2 Nisan Çarşamba günü, kötü hava şartları nedeniyle ertelenen Nesine 3.Lig müsabakası olan K.Maraşspor müsabakasını oynadık.
Bir önceki müsabaka olan Bulvarspor karşılaşmasının aynı kadrosuyla sahaya çıktık.
Zemin sentetik olmakla birlikte hiç olmazsa pas yapmaya ve düşündüklerini sahada uygulayabilmeye müsaitti...
İki hafta aradan sonra direnç koyan bir rakip bulduk karşımızda...
Belki de;
Muhtemel, zorlu geçeceği izlenimi yaratan müsabakada;
Nasıl olduğunu ekrandan pek anlayamadığımız bir pozisyonda oluşan penaltı golü,
öz güven artışına sebep olup, rahatlama sağladı...
Maçı anlatan spiker kardeşimiz nasıl gördü, bilmem ama;
Ne Bursaspor ne de Maraşspor 3-5-2 düzeninde oynamadılar!
Zaten;
Penaltı golüne kadar ev sahibi takım beşli savunma ve dörtlü ön blokla kapatıp, çabuk çıkma anlayışı ile oyuna başladı.
Ve yedikleri gol sonrası da aynı oyun anlayışını sürdürdü.
Ta ki, oyunun son 10 dk.sından itibaren, taktik disiplinden kopana kadar...
Bursaspor ise;
Son iki maçımızdaki gibi, savunmasını ikinci bölgeye kadar taşıyıp, oyunu, önündeki rakip yarı sahada kurguladı.
Bu anlayış, şüphesiz, arka tarafta büyük boş alanlar kalmasına neden olsa da;
Rakibe yaptığımız temaslı ve sıkıştırmalı orta alan baskısı nedeniyle ilk yarı ve ikinci yarı boyunca hiç pozisyon vermedik.
Anıl, hiç, yere yattı mı?
Görmedim!
Korakor verdiğimiz mücadele oldukça anlamlı ve bir o kadar da takdire şayandı...
Yeni teknik ekip ile geçilen üçüncü hafta sonunda, üç galibiyet alırken;
Aynı zamanda, karşılaşılacak ekipler hakkında da iyi ve doğru analizlerin yapıldığını, sahaya konulan anlayıştan sentezlemek mümkün...
Temposu olağanın üstünde geçen ilk yarı sonrasında, ikinci yarının gelişimi nasıl olur diye meraklanırken;
İlk 45 gibi olmasada, bir nebze düşük olmak kaydıyla oyunun sahibi de hakimi de biz olduk...
Abdullah’ın yerine sol tarafa oyuna giren Hamza Gür, Berkan’ın çıktığı 60.dk.sonrası bu defa dörtlünün sağına geçerken;
İlhan Depe sol kanada, Furkan Özyapı ise Depe’nin pozisyonuna girdi.
Musa ve Yiğit Ali’nin merkezdeki mükemmel iş birliğine, hemen önlerindeki Sedat’ın pas trafiğini iyi yönetmesi, Bursaspor’umuzu rahatlatırken, hücumsal fonksiyonlarımızı da işlevsel hale getirmiş oldu...
Merkez forvet arkasında, son iki maçta görev alan İlhan Depe’nin, kenarlara yaptığı deplaseler, rakip savunmayı taşırken, ortaya çıkan boşlukları kullanma adına bu maç özelinde etkin olamadık...
Bunda, Mücahit’in oyun içine girememesinin büyük etkisi olurken, Sedat’ın da Bulvarspor maçına göre biraz daha geriden oyun başlatma ve kurgulama gayreti, rakip ceza sahası içinde üretken olamamayı beraberinde getirdi...
Nihayetinde, önemli bir deplasman maçından, önemi çok büyük olan 3 puanlık bir kazanım ile dönüyoruz!
Bu sonuç;
Gelmekte olanın ayak sesleri olarak duyulsun...
Sonuçta;
İyi olan, iyi mücadele eden, kalite farkını sahaya yansıtan taraf olarak;
Bursaspor’umuz kazanmayı hak etti!
Belki;
Alıştığımız fix menüyü bekleyenlerimiz olup, sanki, bu maç için, iyi değildik gibi bir hissiyata kapılabilirler...
Durumun, hiç de onların düşündüğü gibi kolay olmadığını ifade edip;
Kazanmak için, futbolun gerektirdiği her eylemi takımımızın yaptığını söylemek zorundayım!
Başta Adem hoca olmak üzere, teknik ekip ile birlikte sahaya karakter koyan futbolcularımızın tamamını kutluyor ve gözlerinden öpüyorum!
23 Elazığspor maçına kadar, geçmiş bayramın tadını da bu vesileyle çıkarmış olduk!
Kalın sağlıcakla inşallah!
Yorumlar
Kalan Karakter: