Uzun uzadıya yazacak birşey yok.
Geçen hafta evimizde üç gol atıp, üç gol yediğimiz Zonguldak Kömürspor müsabakası sonrası;
"Bu kadar oluyor" diye yazmıştım.
Bu defa, deplasmanda 1461 Trabzon karşısındaki oyun için aynı şeyi tekrarlamayacağım..
Çünkü, hem ev sahibi değiliz hem de 1461 Trabzon takımı Zonguldak Kömür değil...
İşte, buradan hareketle Murat hoca ve teknik ekip farklı bir oyun planı hazırlığı dahilinde müsabakaya başladılar.
Oyun anlayışının temel dayanağı, iyi etüd edilmiş bir rakibe karşı kurgulanan;
Beşli savunma, hemen önünde üçlü merkez orta saha ile bir-bir Çağatay ve Enes dizilişiydi.
45+ boyunca; yediğimiz, yine yeniden sol savunma zaaflı golü ve net iki gollük pozisyonu saymazsak; teknik ekibin planı bu kadar tuttu diyebiliriz.
Teknik ekibi eleştirmek için yazmıyorum. Klasmanın önemli bir takımı karşısında oyunu tutabilmek ve rakibin pas yapmasını engellemek için kurgulanmış bir plandı bu.
Ee peki ama oyunun diğer yönünü ne yapacağız?
Koca bir yarı boyunca bir-bir dizilen Çağatay ve Enes'in dayanılmaz çaresizliğini nereye koyacağız?
Ayaklarına top dahi değmedi ve oyunun içine dahil olamadılar..
Olası bir hezimeti yaşamamak adına, tahta üzerinde çizilen oyun planı, bir ayağı eksik olarak, 43.dakikada golü yiyene kadar idare etti.
Hepsi bu...
Yani, rakip kaleye bir kez bile gitmeden bu.
İkinci yarıya bildiğimiz gibi başlayalım diyerekten; hem oyuncu hem saha içi değişimleri yaptık.
Lâkin nafile...
Oyunun iki yönünü de oynayabilecek kapasite ve alışkanlığa ne yazık ki sahip değiliz.
Sezon başından beri total takım olmayı bir türlü beceremedik...
Savunma yönünde yoğunlaşıyorken, hücum prensipleri rafa kalkıyor. Hücum aksiyonu almaya kalktığımızda ise; işin savunma yönü büyük sekteye uğruyor.
Tarihi bir fark yemekten kurtularak; "uğurlu" gol yeme sayımız olan 3'te kalmamız Allah'ın bir lütfuydu diyebilirim.
1461 Trabzon takımı bu klasmanda bu sezon izlediğim en kaliteli takım.
Çünkü, diğer kaliteli olanlarla henüz karşılaşmadık...
Bunu göz önüne alırsak;
Paraşütsüz düşüşümüzün, bu müsabaka ile birlikte ivme kazandığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Bugüne kadar, yönetim lehinde ya da aleyhinde herhangi bir tasarrufta bulunmamış biri olarak soruyorum!
Bir hareket planınız var mı?
Varsa nedir?
Bildirin ki, Bursaspor'lular durum değerlendirmesi yapıp; yön-eylem belirleyebilsinler..
Evet. Bu kulübün bu takımın sizden önce mevcut durumuna getirildiğini camia biliyor.
Siz de sık sık tekrarlıyorsunuz zaten..
Tamam da, çözüm ne?
Tez zamanda camiaya görüş bildirin lütfen..
Eğer;
Bir kere de biz düşürelim, ne olacak ki? Modunda iseniz; bu habis düşünceden bir an önce kurtulup gerçeklere odaklanmanızı hararetle öneririm...
Yorumlar
Kalan Karakter: