak, Bursa’da oynama şansını bulamadığı futbolda, kendini diyar ellerde yetiştirip, futbol camiasında haklı yer edinen müstesna bir yetenek..
İlhan Depe ;
O nasıl bir gol vuruşuydu öyle İlhan ?!
Gözlüklerin kadar şık ve güzeldi !
Son zamanların en iyi futbolunu oynadın.
Hocana, niye çıkarıyorsun? Dedin!
Haklı olarak..
Sanırım, seni alkışlatmak isteyip, korumaya aldı...
Son tahlilde ;
Takım, üzerindeki bütün gerginliği geçen hafta Balıkesir’de bırakmış..
Pas oyununu öyle güzel yaptılar ki ;
Neredeyse, sıfır pas hatası ile oynayıp, hafiflemiş oldukları hissini sahaya yansıttılar.
Sevgili Bursaspor’lular!
Şampiyonluğumuz hayırlı ve uğurlu olsun!
Bu basamak son basamaktı..
Atladık geçtik çok şükür!
Bundan sonrası daha çetin ve meşakkatli olacak..
Şampiyonluk ötesi için de yazılar yazıp, sizlerle buluşmak dileğiyle;
Hoşçakalın, Bursaspor ile kalın !
Yorumlar 1
Kalan Karakter: