Bir nevi sezonun son hazırlık maçını yapmış gibi olduk...
Rakibin serbest düşüşte olan bir takım olması, gençlerden oluşan bir kadrosu ve müsabakadan iki gün önce gelen 6 puan silme cezası, bizlere, ‘Perşembenin gelişi, Çarşambadan belli olur’ deyimini hatırlattı...
Adaptasyon anlamında iyi bir hazırlık müsabakası havasında olup, ciddiyetten de uzak olmayan oyun sonucunda tam 8 gollü bir galibiyet moral-motivasyonu bulduk...
Aslında, farklı galibiyet camianın ve hepimizin beklentisiydi...
Ama, tam 8 gollü görsel bir şov izleyeceğimiz de beklenti ötesiydi açıkça..
Bu müsabaka üzerinden oyunun teknik analizini yapmanın çok anlamlı olacağını düşünmemekle birlikte;
Adem hocanın kafasındaki oyun planının ne olduğu hususunu az çok anlamış olduk!
Karşınızdaki rakibin tam 80 dakika boyunca yarı sahayı geçemediği bir müsabakanın teknik açılımını yapmak pek gerçekçi olmayabilir...
O nedenle, önünüzdeki hafta evimizde oynayacağımız 1461 Trabzon müsabakası gerçek tartıyı ve ölçüyü yapacağımız maç olacak.
Malatya’da güzel bir zemin üzerinde, her hangi bir dirence maruz kalmadan, öğrenilenlerin sahaya yansıtıldığını gördük...
Yetenekli üretken oyunculardan kurulmuş bir kadroya sahip olmanın hazzını yaşadık!
Açık farka rağmen oyun disiplininden ve ciddiyetinden kopmadan, iştahlı arzulu istekli bir oyuncu grubuna tanıklık ettik.
İsim isim öne çıkarılabilecek oyuncularımızın olduğu bir gerçek!
Lakin, bu maç o maç değil diye düşünüyorum...
Çünkü daha yeni başladık ve ölçü olmasını düşünmediğimiz bir rakibe denk geldik.
Sonraki haftalarda, hem oyun hem oyuncular hakkında farklı yorum ve düşünceler ile siz kıymetli Bursaspor sevdalılarıyla beraber olacağız inşallah.
Malatya serüvenini tamamlayıp, saha içinden çıkıp, biraz da saha dışında olan iki ayrı konuya değinmek istiyorum..
Birincisi;
Kalecimiz Anıl’a TFF Disiplin Kurulu tarafından verilen tedbir kararı...
Bundan birbuçuk yıl önce oynanmış bir maçın, ceza soruşturması ancak yapılıp, tam sezon başlayıp, ilk maçın oynanmasına iki gün kala tedbiren disipline sevk yapılır mı ?!
Bahse konu olayın Bursaspor’dan bağımsız olduğu gerçeği ;
Ucunun Bursaspor’a dokunuyor olması gerçeğini örtüyor mu ?!
Spor Hukukçusu falan değilim..
Ama, mantık yönünden olaya bakınca ;
“ O halde tedbir koymayın madem” demek, akla yatkın geliyor!
Saha dışı ikinci konumuz ise ;
Pilot takımımız Nilüferspor’dan kiralık olan üç genç milli oyuncumuzun Fenerbahçe’ye satışı konusu…
Elbette bu konu üzerinde bir fikrim var..
Ancak ;
Konu ile ilgili gerek sosyal medya üzerinden gerekse değişik mecralardan yapılan atışları ve tutuşları mükemmel bir şekilde değerlendirip, hem nalını hem mıhını es geçmeyen ;
Sevgili Ali Yazır hocamın değerlendirmelerini okuduktan sonra, buradan fikir beyan etmemin gereksiz olduğunu gördüm!
Konuya meraklı ve duyarlı olanlar Ali hocamın yazısını bulup, bir değil, iki üç kere okusunlar lütfen..
Bilmeyenler, tanımayanlar için Ali Yazır hoca kim mi ?
Eğitimci, Futbol antrenörü, Bursaspor Divan Kurulu üyesi!
Vee
Kemiksiz, hasta Bursaspor sevdalısı...
Yorumlar
Kalan Karakter: